ALMAN DAYALA, CERRAH`TA DERYA OLDU

Yurtdışı eğitim programı ile 3,5 sene önce Cerrah kasabasına gelen ve burayı çok seven Dayala Lang fırsat buldukça Cerrah’a gelerek Karaman ailesi ile vakit geçiriyor. Türk örf ve adetlerini öğrenen hatta adını Derya olarak benimseyen Dayala Lang, çay döküp yufka bile açıyor. Lang’ın en sevdiği yemekler ise mantı ve börek.

İNSANLARI ÇOK SEVDİM

1 haftalığına Türkiye’ye Karaman ailesinin yanına ziyarete gelen Dayala Land, “Ben 3,5 yıl önce Türkiye`ye Karaman ailesinin yanına geldim. O zaman hiç Türkçe bilmiyordum ama onlardan Türkçe öğrendim. Benim adım aslında Dayala Land ama Türk ismim de Derya oldu. Ben buraları çok sevdim. Türkiye`yi çok sevdim. Her şeyi çok sevdim. Yemekleri, düğünleri ama en çok insanları sevdim. Benim için çok değerli oldular. Akraba gibi oldular. Onun için bir daha geldim” dedi.

 

ANNEM DE TÜRKÇE ÖĞRENİYOR

Türkçeyle birlikte 5-6 dil bildiğini belirten Land, “İngilizceyi çok iyi biliyorum. Fransızca biraz biliyorum. Üniversitede Arapça da öğreniyorum. Çok az da İspanyolca biliyorum. Annem de Türkçe öğreniyor. Ona da öğretiyorum. Arkadaşlarım da Türkçe öğreniyorlar. Herkes Türkçeye meraklı. Türkçe dili bence çok zor.  Ama burada 6 ay kaldığım için ve bütün gün Türkçe duyduğum için bana daha kolay geldi ama arkadaşlarım için çok zor” şeklinde konuştu.

ORUÇ TUTTUM

Türkiye’ye gelmeden önce İslam dinini araştırdığını belirten Land, “İslam konusunda bir kaç şeyler okudum. Burada da hem Ramazan hem de Kurban Bayramını yaşadım. Bayramları çok sevdim. Bizim bayramlardan çok farklı ama çok sevdim. Namaz kılmayı öğrendim. İlk geldiğimde Ramazan’dı o zaman. 1 gün ben de oruç tuttum. Hem Türk kardeşlerimle camiye gittim. İslamiyet bence iyi. Benim dinim Hıristiyan. Dinler çok benziyor” diye konuştu. 

YUFKA AÇMAYI ÖĞRENDİ

En sevdiğim yemeğin mantı ve börek olduğunu belirten Land, “Yufka açmayı da öğrendim ama çok zor. Fatma ablam gibi yapamıyorum ama yine öğrenmeye çalıştım. Almanya`da yaptım ama tam olmadı” ifadelerini kullandı.

AİLEDEN BİRİ OLDU

Okul programları sayesinde tanıştıklarını ifade eden İsmail Karaman, “O programlardan bir tanesinde Derya’nın 6 aylığına Cerrah’a gelmesi idi. Derya diyoruz biz artık kendi kızımız gibi görüyoruz. Altı aylığına geldi, daha sonra yine okul vasıtasıyla yapmış olduğumuz uluslararası bir organizasyon vardı Almanya’dan okul vasıtası ile öğrenci getirdi kendisi, bu sayede Türkiye’yi, İnegöl’ü, Cerrah’ı tanıtma fırsatı bulmuştuk. Ailemizin bir bireyi olarak o programlardan sonra bir kez daha geldi, 2 yıldır bir ara vermiştik biz sosyal medya aracılığı ile iletişim kuruyorduk ama kendisini özlemiştik, kendisi de bizi özlemişti. Bir haftalığına geldi. Bir haftadır burada birlikte hasret gidermiş olduk. Evimizin ailemizin bireyi oldu. Bu vesile ile de hem Cerrah’ı hem İnegöl’ü hem de ülkemizi de tanıtmış olduk. Kendisi burada sosyal hayata adapte oldu. Çok zeki bir kız. Her şeyi çok çabuk öğreniyor. Dolayısıyla biz kızımızdan memnunuz o da bizden memnun” dedi.

TÜRKİYE’DEKİ ADI DERYA OLDU

Dayala isminden dolayı telaffuz sıkıntısı yaşandığını ifade eden Karaman, “İsmi ilk etapta geldiğinde isminin telaffuzu sorun oluyordu, dolayısıyla bu kargaşalığı bırakmak için bir gün kendisine senin Türkiye’de ismin Derya olsun dedim, kendisi de ismini sevdi. Daha sonra bir baktım Facebook adresinde derya olarak değiştirmiş” şeklinde konuştu.

TERAVİHE GİTTİ

Türk yemelerini çok sevdiğini ifade eden İsmail Karaman, “Yemeklerimizi çok sevdi, kültürümüzü çok sevdi. Kendisi ilk geldiğinde Ramazan ayında gelmişti. Ramazan ayında teravih namazlarına gitti, oruç tuttu. Bir gün mesela bizim yanımızda yemek yememeye çalıştı daha sonra kurban bayramını gördü. İlk etapta tedirgin oldu ama Kurban Bayramının faziletini anlattık o da kabul gördü, benimsedi. Bizden birisi gibi yaşadık, hala da devam ediyoruz. Daha sık sık görüşme fırsatımız olacak. Almanya’ya dönecek, özleyeceğiz” diye konuştu.

BİZE ÇOK BENZİYOR

Derya’nın mantı ve böreği çok sevdiğini ifade eden Fatma Karaman ise, “Valla Derya’yı ben ilk gördüğümde çok sevmiştim. Amerikalı misafirlerim de geldi, onlarla iletişime girememiştim ama Derya bizden birisi gibi bize çok benziyor. Derya ile çok rahat iletişim kurdum, çok zeki bir kız her şeyi çok çabuk öğreniyor. Onu çok sevdik o da bize alıştı. Türk yemeklerini çok sevdi, özellikle mantı ve börekleri çok sevdi, İnegöl köftesini çok sevdi, yemek konusunda ayrım yapmadı yemeklerimizi severek yedi” ifadelerini kullandı.

HBR: Onurhan BAYRAKTAR