AK Parti Bursa Milletvekili Adayı Sadettin Cangül; YENİ ANAYASAYI STK’LAR YAPACAK

Manavlar Derneğine yapılan ziyarete teşkilat mensuplarının yanı sıra Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve İlçe Başkanı Bülent Temelli de katıldı. Ziyarette konuşan milletvekili adayı Sadettin Cangül, sivil toplum örgütlerinin siyasetteki öneminden bahsederek, 2002 yılında Başbakan’ın herkesin fikrine karşı çıkarak bir çıkış yapmasında en büyük etkenin, ona destek veren sivil toplum kuruluşları olduğunu söyledi. Cangül, ‘Eğer sivil toplum örgütler o gün Başbakanın arkasında durmasaydı bu çıkışı yapamazdı” dedi.

Ziyarette bir karşılama konuşması yapan dernek başkanı Erdoğan Kızmaz; AK Parti heyetine ziyaretlerinden ötürü teşekkür ederek, “Ülkemizi en güzel şekilde yönetmeye talipsiniz. Bizler de sivil toplum örgütü olarak bu işlerde ülkemiz adına yapılan güzel işlerde destek olmaya çalışıyoruz. Eksik ve aksaklılar varsa yine ülkemiz adına, güzellikler adına ortaya koymaya çalışıyoruz. Manav halkı Türk milletinin özünü temsil eden, Orta Asya’dan buralara kadar gelen, Osmanlıyı kuran, barışı özgürlüğü temsil eden ve ardından da Türkiye Cumhuriyetini kuran ve bu günlerde de bu yolculuğa devam eden bir milleti temsil ediyoruz” dedi.

‘Biz 10. Yıl Marşlarına Takılı Kalmadık’

İlçe Başkanı Bülent Temelli ise; her seçimin kendine göre bir önemi olduğundan bahsetti. Yakın siyasetin incelendiğinde inişli çıkışlı bir grafikle karşılaşıldığını belirten Temelli; “Bu sadece ekonomik açıdan değil, demokratik açıdan da, sosyal hayatın gerçekleşmesi açısından da iniş çıkışlara sahne olmuş. Sigarasının, margarinin, gaz yağının kara borsa olduğu dönemlerden, kasasında 17 milyar dolar parası olan ve dünyada tekrar bir silkinmiş ve eski itibarını elde etmiş, bunları elde ederken de koalisyonla değil, tek başına iktidarla yönetilmiş bir dönem. O dönemden sonra da yeniden bu yeşil kartların, iki anahtarların yeri göğü vaat etmelerin neticesinde 2002 yılına kadar tekrar bir tepetaklak gidilen, tabiri yerindeyse; eğitimden sağlığa, ulaşıma kadar bir çivi çakılmayan bir dönem. IMF’den beklediğimiz kredi gelmezse emeklinin, memurun maaşını veremeyiz denilen Türkiye. Türkiye’nin kaderi bu olmamalı. 8 buçuk yılda biliniyor ki; eğitim eskisi gibi değil, ulaşım değil, sağlık eskisi gibi değil. Artık devlet odaklı bir Türkiye değil, insan odaklı bir Türkiye’ye geçiliyor. Türkiye’nin tek çaresi tek başına iktidar. Bu ilerleme hamlesinin biz devamını getirmek istiyoruz. Çünkü bizim bir hedefimiz var. Birileri takılmış 10. Yıl marşına takılmış, çıktık açık alınma 10 yılda her savaştan 15 milyon genç yarattık her yaştan deyip, yurdu demir ağlarla ördüğünü iddia edip bir metre demir yolu ilave etmemiş bir zihniyetteyiz. Biz ülke olarak şuna inanıyoruz ki; sadece AK Partililer değil, işçisiyle, memuruyla, emeklisiyle Türkiye bu gün 100. Yılına hazırlanıyor. Biz 10. Yıl nutuklarına takılıp kalmadık. Bu güne kadar belli düşünceler, belli siyasi görüşler vardı, Allah’a şükür bu gün takke düştü kel göründü. Peşinden koşulan siyasi liderlerin gerçek düşünceleri ortaya çıktı” diye konuştu.

2002 Sonrası Türkiye Fotoğrafı Değişti

Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Türkiye fotoğrafını 2002 öncesi ve sonrası olarak iyi değerlendirmek gerektiğine vurgu yaparak; “Biz hiçbir şeyin dört dörtlük olduğunu düşünmüyoruz ama samimiyetle, iyi niyetle, canla başla çalışan bir ekip var. Artık Türkiye fotoğrafı değişti. İnşallah 12 Haziran seçimleri ilçemize, Bursa’mıza ülkemize hayırlı olur diyorum. Ama bu fotoğrafı değiştiren ekibin diğer ekiplere karşı bir farkı var. Herkes işin bir ucundan tutmuş. Türkiye’nin geldiği nokta ortada. Biz bunu daha ileriye taşımak için Türk halkından ve İnegöllülerden bir kez daha destek bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.

STK’lar Olmasa Başbakan Bu Çıkışı Yapamazdı

Son olarak konuşan AK Parti 14. sıra adayı Saadettin Cangül; Türkiye’de anayasa değişikliğini gündeme getiren hükümetlerin ya ihtilalle, ya da muhtıra ile yıkıldığını anımsatarak; “Tarihi süreç bunu gösteriyor. Biz şimdi daha iddialı bir şekilde geliyoruz ve diyoruz ki size anayasayı tek başımıza yapacağız. Yanlış anlaşılmasın, anayasayı biz yapmayacağız, sivil toplum anayasayı yapacak, belki biz mecliste onun biçki dikişini yapacağız ve toplumun üzerine giydireceğiz. Ama sizden destek gelmese emin olun bunun hiçbir anlamı kalmaz. Anayasa kimsenin tek başına yapacağı bir şey değil. Sayın Başbakanımız bunarlın bazılarını deklare ediyor, bazılarını kendisi daha çok iyi biliyor ama birçok suikaste uğradı. Ama işte bu bedeller sonucundadır ki Türkiye’de sivil toplum çok güçlü hale geldi” açıklamalarında bulundu.