BAKIRCILIĞIN SON TEMSİLCİLERİ

 

Uzun yıllardır hayatta tuttukları meslekleri ile takdir kazanan Serbest ailesi, mutfak eşyalarını tamir ederek geçimlerini sağlıyorlar. Zücaciye diye adlandırdıkları mesleklerinin aslında bakırcılıktan geldiğini belirten baba ve oğlu, zücaciye denilince insanların akıllarına sadece mutfak eşyası satılan yerler geldiğini, aslında kendilerinin tamir işini yaptıklarını ifade ettiler. İnegöl´de sadece bir kaç noktada bu hizmetlerin verildiğini belirten baba ve oğul, mesleklerinin kaybolmaya yüz tuttuğunu, yeni neslin ise bu mesleği yapabilecekleri umudunu taşımadıklarını belirttiler.

Baba İsmet Serbest ve Oğlu Recep Serbest, yıllardır çalıştıkları mesleklerinin artık kaybolmaya yüz tuttuğunu ifade etti.

BABADAN OĞULA

16-17 yıldır bu mesleği yaptıklarını belirten oğul Recep Serbest, ?Ortaokulu bitirdiğimden beri bu işi yapıyorum. Yaklaşık 16-17 yıl oldu. Babamın asıl mesleği bakırcılıktı. Biliyorsunuz eskiden mutfak eşyalarının birçoğu bakırdan yapılıyordu. Tabi bakırcılık bir zaman sonra kaybolmaya başladı ve kayboldu da diyebiliriz. Babam bakırcılık yaparken bende sürekli yanına geliyordum. Böylece bende babamın yanında bir şeyler öğrenmeye başladım. Ortaokulu bitirdikten sonra da okula gitmek istemedim ve babamın yanında çalışmaya başladım? dedi.

MESLEĞİN ASLI BAKIRCILIKTAN GELİYOR

?Yıllar geçtikçe bu mesleğe olan ilgi de azaldı?diyen Recep Serbest, ?Zücaciye denildiği zaman akla ilk olarak alım satım geliyor. Tamir işleri de zücaciye diye isimlendirildi. Biz alım satım yapmıyoruz. Satılan şeylerin zaman içinde tamire ihtiyacı oluyor. Biz tamir hizmetini yerine getiriyoruz. Aslında mesleğimizin aslı bakırcılıktan geliyor desek daha doğru olur? şeklinde konuştu.

 

BU MESLEK BİR SANATTIR

Mesleğe olan ilginin azaldığını belirten Recep Serbest, ?Bu mesleğe olan ilgi azaldı. Çünkü bu meslek ile alakalı okullarda dersler verilmiyor veya üniversitelerde böyle bir bölüm yok. İnsanlara sorsanız belki de ne gerek var diyebilir. Ama işleri tamire düşünce mecburen bizim gibi esnaflara uğramak zorunda kalacaklar. Bu mesleğin olup olmaması pek vatandaşımızın ağzına bile alacağı konulardan olmayabilir ama bu mesleğinde sürdürülmesi lazım. Buda bir sanat aslında? diye konuştu.

 

İŞİMİ SEVİYORUM

Mesleğini sevdiğini belirten Recep Serbest, ?Babamın yanında iş öğrendim. Sürekli bu mesleği yapmaya karar verdim. Ben işimi severek yapıyorum. Zaten severek yapmasam buraya gelmezdim. Sevdiğim için işimden çok memnunum. İyi kötü bir şeyler kazanarak hayatımızı devam ettiriyoruz. Geçimimizi buradan sağlıyoruz. Allah rızkımızı veriyor çok şükür? dedi.

?ÇOCUĞUM MESLEĞİMİ SEÇERSE ÇOK MUTLU OLURUM?

Recep Serbest, ?Bu mesleğin tahsili okullarda değil, çıraklıktan geçiyor. Çırak olarak işe başlarsınız zamanı geldiğinde sizde aynı işi yaparsınız. Bizim çırağımız yok. Çünkü kimse buraya gelip çıraklık yapmak istemiyor. Gençlerimiz daha farklı hayaller içinde. Onlara da saygı duymak gerekiyor. Bir çocuğum var. Belki o büyüdüğünde bu mesleği devam ettirebilir. Ama onun da düşüncelerine saygı duymak gerekiyor. Büyüdüğünde bu mesleği yapmak isterse, buna çok sevinirim, mutlu olurum? ifadelerini kullandı.

10 YAŞINDAN BERİ MESLEĞİN İÇERİSİNDE

68 yaşındaki baba İsmet Serbest ise, ?Yaklaşık 10 yaşında bakırcılık yapmaya başladık. Uzun zaman sonra bakırcılık artık bitti diyebiliriz. Sonra mutfak eşyaları tamiri ve parlatma gibi çalışmalar yapıyoruz. Bu meslek sadece İnegöl´de değil Türkiye´de kaybolmaya yüz tutan bir meslek? açıklamalarında bulundu.

 

Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR