www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

BU GİDİŞ NEREYE!

BU GİDİŞ NEREYE!

Ekonomik sorun aileyi ve doğal olarak tüm toplumu tehdit ediyor. Suç oranlarında ise korkutan oranlarda artışlar yaşanıyor.

Hükümetin emekli ve asgari ücretli maaşlarına yaptığı zamlar kira, elektrik, doğalgaz ve temel gıdada yaşanan yüzde 100’ün üzerindeki artışlar nedeniyle kısa sürede eriyip gitti. Ekonomik sorun aileyi ve doğal olarak tüm toplumu tehdit ediyor. Suç oranlarında ise korkutan oranlarda artışlar yaşanıyor.

Son 1 yılda kira, doğalgaz, elektrik ve temel gıda ürünlerinde yaşanan fahiş fiyat artışları vatandaşların alım gücünü iyiden iyiye düşürürken, özellikle asgari ücretli ve emekliler, geçim sıkıntısı ile karşı karşıya… Özellikle kış aylarında sadece kira, doğalgaz ve elektrik gidelerine maaşlarının yarısından fazlasını bırakan emekli ve asgari ücretliler, ekstra harcamalar çıktığında ise boğazından kısmak zorunda kalıyor. Peki ekonomide yaşanan bu sıkıntılar, insanların sadece yaşam standartlarınımı etkliyor, tabiki hayır.  Gelir dağılımındaki adaletsizlik, beraberinde sosyal hayatı da tehdit ediyor. Boşanmalarda ve suç oranlarında artış, uyuşturucu kullanımı ve fuhuşta yaş ortalamasının 10-15 yaş sınırına kadar gerilemesi ülkemizin geldiği noktayı gözler önüne sermeye yetiyor.

TUİK verilerine göre;

Boşanmalar her yıl artıyor

Geçim sıkıntısının aileyi tehdit ettiği ükemizde boşanan çiftlerin sayısı 2020 yılında 136 bin 570 iken, 2021 yılında 174 bin 85 oldu. Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden kaba boşanma hızı ise 2021 yılında binde 2,07 olarak gerçekleşti.

Suç oranlarıda ciddi artış var

Nimet bolluğunun yaşandığı ancak alım gücünün her geçen gün azaldığı ülkemizde suç oranlarında patlama yaşanıyor. Son verilere göre ülkemizde Hırsızlık 7 kat, kaçakçılık 9 kat, cinayet 6 kat artmış durumda…

Çocuk istismarı 10 kat artış

İşsizlik ve hayat pahalılı nedeniyle boşanma oranlarının evlenme oranlarıyla yarıştığı ülkemizde,  cinsel suçlar 10 kat artış göstermiş. İnsan Hakları Derneği’nin 2018 raporuna göre, çocuk istismarında dünyada 3. sırada yer alan Türkiye’de; 2002’den bu yana 440 bin çocuk doğum yaptı. Adalet Bakanlığı ise çocuk istismarına yönelik verileri artık paylaşmıyor.

Bağımlılık yaşı 10!

Yuvaların yıkıldığı çocukların sahipsiz kaldığı Türkiye'de, 10 yaşında bonzaiye başlayıp 12 yaşında AMATEM'lere (Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi) gelenler var. Tedavi için başvuranlar arasında ilk basamağı 14-15 yaş grubu çocuklar oluşturuyor.

Fuhuş 12 yaşa düşmüş

Türkiye'de yaklaşık 100 bin kadın yılda 3-4 milyar dolarlık paranın döndüğü fuhuş batağında. Uyuşturucu mafyası ile iç içe olan fuhuş mafyası, daha yaşı 12 olan çocukları bile pazarlamaktan çekinmiyor.

Sosyal yardım alanlar artıyor

Alım gücünün her geçen gün düştüğü, geçim sıkıntısının zirve yaptığı ülkemizde, sosyal koruma kapsamında emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malül maaşı alan kişi sayısı 2019 yılında 14 milyon 89 bin iken, 2020 yılında yüzde 1,4 artarak 14 milyon 288 bin kişiye yükseldi. Sosyal koruma kapsamında maaş yardımı sayısı 2019 yılında 14 milyon 747 bin iken, 2020 yılında 14 milyon 979 bine yükseldi.

Aile yok oluyor

Geçim sııntısının sebep olduğu bir başka sosyal sorun ise aile mefhumunun hergeçen gün yok oluşu.  Yüce Allah’ın “Anne ve babaya of bile demeyin” emri gereği anne ve babasını el üstünde tutan bir dediğini iki etmeyen nesilden, yaşlandıklarında anne ve babasını terk eden yada huzur evine yerleştiren bir nesile dönüştük. Türkiyede şuan 442 huzurevinde 27 bini aşkın yaşlı kalıyor… Türkiye’de sokakta yaşan evsiz sayısı ise 70 bin…

Son olarak umutlarımızı yitiren bir başka anket daha var. tüm yaşananları düzeltecek olan kurum ve kuruluşlara olan güvenin her geçen gün düşüş göstermesi.

Genel olarak 6 Ocak’tan bu yana kurum ve kuruluşlara olan güvenin azaldığı tespit edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne duyulan güven seviyesi 4 puan azalarak yüzde 40 seviyesinde gözlendi. 6 Ocak’ta yüzde 51 olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı güven seviyesi, 7 puan azalarak yüzde 44’e düştü. Anayasa Mahkemesi’ne duyulan güven seviyesi yerini korudu ve yüzde 39 olarak karşımıza çıktı. Mevcut hükümete olan güven 5 puan azalarak yüzde 36’ya düştü. Soruda belirtilen kurumlardan en güveniliri olan Türk Silahlı Kuvvetleri de 9 puan düşüş yaşadı ve yüzde 68 seviyesine düştü. Son olarak, geçtiğimiz haftalarda tekrar yönetim değişikliğine gidilen Merkez Bankası, 9 puan kaybederek yüzde 32 ile en az güven duyulan kurum oldu.

Görüldüğü üzere ekonomik sıkıntılar, sadece karın doyurmaktan ibaret değil. Ekonomik sıkıntıların aynı zamanda sosyal boyutu, toplumu ahlaksızlığa ve suça teşvik eden tarafları da var.

Gelir dağılımındaki adaletsizliğin önüne geçilemez ise, suç oranları artarak devam ederse, Allah muhafaza ülkemiz sosyal bir patlamanın eşiğine gelebilir.

Her ne kadar siyaset kuruma ve devlet kurumlarına yönelik güven azalsa da, bu işin üstesinden gelecek olanlar yine siyasilerdir. Dolayısıyla devleti yönetenlerin ekonomide acil kalıcı önlemler alması, ülkemizi sanayisi ve tarımı ile dışa bağımlılıktan kurtarması, özelliklede canı, malı, nesli ve nefsi koruyucu tebirler alması ve suç işleyenlere yönelik caydırıcı cezaları hayata geçirmesi kaçınılmaz bir gerçektir.

.

 

 

 

 



  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,46% -0,07
  • EURO

    34,72% -0,69
  • GRAM ALTIN

    2439,90% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19