Bugünde toplantıda konuşulanları yorumlamaya çalışacağım.
Toplantıda ilk olarak konuşan İlçe milli eğitim müdürü Mehmet Baştürk, özellikle Sevim Yıldız Meslek Eğitim Kampüsü’nün bitirilmesinin öneminden söz etti. Kampüsün 2013 yılının Temmuz ayına kadar tamamlanmaması halinde, liselerde derslik sorununun yaşanacağını ifade etti.
Yani İnegöl’deki liselilerin geleceği bir anlamda işadamı Mehmet Yıldız’ın inisiyatifine kalmış. İşadamı Mehmet Yıldız, inşaatı zamanında bitiremez ise liseli öğrenciler önümüzdeki yıl ya istif olacaklar, ya da derslik olmadığı için bir yıl okula ara verecekler. İki durumda kabul edilebilir değil. İnşallah bir aksilik olmaz ve kampüs inşaatı zamanında tamamlanırda, İnegöl eğitimi kurtulur!
İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk, konuşmasında İnegöl’de birçok okula daha ihtiyaç olduğundan söz etti ve işadamlarına çağrıda bulundu. Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ta, okulların ihtiyaçlarının karşılanmasında velilerin devreye sokulması gerektiğini söyledi.
Kısacası okulu hayırsever yapacak, okulun hizmetli parasını, diğer masraflarını veliler karşılayacak, hükümet yetkilileri de, “biz dünyanın en büyük 12. ekonomik gücüne sahibiz” diye hava atacak. Oh ne ala memleket.
Konuşmasında okulların velilerden çok cüzi paralar talep ettiğinden söz eden Belediye Başkanı Alinur Aktaş, sigaraya her gün 9 lira veren bir velinin, okuldan talep edilen parayı rahatlıkla vermesi gerektiğini ifade etti.
Evet, Aktaş’ın dediği gibi, her gün 9 TL sigaraya para veren bir velinin, okuldan talep edilen paraya buğz etmemesi lazım. Ama her velinin durumu böyle değil ki. Bugün asgari ücret alan binlerce öğrenci velisi var. Bu insanlar çocuğuna harçlık veremezken, okula nasıl para versin, katkı yapsın.
Tamam, “durumu olmayanlar vermesin” diyorlar, ama babasının durumu olmadığı için okula para götüremeyen çocuk, arkadaşlarının yanında eziliyor ve mahçup duruma düşüyor, keza okul idaresine ve öğretmene karşı veli de öyle. Bunu düşünen var mı acaba? Birde kendinizi o çocuğun ve velinin yerine koyun bakalım. Böyle eğitim anlayışı olmaz.
Ayrıca siz hiç, Milli Savunma Bakanlığına bağlı Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan bir rütbelinin, asker babasından mermi parası istediğini duydunuz mu? ya da silahların yenilenmesi için katkı payı talep ettiğini…
Askerlik gibi eğitimde zorunlu ise, o zaman aynı ülkenin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul müdürleri öğrenci velilerine el açtırılıyor. Hani adalet bunun neresinde…
Sözün özü, bir gün bir TSK rütbelisi, asker babasından mermi parası isterse, işte o zaman okul müdürlerinin öğrenci velilerinden istediği parayı mübah görürüm…
