AYNA VE GOOGLE

Siyaset fikir savaşlarının verildiği er meydanlarıdır. Er meydanına çıkıp halka hakkıyla hizmet etmek için önce adam olmak, sonra da mangal gibi yürek lazım. Çünkü ateşten gömlek olan makam ve mevkilere talip olmak, yaptıklarının veya yapmadıklarının hesabını, hem bu dünyada, hem de ahirette vermeye hazırım anlamı taşıyor.

 Peki, sadece yönetenler mi yaptıklarının ya da yapmadıklarının hesabını verecek. Tabi ki hayır.

İster yöneten olsun, ister muhalefet eden, ister siyasetçi ister bürokrat, isterse bir dernek başkanı, kim halka hizmet için yola çıktığını beyan edip belli makamlara getirilmişse, huzuru mahşerde mutlaka yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını verecektir.  Tabi yöneticileri belirleyen, onları iş başına getiren insanlarda, niyetlerine göre Allah’a hesabını mutlaka verecektir. Bunda hiç şüphe yok.

Bu girizgâhtan sonra gelelim halka hizmet için yol açıkmış idarecilerimize.  Cumhurbaşkanından muhtarlara kadar ülkemizi, ilçemizi, mahallemizi ya da derneğimizi yöneten idarecilerimiz, acaba görevlerini ne kadar doğru ve layıkıyla yapıyorlar.

Bizim sorumluluk alanımızdaki, yani İnegöl’deki idarecileri sorgulayacak olursak eleştirilerin odağında hep aynı ismin olduğunu görüyoruz.  

Kim bu kişi? İnegöl’de 7’den 70’e geceli gündüzlü hizmet etmeye çalışan İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş.

Peki, Aktaş’ı kim ya da kimler ne için eleştiriyor? Amaçları ne? Aktaş’ı eleştirenlerin hedefi AK Parti’mi, yoksa Aktaş’ın şahsı mı? Eğer amaç hakkı yazmak ve doğruları söylemek ise neden sadece Aktaş eleştirilerin hedefinde?  Milletvekili Hüseyin Şahin ve AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli ile ilgili neden tek bir eleştiri yapılmıyor, yada bir yazı kaleme alınmıyor? Acaba onlar görevini çok mu iyi yapıyorlar? İlçe yöneticilerinin ve belediye meclis üyelerinin eleştirilecek tarafları yok mu?

Önce Aktaş’ı kim ya da kimlerin eleştirdiğine bakalım.

Aktaş’ı eleştirenlerin başını, herkesin malumu yerel bir gazete ve söz konusu gazetenin köşe yazarları çekiyor. Peki, malum gazete ve gazeteciler, belediye başkanına her gün akıl almaz eleştiri yapabilme gücünü nereden alıyor. BU cesareti nasıl buluyor. Tabi ki AK Parti içerisindeki bölünmüşlükten.  Yani halka yansımayan ama parti içerisindeki bilindik çekişmeden.

Malum gazete belediye başkanı Aktaş’ı hedef alan haberleriyle kendi çıkarlarının peşinde koşarken, diğer taraftan da Aktaş muhaliflerini memnun etmenin keyfini sürüyor.

Amaçları ise Belediye ye maddi manevi hükmetmek, ilçe siyasetine aklı sıra yön vermek. Peki, gücünü halktan aldığını her fırsatta sayıklayan sözde objektif gazeteciler,  neden acaba, İnegöl’ün merkez ilçe yapılmasından ötürü, milletvekili Hüseyin Şahin ile ilgili bir yazı kaleme almadılar dersiniz. Ya da neden hızlı tren ve otoyol projelerinde Yenişehir tercih edilirken,  hastane inşaatlarında fiyaskolar yaşanırken,  milletvekili Hüseyin Şahin’e tek bir cümle eleştiri yapamadılar da, Aktaş’ı hedef seçtiler.  Tabi ki malum gazetecilerden AK Parti’nin tamamını hedef almasını bekleyemeyiz.  Onların hesabı başka…

Gelelim muhalefetin Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a yönelik eleştirilerine…  Muhalefet partilerinin yöneticileri Aktaş’ı en çok yapboz belediyecilikle ve savurganlıkla suçluyorlar. Tabiî ki muhalefettir eleştirecekler ve sorgulayacaklar.

Ama ben merak ettim, acaba bu yapboz belediyecilik ve har vurup harman savurmak nasıl oluyormuş diye araştırdım.  Google’dan edindiğim bilgilere göre;  meğer Türkiye’de ne kadar çok yapboz ve savurgan belediye başkanı varmış!

CHP’lisinden MHP’lisine, Demokrat Partilisinden Saadet Partilisine tüm belediye başkanları, muhalefet partilerinin yöneticileri tarafından yapboz belediyecilikle ve savurganlıkla suçlanmakta. Yani hiç partinin belediye başkanı sütten çıkmış ak kaşık değil!

Ee ne yapacağız eleştirmeyecek miyiz. Eleştireceğiz tabiî ki, ama önce aynaya (google) bakarak…