Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Özgür Gümüş MEB´İ BOMBALADI

Eğitim Öğretim yılının 1. Döneminin sona ermesinin ardından bir değerlendirme yapan Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Özgür Gümüş, eğitim sistemi ve eğitimcilerin yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.,

AHBAP ÇAVUŞ İLİŞKİSİNE SON VERİLMELİ

Açıklamasında öğretmenlerin büyük sıkıntı çektiğini ifade eden Gümüş, Öğretmenlerimizin statülerinin, itibarlarının, iş memnuniyet düzeylerinin artırılması ve hak ettikleri konuma ulaşmaları için başta siyasi erk olmak üzere toplumun her kesimi el ele vermelidir. Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmasını istiyoruz. MEB bu konuda bir an önce adım atmalıdır. Tabi bu kanun çıkarılırken kazanılmış haklarımıza dokunulmadan gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu kanun çıkarılırken öğretmenlik mesleğinin saygınlığı korunmalı, öğretmenlik mesleğinin statüsü sağlam bir zemine kavuşturulmalıdır. Yandaş kayırmacılık, liyakatsiz, ehliyetsiz insanların iş başına getirilmesi öğretmenlerin motivasyonlarını bozmaktadır. Liyakatsiz insanlar yöneticilik makamlarına getirildikçe, ahbap-çavuş ilişkisi ön planda oldukça, biat kültüründen beslenenler el üstünde tutuldukça, eğitimde hiçbir zaman hedeflenen başarıyı, verimi, huzuru yakalayamayız.?dedi.

-----------------------------------------------------------------------

Eğitim Öğretim dönemini değerlendiren Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Özgür Gümüş şunları söyledi. ?Bilindiği üzere 2018-2019 eğitim-öğretim yılının 1. Dönemi 18 Ocak Cuma günü sona erecektir. Milli eğitim camiası açısından yine kargaşa ve belirsizlik dolu bir dönemin daha sonuna geliyoruz. Hem ülkemiz genelinde hem de Bursa özelinde pek çok sorun çözüm beklemektedir.

Öğretmenlerin İtibarsızlaştırılması

?Öğretmenlerimizin statülerinin, itibarlarının, iş memnuniyet düzeylerinin artırılması ve hak ettikleri konuma ulaşmaları için başta siyasi erk olmak üzere toplumun her kesimi el ele vermelidir. Bu noktada Türk Eğitim-Sen olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmasını istiyoruz. MEB bu konuda bir an önce adım atmalıdır. Tabi bu kanun çıkarılırken kazanılmış haklarımıza dokunulmadan gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.Bu kanun çıkarılırken öğretmenlik mesleğinin saygınlığı korunmalı, öğretmenlik mesleğinin statüsü sağlam bir zemine kavuşturulmalıdır. Yandaş kayırmacılık, liyakatsiz, ehliyetsiz insanların iş başına getirilmesi Öğretmenlerin  motivasyonlarını bozmaktadır.Liyakatsiz insanlar yöneticilik makamlarına getirildikçe, ahbap-çavuş ilişkisi ön planda oldukça, biat kültüründen beslenenler el üstünde tutuldukça eğitimde hiçbir zaman hedeflenen başarıyı, verimi, huzuru yakalayamayız.?

Öğretmenlere Uygulanan Şiddet

?Öğretmenlere yönelik şiddet ile ilgili gerekli tedbirlerin alınmamasından dolayı şiddet olayları sürmektedir.? Diyen Gümüş, ? Öğretmenler en çok veli ve öğrenciler tarafından şiddete uğrarken, büyük bölümü şikayetçi bile olamamaktadır.Talebimiz; eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmek amacıyla ?Şiddeti Önleme Kanunu çıkarılması, Türk Ceza Kanunu´nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti caydırıcı nitelikte yeni düzenlemeler yapılarak; bu eylemlerin, kamu hizmetini engelleme, vatandaşın eğitim hakkını kullanmayı engelleme ve bunun sonucunda insan hayatının riske atılması gibi suç tipleri başlıkları altında değerlendirileceği yasal düzenlemeler yapılması,cezaların artırılması ve verilen cezaların ertelenmemesinin sağlanmasıdır.

3600 Ek gösterge sözünün yerine getirilmesini bekliyoruz

?Öğretmenlerimizin taleplerinden birisi de ek göstergelerinin 3600´e çıkarılması sözünün yerine getirilmesidir. Hükümetin ve diğer siyasi partilerin de Seçim vaatleri arasında yer alan,seçimden sonra ise bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın sözü olan olan 3600 ek gösterge, emekliliği teşvik edecek ve yeni atamalara yer açılmasını sağlayacak bir uygulama olacaktır.Hükümet tarafından açıklanan Yüz Günlük Eylem Planında da yerini alan ek gösterge sözünün yerine getirilmesini ve bu konudaki yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını bekliyoruz.?

Sözleşmeli Kölelik son bulmalıdır.

?Sözleşmeli olarak atanmış öğretmenlerin tayin hakkının olmaması eşlerinden, çocuklarından ayrı yaşamalarına neden olmaktadır. Vizyon belgesinde sözleşmeli öğretmenliğin süresinin kısaltılacağı da belirtilse, çakılı kadro ile çalıştırılmaları bu soruna merhem olmayacaktır. Talebimiz sözleşmeli öğretmenliğin tamamen kaldırılmasıdır. Bu yapılana kadar da tüm sözleşmeli öğretmenlere tayin hakkı verilmelidir. ?

Tüm öğretmenler kadrolu olsun

?Hiç kimse ve hiçbir grubun doymaz iştahını tatmin etme kaygısına düşmeden,eğitim çalışanlarının ayrıştırılmayacağı ve devlete güvenin yeniden sağlanacağı adil bir sınav sistemi ile ve sadece KPSS puan üstünlüğüne göre  kadrolu olarak atama yapılmalıdır.?

MEB´den beklentimiz Asgari Adaleti tesis etmesidir.

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair bir yönetmelik yayımladı. Resmi Gazetede yayınlanan değişiklik ile müdür ve müdür yardımcılığı görevlendirmelerinde yazılı sınav ağırlığı, yüzde 80, sözlü sınav ağırlığı ise yüzde 20 olarak değiştirildi. ?MEB Yönetici atama yönetmeliğinde yapılan kısmi değişiklikle yazılı sınav-mülakat oranının %80-20 olarak revize edilmesi ve sınavın ÖSYM tarafından yapılacak olması olumlu adım olmakla birlikte, aslolan, adaletsizliğin aracı olan mülakatın toptan kaldırılmasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı´nda  ehliyetin katledileceği durumlara artık tahammül edilmemelidir. Hele ki, yıllardır, mesleğine aşık ve kabiliyetli on binlerce eğitimciyi tasfiye eden ve devletine küstüren hastalıklı anlayışları adeta ödüllendirecek yeni inisiyatiflere de asla müsamaha göstermemelidir.Ayrıca 2023 Vizyon Belgesi´nde taahhüt edilen, okul müdürlüğünün ikinci görev olmaktan çıkarılıp kadroya alınması için de kanuni düzenleme ivedilikle gerçekleştirilmeli ve kadroya geçişler mutlaka merkezi? yazılı sınavla yapılmalıdır. Aksi bir durum, yani, ?aşil ten donlarını? ödüllendirecek şekilde, kul hakkı yiyerek göreve getirilmiş olanların kadroya geçirilerek statüye kavuşturulması asla kabul edilemez. Böylesi bir tutum, yıllardır yaşanan gayri ahlaki süreci onaylamak ve bir ortağı demektir. MEB artık hak ve ahlak anlayışının katledildiği inisiyatiflerle değil, eğitim çalışanlarını huzurlu kılacak liyakat ve adaletin esas alındığı icraatlarla anılmalıdır.