AHISKALILARDAN SESSİZ TALEP

 TÜRKİYE DÜŞMANLIK YAPMADIK

Ahıskalılar sürgün ve zulmün 70`inci yıl dönümü nedeniyle yürüyüş düzenledi. AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin`inde destek verdiği yürüyüş sonrası açıklama yapan Ahıska Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Osman Çelik, “Biz başka halklar gibi Türkiye’ye düşmanlık yapmadık. Türkiye’ye vatan dedik. Orta Asya’da ne kadar Ahıska Türkü varsa kalbi Türkiye’yle atıyor” dedi.

------------------------------

 

İnegöl Ahıska Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Ahıska sürgününün ve zulmün 70. yılı dolayısı ile geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sene de ‘Sessiz Yürüyüş’ gerçekleştirdiler.

 

Yoğun katılımın gerçekleştirildiği program kapsamında Belediye önünden başlayan yürüyüş Heykel Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklaması ile son buldu. Programa; AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, Belediye Başkan Yardımcıları, Ahıska Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Osman Çelik, siyasi parti temsilcileri, kurum ve kuruluş temsilcileri, oda ve dernek başkanları ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.

 HEP EZİLDİK VE ARADA KALDIK

Yürüyüşün ardında Heykel Meydanı’nda konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Ahıska Türkleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Taş, “Bugün buraya biz Ahıska Türklerinin bundan tam 70 yıl önce maruz kaldığımız sürgünü ve yaşadığımız sıkıntıları sizlerin vasıtasıyla anlatmak ve yâd etmek için toplanmış bulunuyoruz. Osmanlı toprağı olan Ahıska`nın 1829 Edime Antlaşmasıyla sınırın diğer tarafında, Rusya`da kalmasıyla Ahıska Türklerinin bitmeyen çilesi başlamıştır. 1944 yılında sınırda tehdit oluşturdukları gerekçesiyle Orta Asya`ya sürgün edilen biz Ahıskalılar, bu sorunlu ve zorlu yolculukta, üzerlerinde kalın giysileri olmayan insanlar, soğuk hava, açlık ve hastalık sebebiyle çetin yol şartlarına dayanamayıp, hayatlarını kaybediyorlardı. Yaklaşık 17 bin Ahıskalı kendilerine yeni bir yurt bulamadan hayatını kaybetti. Her istasyonda askerler ölen yakınlarının cenazelerini insanların ellerinden zorla alıyor ve Rusya’nın bembeyaz karla kaplı arazilerinde bırakıyorlardı. Her durakta askerler vagonları didik didik arıyor ve buldukları cenazeleri zorla alarak çöllerde bırakıyorlardı. Sonra vagonlardaki ağır hastaları da ölmeden istasyonlarda bırakmaya başladılar. Bu zorlu yolculukta sağ kalanlarımızı, da Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan gibi Rusya’nın çeşitli bölgelerine yerleştirdiler. Fergana Vadisi`nde 1989 yılında çıkan olaylar yüzünden ikinci defa sürgüne mahkûm olan biz Ahıskalı Türkler, yeniden Rusya ve Orta Asya`nın farklı ülkelerine dağıldık. Yaşadığımız, ülkelerde, etnik ve dini çatışmaların arttığı dönemlerde vatansız insanlar olarak hep ezilmek ve arada kalmak zorunda kaldık” dedi.

 GERİ DÖNÜŞÜMÜZE İZİN VERİLMEDİ

Ahıska bölgesine geri dönüş konusunda uzun yıllardır mücadele verdiklerini belirten Mehmet Taş, “1956 yılında Stalin`in ölümünden sonra bizler gibi sürgüne mahkûm edilen Çeçenler, İnguşlar ve Kürtlerin vatanlarına geri dönmelerine izin verilirken Sovyet yönetimi, Ahıskalı Türklerin geri dönüşüne izin vermedi” şeklinde konuştu.

 KAPILARI AHISKA TÜRKLERİNE DE AÇABİLİRİZ

Kalıcı çözüm aradıklarını belirten Taş, “Nerdeyse 400 yıl Osmanlı topraklarında ‘Osmanlı’ olarak yaşayan, sınırın öte tarafında kaldığı için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sahip olduğu haklardan mahrum kalan Ahıska Türklerine ülke olarak uzun yıllar duyarsız kaldık. Yalnızca Türk oldukları için değil, insan oldukları için yardıma muhtaç Ahıska Türklerine Türkiye hükümetinin en kısa zamanda somut ve kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Özellikle şu anda. Suriye’deki savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyelilere açtığımız kapılarımızı zor şartlar altında yaşayan Ahıskalı Türklere de açabiliriz. Sınırın diğer tarafında kaldıkları için yıllardır zulümlere maruz kalmış bu insanlara şimdi sınırlarımızı açarsak ne kaybederiz? Bizler devletimizden çok şey istemiyoruz. Vatandaşlık, emeklilik gibi isteklerimizin yanında en önemli çözülmesi gereken sorun çalışma iznidir. Bir Ahıskalı normal bir vatandaş gibi çalışabilmeli, sosyal güvencesi olmalı. Çalışma izninin verilmesi bile bizim sorunlarımızın büyük bölümünün çözülmesi demektir” diye konuştu.

 DAYANIŞMA…

Bugün ülkemizde yaşanılan sıkıntıları endişeyle takip ettiklerini aktaran Taş, “Fakat biliyoruz ki, ülkemiz ve hükümetimiz tüm bu sıkıntıları ve sorunları aşacak güçtedir. Bizler de ülkemizin birlik ve beraberliği için ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız ve gereken desteği katkıyı koyacağız. Toplumsal dayanışma toplumun kurum ve kuruluşlarıyla ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesidir. Yaşamımızda toplumsal dayanışmanın çok önemli bir yeri olduğunu artık anlamamız gerekmektedir. Çünkü iyi yaşamamıza yardımcı olacak hareketlerden birisi dayanışmadır” ifadelerini kullandı.

 “BAŞKA HALKLAR GİBİ TÜRKİYE’YE DÜŞMANLIK YAPMADIK”

Ahıska Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Osman Çelik, sürgünden 70 yıl geçtiğini belirterek, “Acı ve keder Ahıska Türklerinin üzerinden gitmedi. Buğday gibi serpildik ama un gibi öğütülemedik. Biz başka halklar gibi Türkiye’ye düşmanlık yapmadık. Türkiye’ye vatan dedik. Orta Asya’da ne kadar Ahıska Türkü varsa kalbi Türkiye’yle atıyor. Sorunlarımızla alakalı geçici tedavi olmuyor. Kalıcı tedavi olması lazım. İçimiz yaralı. Cumhurbaşkanımız sağ olsun Ahıska Türklerine sahip çıkıyor. Ahıska Türkleri Türkiye’ye geldi, sürgün artık sayılmaz ama maalesef sürgündeyiz. Çünkü vatandaşlığı alamadı” dedi.

 İNANÇLARINDAN VAZGEÇMEDİKLERİ İÇİN SÜRGÜN EDİLDİLER

AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ise, “Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 70. yıl dönümü. 1800’lü yılların başından beri sadece Ahıska Türkleri değil Müslüman olan ırklar maalesef Moskof zulmü altında kalmıştır.  Sürgün edilmişlerdir, inançlarını yaşamalarının önüne engel çıkarılmıştır. Sürgünde çekilen sıkıntı bitmedi. Ahıska Türkleri, Müslümanlığa son derece bağlı insanlar. İşte bundan dolayı sürgün edildiler. Ana vatanlarından, Sibirya’nın soğuk bozkırlarına sürgün edildiler. Niçin? İnançlarından vazgeçmedikleri için” dedi.