BAŞÖRTÜSÜNE DOKUNMAK ZULÜMDÜR

BAŞÖRTÜSÜNE DOKUNMAK ZULÜMDÜR

İnegöl’de bazı okullarda meydana gelen başörtüsü olaylarının ardından bir açıklama yapan Anadolu Gençlik Derneği İnegöl Şube Başkanı Kenan Alemdar, başörtüsüne yapılmış her hareketin, söylenmiş her sözün bir zulüm olduğunu savundu.

İnegöl’de geçtiğimiz haftalarda bazı okullarda İstiklal Marşı okunması sırasında meydana gelen başörtüsü olayları, konuya duyarlı sivil toplum kuruluşlarını da harekete geçirdi.

 

BAŞÖRTÜSÜNÜN NEREDE TAKILACAĞINA CENABI ALLAH KARAR VERİR

Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Anadolu Gençlik Derneği İnegöl Şube Başkanı Kenan Alemdar, “Son birkaç hafta içerisinde İnegöl’de gerçekleşen iki okulda İstiklal Marşı okunması esnasında öğrenci ve öğretmenlere yapılan başınızı açın uyarısı veya baskısı, birkaç gün öncesinde de yerel bir gazetede gündeme alınmıştır. Başörtüsünden dolayı uyarılan, eleştirilen, kınanan hanım kardeşlerimizin onurları kırılmış ve incitilmiştir. Hiç kimse bir başkasının onuruna söz söyleme veya müdahale etme hakkına sahip değildir. Başörtülü hanım kardeşlerimizin de başı açıklar gibi bu toplumun birer ferdi oldukları herkes tarafından kabul edilmelidir. Hiçbir hak, başkasının hakkına müdahale edilerek elde edilemez. Allah’a ve Resulüne inanan Müslüman herkes, başörtüsünün Allah’ın bir emri olduğunu kabul etmelidir. Başörtüsüyle nereye girilip, nereye girilemeyeceğini ancak onun takılmasını emreden Cenab-ı Allah buyurur. Şurada takabilirsin, ama burada takamazsın demek başörtüsüne ve onu takanlara düşmanlıktan başka bir şey değildir” dedi.

ZULME RIZA ZULÜMDÜR

Başörtüsüne yapılmış her hareketin, söylenmiş her sözün bir zulüm olduğuna vurgu yapan Alemdar, “2013 yılında ve özellikle de Başbakanın ve Cumhurbaşkanının hanımının başörtülü olduğu ülkemizde böyle bir zulmün hala yaşanıyor olması da apayrı bir zulümdür. Dünyanın değişik Müslüman ülkelerinde İslam düşmanları tarafından Müslümanların bedenlerine yapılan işkence ve zulümlerle eş değer bir zulümdür başörtüsü zulmü. Bu zulme sessiz kalan, tarafsız kalan herkes bu zulme ortaktır. Çünkü zulme rıza zulümdür. Başörtülü hanım kardeşlerimize başını örtüyor olması nedeniyle yapılanlar bu durum ayrıca büyük bir haksızlıktır. Böyle bir haksızlığın karşısında sesini dahi çıkartmayanlar bilmelidirler ki; haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Evet, biliyoruz ki birileri bir kumaş parçasından dahi rahatsız oluyorlar, onu takanlara zulmediyorlar, haksızlık yapıyorlar. Çünkü onlar bunu kendilerine vazife edinmişler kendilerince görevlerini yapıyorlar. Ancak Allah’ın dinini kendilerine dava edinmiş ve bu uğurda yaşamaya ve dini mübini İslam’ı yaşatmaya gayret gösterenler onların karşısında ne yapıyorlar. Ya vazifelerini yapmıyorlar ya da bu konuyu kendilerine vazife edinmemişler her halde. Onlar neyi, niçin bekliyorlar. Bu sessiz kalışın, yok sayılışın anlamı nedir acaba. Yoksa dilimi tutuldu inanan insanların, ağızlarını bağlayan birilerimi var dersiniz? Milletin temsil edildiği bir yerde milletin vekili olarak bulunan bir hanıma ‘Bu hanıma haddini bildiriniz’ diyenlerin sözü hala yürürlüktedir maalesef. Bu bir utançtır, zulümdür, haksızlıktır ve bu haksızlık, zulüm, utanç hala devam etmektedir. Evet olayın sonrasında ülkemizde çok şey değişti ama bu konunun hala neden değişmediğini, hala neden çözülemediğini anlayabilmiş değiliz. Aksine imam hatiplerde ve kuran derslerinde başörtüsü takılabilir yönetmeliğiyle diğer okullarda ve derslerde tam anlamıyla başörtüsü bugün ki yetkililer tarafında maalesef yasaklanmıştır. Bu ya iş bilmezlik ya da çözümden yana olmamaktır. Başörtüsü gibi inanan insanların önemli bir konusu neden hala çözülmeyerek bu kadar ertelenmiş veya ihmal edilmiştir. Umarız milletimiz uyutulmuyor veya kandırılmıyordur” açıklamalarında bulundu.

Kenan Alemdar, başörtülü bir hanıma İstiklal Marşı okunacağı sırada başındaki örtüsünü çıkarması uyarısında bulunan yetkililerin görevlerini yaptıklarını, yönetmeliğin bunu gerektirdiğini ifade ederlerken, bunu yapmayanların yönetmeliğe aykırı davrandıklarını da yetkililerin görmesi gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu: “Bir yetkili görevini yaparken diğeri yapmıyor hangisi doğru dersiniz. Bu yönetmeliği değiştirme gücü olup da değiştirmeyenlerin içinde bulunduğu durumu düşünmek bile bizlere rahatsızlık vermektedir. Bu yetkililerin elini kolunu tutan onlara engel olan nedir, kimdir acaba. Artık bu zulme, haksızlığa, utanca bir son verilmelidir. Bu yasak kaldırılmalı ve en uygun şekliyle düzenlenmelidir. Ayrıca böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında haksızlığa, zulme şahit olanlar sessizliğini bozmalı, bunu kimin yaptığına, nasıl yaptığına bakmadan inanan insanlarımızın gerekli tavrı göstermelerini bekliyoruz. İnegöl’ün yerel bir gazetesinde çıkan bu haberden sonra hiçbir sivil toplum kuruluşlarının sessizliği de ayrıca rahatsızlık verici bir durumdur. Bu nedenle Kutlu Doğum haftasın arefesinde olduğumuz bu günlerde ümmetin yaşadığı bu durumu kınıyor ve ayrıca ümmetin suskunluğunu Efendimize şikayet ediyoruz.”dedi.



  • BIST 100

    10208,65%1,62
  • DOLAR

    32,35% -0,36
  • EURO

    34,79% -0,01
  • GRAM ALTIN

    2395,46% -1,11
  • Ç. ALTIN

    3877,87% -0,22