www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com
https://www.hasaneroglu.com
www.haberyorumgazetesi.com

Barış Pınarı Harekâtına Bir Destek Daha

Barış Pınarı Harekâtına Bir Destek Daha

Fırat´ın doğusunda düzenlenen Barış Pınarı Harekatı´na Eğitim-Bir-Sen İnegöl Şubesinden destek geldi. Türkiye´nin terör örgütleriyle olan mücadelesini uluslararası hukuktan kaynaklanan en tabii hakkı olduğuna işaret eden Eğitim-Bir-Sen İnegöl Şube Başkanı

Türkiye´nin, Fırat´ın doğusunda terör örgütlerinden arındırılmış, güvenli bir bölge kurma planının uluslararası hukuk çerçevesinde gerçekleştiğini ve planlanan Barış Pınarı Harekatı´nı desteklediklerini ifade eden Başkan Sinan Aktaş, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Fırat´ın doğusunda yuvalanmış terör örgütlerini temizleyerek güvenli bölge oluşturmak maksadıyla "Barış Pınarı Harekatı´nı başlatma kararı almıştır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları ile emperyalizmin oluşturmak istediği terör koridorunun önünü kesen devletimiz, Fırat´ın doğusuna yönelik bu harekatla, emperyalizmin taşeronluğunu yapan PKK/PYD terör örgütünü süpürerek bölgeyi asıl sahiplerine teslim etmeyi amaçlamaktadır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında olduğu gibi devletimiz, Barış Pınarı Harekatı´nı da uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak gerçekleştirmektedir. Suriye ile 911 kilometre sınırı olan Türkiye´nin, hemen güneyinde emperyalizmin stratejileri doğrultusunda hareket ederek huzur ve güven ortamına musallat olan taşeron terör örgütleriyle mücadelesi uluslararası hukuktan kaynaklanan en tabii hakkıdır" şeklinde konuştu.

Bundan önceki operasyonlarda da Türkiye´nin amacının Suriye´nin toprak bütünlüğünü korumak ve oradaki yerel halkın çektiği acıya son vermek olduğunu belirten Başkan Aktaş, harekat ile ilgili şunları aktardı:

"On bin kilometre öteden gelerek sözde kendi güvenliği için bölgeleri ateşe verenlerin ve ona karşı sessiz kalanların, yine onların taşeronlarının oluşturdukları güvenlik meselesini bertaraf etmek için harekete geçen Türkiye Cumhuriyeti Devleti´ne karşı, gerek içerideki lejyonerlerin gerekse dışarıdaki emperyalizmin aparatçığı konumundaki yapıların sözlerinin hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Öte yandan, emperyalist ülkelerin, rejimin ve terör örgütlerinin ürettikleri şiddet dalgası sonucu yurtlarını terk etmek zorunda kalan milyonlarca insanın yaşadığı trajedi karşısında üç maymunu oynayanların, Türkiye´nin mülteci sorununa ilişkin getirdiği teklifleri, içi boş cümlelerle, yaptıkları açıklamalarla savuşturduklarına da hep birlikte şahit olduk. Bu yüzden, 3 milyon 600 bini aşkın mülteciyi ülkesinde barındıran Türkiye´nin bu konuda ürettiği çözümü, sahada uygulama girişiminin ilk ayağı olan terörü süpürmek ve şiddeti durdurmak için başlattığı operasyona yönelik yapılan, neresinden bakılırsa bakılsın, kaynağı dezenformasyon olan ve yalana dayalı açıklamaların hiç bir hükmü yoktur.Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin yetkilileri her zemin ve şartta "Suriye´nin toprak bütünlüğüne saygılıyız" açıklaması yapmaktadır. Fakat hiçbir değeri tanımadan insanları katleden, şehirleri yerle bir ederek Suriye´yi insansızlaştıran stratejilerin emperyalist mimarlarının ve gerçekleştirdiği her sınır dışı operasyonla birlikte Türkiye´yi "işgalci" diyerek karalayanların sözleri her defasında boşa düşmektedir. Kaldı ki milletimizin de devletimizin de hafızasında Suriye; Arap´ıyla, Kürt´üyle Türkmen´iyle, Nusayrisi ve Sünnisi ile kardeşlerimizin yurdudur.
Türkiye´nin bölgeye barış getirme çabalarına karşın dışarıdan gelen tehditlerin hadsiz bir girişim olduğunu söyleyen Aktaş, "Türkiye´nin barış yanlısı ve yapıcı tutumuna karşın terör örgütlerinin yanında yer almayı tercih ederek bizi tehdit etme hakkını kendinde bulanlar gaflet içerisindedir. Bu noktada ABD Başkanı Trump´ın, köksüz ve histerik bir söylemle Türkiye´yi ekonomi ile tehdit ederek harekatın sınırlarını çizme çabası ancak ve ancak hadsizlik olarak değerlendirilebilir. Dünyanın birçok bölgesini ateşe vermiş ABD´nin başkanı, "Türkiye, benim büyük ve emsalsiz bilgeliğimle sınırları aşmak olarak değerlendirdiğim bir şey yaparsa, Türk ekonomisini yıkıp ve yok edeceğim (daha önce yaptım)" diyerek ancak ve ancak nevzuhur bir anlayışın yetersizliğini ortaya koymuştur. Zira Türkiye Cumhuriyeti, her ne şartta olursa olsun, savaşta ve barışta tarihin derinliklerinden devraldığı geleneğe bağlı kalmayı azmetmiş bir devlettir. Onun için, her gittikleri yerde bozgunculuk çıkaranların, terör örgütleriyle iş tutanların, hatta terör örgütlerine binlerce tır silah ve mühimmat yardımı yapanların tehditleri de boş hükmündedir" diye konuştu.

Haber Merkezi



  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,34% 0,29
  • EURO

    35,09% -0,01
  • GRAM ALTIN

    2308,86% 1,39
  • Ç. ALTIN

    3843,45% -0,29