www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com
https://www.hasaneroglu.com
www.haberyorumgazetesi.com

Bataklığı Kurutmalıyız

Bataklığı Kurutmalıyız

Uyuşturucu ve Teknoloji Bağımlılığı konulu seminerde konuşan İlçe Milli Eğitim Müdürü Fatih Bilican, gençleri kurtarmak için sinekleri değil, bataklığı kurutmalıyız?dedi.

 İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay Bursa Şubesi işbirliğinde İnegöl´deki müdür ve müdür yardımcılarına ?Uyuşturucu ve Teknoloji Bağımlılığı konusunda seminer verildi.Dörtçelik MTAL´nde düzenlenen seminere İlçe Milli Eğitim Müdürü Fatih Bilican ve bazı şube müdürleri, Yeşilay Bursa Şubesi Başkanı Dr. Serhat Yamalı, okul müdürleri ve müdür yardımcıları katılım gösterdiler.

 BATAKLIĞI KURUTMALIYIZ

Seminer öncesi bir konuşma yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Fatih Bilican ise, ?Seminerimizin konusu çok önemli. Uyuşturucu ve teknoloji bağımlığı konusunda Bursa YeşilayŞubesi Başkanı Dr. Serhat Bey güzel bir sunum yapacak. Bu konu ile ilgili bir eylem planı oluşturduk. Bu plan oluşmadan önce çok çalışma yaptık. Çeşitli kuruluşlarla bir toplantı gerçekleştirdik. Bakanlığımız tarafından okullarımızda bazı çalışmaların yapılması isteniyor. Biz bu çalışmaların daha ciddi ve verimli yapılmasını istedik. Gençliğimizi çürüten bu çok kötü musibetler tüm insanlığın hayatını karartıyor, özellikle de gençlere musallat oluyor. Gençlerin hepsi bizim okullarımızdan geçtiğine göre öncelikle sinekleri değil de, bataklığı kurutmaya çalışmalıyız. Bu alışkanlığa düşmeden önce düşmemenin yollarını araştıralım istiyoruz. Emniyet görevlilerimize çok teşekkür ediyoruz. Bu şer şebekelerin üzerlerine çok güzel gidiliyor ve bu illeti satıp dağıtanlar yakalanarak adaletin önüne teslim ediliyor. Çocuklarımız bu kötü alışkanlıklara düşmeden önlem almalıyız, bilinçlendirmeliyiz. Sadece çocuklarımızıdeğil tüm insanlarımızı bilinçlendirmeliyiz? dedi.

 BATI´YA GÖRE İYİ SEVİYEDEYİZ

Türkiye´deki uyuşturucu kullanımı oranlarının batıya göre çok daha az seviyelerde olduğunu belirten Yeşilay Bursa Şubesi Başkanı Dr. Serhat Yamalı, ?Bu mücadele esnasında okul müdürlerimizin daha hassas olmaları gerekir. Toplumda madde bağımlısı ne kadardır? Çok şükür ki bizler Batı toplumuna göre daha iyiyiz. Batı toplumunda insanların yüzde 30´u madde kullanıyor. Bizde çok şükür yüzde 5 oranında. Bir bilinçlendirme ve eğitim gerçekleştirmek durumundayız. O madde ile karşılaştığında ne yapması, nasıl tepki vermesi, nasıl hayır demesini öğretmemiz gerekiyor. Bunu yapalım ki çocuklarımız madde ile tanışmasın. Yüzde 5´lik bir madde ile tanışan fakat bir şekilde hayatını devam ettiren popülasyon var. Çocuklar bir şekilde maddeyle tanışmışlar, okula geliyorlar ya da çalışma hayatında bulunabiliyorlar fakat madde isteği gitgide daha artacak ve bu çocuklar müdahale edilmezse o çocuk ya AMATEM´e gidecek ya da mezara gidecek. Bunun başka bir yolu yok. Amacımız çocukların madde ile tanışmasını engellemek. Bunda en büyük pay öğretmenlerimizde.?

 MADDE BAĞIMLILIĞI

?Madde bağımlılığı, vücudun işlevlerini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü hâlde bu maddelerin kullanımının bırakılamamasıdır. Bağımlı, madde kullanımına ara verdiğinde yoksunluk belirtileri yaşar. Zamanla madde kullanım sıklığını ve dozunu artırır. Kullanılan madde miktarlarının sorunlara rağmen giderek artırılması, bırakma çabalarının boşa çıkması, maddeyi sağlamak, kullanmak veya bırakmak için çok fazla zaman harcanması ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azaltılması veya bırakılması gibi durumların 3´ünün 12 aylık bir süre içerisinde görüldüğü kişi bağımlıdır. Uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açarlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli yoktur. Kullanan herkes için bağımlı olma riski eşittir. Hücrelerimiz vücuda giren her maddeyi tanır ve bir daha unutmamak üzere hafızasına alır. Hücresel öğrenme süreci denen bu durum herkes için geçerlidir.Aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi normal yaşam ve davranışlarından uzaklaştırır. Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmlarına/kanamalarına sebep olur.Tüm iç organların zarar görmesine ve buna eşlik eden bir dizi hastalığa neden olur.Zehirlenmelere ve bu yolla gelen ölümlere sebep olur.Uyuşturucular, bireyin çevreye uyum yeteneğini azaltır. Bağımlı giderek aileden ve çevresinden kopararak, yalnızlaşır. Çoğu zaman bu tabloya ağır bunalımlar eşlik eder.Eğer kişi maddenin etkisi altında ise onunla bu durumda konuşmanın yararı olmaz.Kendinizi hazır hissetmeden onunla konuşmayın.Açık, samimi ve inandırıcı olun, öğüt vermeyin. Genellemeler yapmaktan kaçının.Korkularınıza dayanarak konuşmayın.Onu etiketlemekten kaçının, çünkü ?kullanıcı olarak´ etiketlenen kişiye yaklaşmak çok zordur. Önyargılarınızın farkına varın, böylece yanlış iletişim kurma olasılığını azaltırsınız.Kendinizi onun yerine koymayı deneyerek onun düşünce, yaşantı ve korkularını anlamaya çalışın.Uzman yardımı alması için samimi bir yaklaşımla onu ikna edin.Madde kullanan ve tedavi olmak isteyen, bu konudaki problemlerine çözüm arayan kişi ve yakınları hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ile psikiyatri kliniklerine başvurarak tedavi olabilirler. Hasta ve doktor işbirliğiyle yürütülen tedavi, 2-6 hafta arasında hastanede yatarak arındırma ve bir yıl süre ile psiko-sosyal tedavi şeklinde gerçekleşmektedir.En iyi korunma yolu hiç başlamamaktır.?

 TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar var. Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabilir. İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanmaktadır.Yalnızca birkaç dakika diyerek saatler harcamak, çevrenizdekilere ekran karşısında geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylemek, uzun süre bilgisayar kullanmaktan dolayı fiziksel sorunlardan şikâyet etmek, anonim bir kişiliğe bürünmek, insanlarla internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih etmek, internete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden ya da randevulardan ödün vermek, bilgisayarınızın başında çok fazla zaman geçirdiğiniz için suçluluk duyuyorken bir yandan da büyük bir zevk almak ve bu iki duygular arasında gidip gelmek, bilgisayarınızdan uzak kaldığınız zaman gergin ve boşluktaymış gibi hissetmek, gece geç saatlere kadar bilgisayar başında kalmak gibi belirtileri vardır. Gözlerde yanma, boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, beden duruşunda bozukluk, elde uyuşukluk ve halsizlik gibi fiziksel şikâyetlere yol açar. Sosyal alanda ise; akademik başarıda düşüş, kişisel, aile ve okul sorunları, zamanı idare etmede başarısızlık, uyku bozuklukları, yemek yememe, aktivitelerde azalma ve internet arkadaşları dışında izolasyon gibi şikâyetler mevcuttur. Bu bağımlılığı kontrol altına almak için bazı yöntemler bulunmaktadır. Günlük internet kullanım saatlerini değiştirin.Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayıp, uyulmasını sağlayın.Destek grupları ya da aile terapisi gibi yöntemleri hayata geçirin.Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazmasını sağlayın, internet kullanmak için yoğun istek duyduğunda yazdıklarından birini yapmasını isteyin.2 yaşından küçük çocukların internet, tv ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir? şeklinde konuştu.

Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR

 



  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,34% 0,29
  • EURO

    35,09% -0,01
  • GRAM ALTIN

    2308,86% 1,39
  • Ç. ALTIN

    3843,45% -0,29