www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

Besiciler Zarar Ediyor

Besiciler Zarar Ediyor

İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, üreticinin besiciliğe devam etmesi için en azından hayvan başına 500-600 lira kazanması gerekirken kâr edememesi gibi bir de hayvan başına 495 lira zarar ettiğini belirtti.

Son zamanlarda üretici ve tüketiciyi en fazla ilgilendiren konulardan birinin et ithalatı kararları ile kırmızı et ve süt ürünlerindeki fiyat artışları olduğuna ifade eden İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, ?Bilindiği gibi 2010 yılından bu yana ülkemiz, besilik, kasaplık, damızlık canlı hayvan ve bu yıl olduğu gibi bazı yıllarda da et ithalatı yapmıştır. Halka tüm illerde ucuza et yedirmek için 81 ilde satış noktası bulunan ve anlaşma yapılan market zincirlerine karkas et temin edileceği, karşılığında kıymanın kilogramının 29 liradan, kuşbaşının ise 31 liradan satışının yapılacağı açıklanmıştır. Kurban Bayramı sonrası talepte yaşanan düşme, ?ette gümrük vergilerinin indirilmesi, lop et ithali ve anlaşma yapılacak marketlerde ithal etle ucuz et yedirme´ kararları ve söylemleri sektörü olumsuz etkilemiştir. Nitekim Ekim ayında, üreticide kuzu eti fiyatı yüzde 4,55 düşüşle 33 lira 62 kuruştan 32 lira 9 kuruşa, dana eti fiyatı yüzde 6,48 gerilemeyle 27 lira 47 kuruştan 25 lira 69 kuruşa inmiştir. Eylül-Ekim aylarına bakıldığında, hem kuzu hem dana eti fiyatlarındaki 2 aylık düşüş yüzde 8,1´i bulmuştur. Fiyat, iki aylık dönemde, kuzu etinde 34 lira 93 kuruştan 32 lira 9 kuruşa, dana etinde 27 lira 95 kuruştan 25 lira 69 kuruşa gerilemiştir. Buna karşın markette, Ekim ayında, kuzu eti fiyatı 53 lira 65 kuruşla değişmezken, dana eti fiyatı yüzde 4,01 artışla 40 lira 52 kuruştan 42 lira 14 kuruşa çıkmıştır. Eylül-Ekim aylarında market fiyatları, dana etinde yüzde 0,29, kuzu etinde yüzde 2,98 artmıştır? dedi.

HAYVANLAR SATILAMIYOR

Şuan üreticide dana etinin ortalama kilogram fiyatı 25 lira olsa da bazı illerde fiyatın 23 liraya kadar düştüğünü belirten Çelik, ?Alıcıların bu fiyatlara bile nazlandığı, daha aşağılara düşürmek için üreticilerle pazarlık yaptığı ya da bu fiyatlardan malı vadeli almaya çalıştığı bilinmektedir. Görüldüğü gibi ithalat üreticide fiyatları düşürmüştür. Buna karşın, ithalata rağmen markette fiyatlar artmıştır. Bunun önlemleri alınmalıdır. Et ve Süt Kurumu´nun yerli besi hayvanı ile besicilik yapan üreticiyi ithalata karşı korumak için açıkladığı karkasta kilogram başına 25 liralık alım fiyatını artırması gerekiyor. Alım konusuna uygulamada sıkıntılar olabileceğini de düşünüyoruz. Et ve Süt Kurumu´nun 12 ilde kombinası bulunmaktadır. Kalan 69 ilde ve çok sayıda ilçe merkezinde nasıl alım yapacaktır? Bunun nakliye masrafları ne olacaktır? Et ve Süt Kurumu´nun, oluşabilecek arzı karşılayabilecek kapasitesi var mıdır? Bütün bunların ortaya konulması gerekir diye düşünüyoruz. Bir diğer konu da kasapların durumudur. Süper ve hipermarketlerin hiçbir sınıra tabi olmadan açılması, yüzbinlerce esnafımızın dükkân kapatmasına yol açmıştır. Bu uygulamalar sonucunda, ülkemizde faaliyet gösteren ve sayıları 50 bine yaklaşan kasap esnafımız nasıl ayakta kalacaktır? Zincir marketler ithal ucuz et satarsa, kasaplar kırmızı et satamazsa, üreticimiz hayvanını kime kestirecektir? Ülkemizde 2016 yılında 3,9 milyon baş sığır kesilmiştir. Tahminlere göre, 1,5 milyonu yerli, 500 bini ithal besilik hayvanlardan, 950 bin başı kurbanlıklardan oluşmaktadır. Kalanı ise, reforme inek, düve gibi dişi hayvanlar, boğa, öküzlerdir. Ette fiyatların düşmesi besi hayvanı ve yem maliyetlerine bağlıdır. Örneğin, ülkemizde canlı 250 kilogramlık yerli hayvanla 7 ay süreli yapılan bir beside, hayvan alımı 19 lira canlı kilogram fiyatı üzerinden 4 bin 750 liradan yapılmakta, yeme 1889 lira 6 kuruş verilmekte, işçilik, enerji, ilaç, amortisman, işletme finansmanı, ölüm-verim kaybı gibi giderlere de 627 lira 46 kuruş harcanmaktadır. Toplam maliyet 7 bin 266 lira 52 kuruş olarak gerçekleşmektedir. Üreticimizin karkas kilogram maliyeti 27 lira 57 kuruşu bulmaktadır. Besi sonunda bir hayvandan elde edilen 264 kilogramlık karkas, kilogramı 25 lira 69 kuruştan satıldığında, üreticimiz kilogram başına 1 lira 88 kuruş, toplamda ise 495 lira 93 kuruş zarara uğramaktadır. Sektörde üreticinin besiciliğe devam etmesi için en azından hayvan başına 500-600 lira kazanması gerekir. Bir hayvanı 7 ay besleyip hayvan başına 500 lira kar eden besicimiz, 10 hayvanı varsa 7 ayda 5 bin lira, ayda 714 lira kazanç elde eder. Asgari ücretin net 1404 lira 6 kuruş olduğunu düşünürsek, bu gelirin de yeterli olmadığını görürüz? şeklinde konuştu.

PAZARDA İŞLER DURGUN

Çelik, ?Üreticilerimizin besi hayvanı maliyetinin ithal besi fiyatının üzerinde kaldığı, yem maliyetinin yüksek olduğu, lop et ithali gibi söylemler nedeniyle üreticimizin önünü göremediği anlaşılmaktadır. Bunlardan dolayı besicilerimizin çoğunun ahırına yeniden hayvan koyma konusunda kararsız kaldığı görülmektedir. Üreticilerin bu sorunu çözülemez ve ahırlara hayvan koymalarını teşvik edici acil tedbirler hayata geçirilemeyecek olursa, önümüzdeki dönemde ülkemizde et üretiminin düşmesi, et açığının ve dolayısıyla dışa bağımlılığın artması kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizde en sorunlu sektör şu an için et sektörüdür. Sanki üreticimiz besicilikten çok para kazanıyormuş gibi bu yıl besiciye verilen hayvan başına 200 liralık destek kaldırılmıştır. Besi yemi ve besilik hayvan alım maliyetinde kısa zamanda bir düşüş sağlanması mümkün görünmemektedir. 2018 yılı programında, büyükbaş hayvan varlığının artırılması amacıyla kısa vadeli çözüm olan ithalat yerine, yurtiçinde üretimin sürdürülebilir şekilde geliştirilmesinin önemli görüldüğü belirtilmektedir. Üreticimizin desteğe ihtiyacı vardır. Hükümetimizden bu konuda acil bir hamle bekliyoruz. Besicimizin hayvan başına 495 lirayı geçen zararının telafi edilmesi ve 500 lira dolaylarında bir kazanç sağlayabilmesi için besiye alınan hayvan başına 1000 lira destek verilmelidir. Ahırların boşalmaması, üreticinin besiciliğe devam etmesi için bu gereklidir. Bu destekle hayvancılığa devam etmekte tereddüt eden besicilerimiz de ahırlarına hayvan koymaya başlayacaktır? diye konuştu.

?ÜRETİCİMİZ ZOR DURUMDA?

Hayvancılığı en çok etkileyen bir diğer önemli alanın da yem sektörü olduğunu, bu alanın disipline edilmesi gerektiğini belirten Çelik, kurdaki en ufak dalgalanma üreticilere yem fiyatlarında zam olarak yansıtıldığını vurguladı. Üreticilerin en önemli maliyet kaleminin yem olmasına rağmen, bu alanda kalite ve kar marjlarının disipline edilememesinin maliyetleri yükselttiğine dikkati çeken Başkan Çelik, ?Bugün herkes tüketicinin yediği et fiyatlarına odaklanmıştır. Sorunun temelinde üreticinin sıkıntıları vardır. Bu sorun çözülmeden üretimin artması, tüketicinin makul fiyatlarla et yemesi imkanı yoktur. Dolar kurunun artmasıyla birlikte yem fabrikaları, zam yapacaklarını dillendirmeye başlamışlardır. Yemde 2016 yılı başında yüzde 8 olan KDV´nin sıfırlanması üreticimize bir fayda sağlamamıştır. Marketler sattıkları ürünlere kolayca zam yapabilmektedir. Buna karşın üreticiler ne önünü görebilecek üretim yapabilmekte, ne zamlı yem fiyatlarına dur diyebilmekte, ne de üretimin devamlılığı için destek alabilmektedir. Üreticimiz zor durumdadır? açıklamalarında bulundu.

Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR



  • BIST 100

    9756,27%1,15
  • DOLAR

    32,53% -0,05
  • EURO

    34,79% -0,20
  • GRAM ALTIN

    2425,45% -0,18
  • Ç. ALTIN

    4017,93% 0,00