BU BÖYLE GİTMEZ

BU BÖYLE GİTMEZ

Seçim çalışmaları kapsamında vatandaşlarla buluşan Saadet Partisi Milletvekili Adayı İsmail Özdemir, büyükşehir yasasına sert eleştirilerde bulundu. Özdemir, "Saadet Partisi, daha güçlü bir şekilde mecliste yer alırsa, ilk yapacağımız iş İnegöl'ün tekrar il olması defterini açacağız. Kanunen önünde hiçbir engel yok. 300 bin nüfuslu, Türkiye'de 40 vilayetten önde gelen, dış ticareti fazla veren, ihracat yapan, ekonomisi güçlü böyle büyük bir ilçenin il olması gerekiyor. Bunu inşallah tekrar başlatacağız. Diğer taraftan 300 bin nüfusa 45 kilometre uzaktan hizmet almak mümkün değildir. Kanalizasyonunuz tıkanıyor, yapılması 1 hafta sürüyor. Sular kesiliyor yapılması 1 hafta sürüyor. Perşembe Pazarı yıkıldı, aylardır yapılamıyor. Belediyemiz muhtarlığa dönüştü. Belediye başkanı muhtar. Bu böyle olmaz."diye konuştu

Seçim çalışmalarını sürdüren Saadet Partisi Bursa Milletvekili Adayı İsmail Özdemir, önceki akşam Mahmudiye Mahallesi'nde vatandaşlarla bir araya geldi. Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Özdemir, zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu bir dönem yaşandığını söyledi.

 ALTERNATİF ARAYIŞI SONA ERDİ

Kıraathane ziyaretinde konuşan Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü, Halkımızın bize teveccüh gösterdiğini görüyoruz. BBP ile yaptığımız ittifak, tabanda da karşılık buluyor. Gittiğimiz yerlerde özellikle rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ve rahmetli Erbakan hocamızın partilerinin bir araya gelmiş olması, insanlarımızda bir heyecan oluşturdu. Alternatif arayışları vardı. Bu alternatiflik açısından önemli bir sonuç ortaya koymuş oldu. İnşallah bizler de üzerimize düşen bu sorumlulukları, gayreti gösterip, daha geniş kitlelere ulaşıp Saadet Partimizin güçlü bir şekilde mecliste yer almaları için gayret içerisinde olmuş olacağız” dedi.

 300 BİN NÜFUSA 45 KİLOMETRE

UZAKTAN HİZMET EDİLMEZ

İttifak ile baraj sorununu ortadan kaldırdıklarını belirterek konuşmasına başlayan Saadet Partisi Bursa Milletvekili Adayı İsmail Özdemir, Şimdi daha güçlü bir şekilde mecliste yer almasını sağlamak için çalışıyoruz. Şuanda Saadet Partisi daha güçlü bir şekilde mecliste yer alırsa ilk yapacağımız iş İnegöl'ün tekrar il olması defterini açacağız. Kanunen önünde hiçbir engel yok. 300 bin nüfuslu, Türkiye'de 40 vilayetten önde gelen, dış ticareti fazla veren, ihracat yapan, ekonomisi güçlü böyle büyük bir ilçenin il olması gerekiyor. Bunu inşallah tekrar başlatacağız. Diğer taraftan 300 bin nüfusa 45 kilometre uzaktan hizmet almak mümkün değildir. Kanalizasyonunuz tıkanıyor, yapılması 1 hafta sürüyor. Sular kesiliyor yapılması 1 hafta sürüyor. Perşembe Pazarı yıkıldı, aylardır yapılamıyor. Belediyemiz muhtarlığa dönüştü. Belediye başkanı muhtar. Bu böyle olmaz. Bu kadar hizmetlerimiz kesildiği halde külfetimiz de arttı. Mayıs ayı emlak vergilerinin verileceği aydır. Emlak vergileri 2 kat arttı. Neden? Büyükşehir'e bağlanmış. Su faturaları 2 kat arttı. Büyükşehir'e bağlanmış. Büyükşehir yasasını iptal ettireceğiz. Bizim genel başkanımız Anayasa Profesörü ve Ekonomi Profesörü. Onun ifadeleriyle şuandaki Büyükşehir yasası anayasaya aykırı. Dünyada başka bir örneği yok. Bunu biz yaparız. Bilimsel olarak ispat edeceğiz. Çevre mühendisleri, şehir plancıları ve raporlarımızı alacağız, 45 kilometre uzaktan 300 bin nüfusa hizmet etme imkânı yok. Bu yüzden destek olun, hem kendinize hem ilçemize hem de ülkemize iyilik yapmış olursunuz” şeklinde konuştu.

 DERVİŞ MODELİ Mİ? ERBAKAN MODELİ Mİ?

Ekonomik düzenin bozuk olduğunu belirten Özdemir, Her geçen gün zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapıyor. Aradaki uçurum açılıyor. Bir tarafta küçük bir mutlu azınlık oluştu diğer tarafta toplumun büyük bir kesimi hayatını sürdürebilmek için banka kredisi, tüketici kredisi ve kredi kartı ile zar zor hayatını sürdürüyor. Bu yokluktan, fakirlikten, sizin iş bilmezliğinizden değil. Neden? Allah'ın verdiği bolca nimetleri ekonomi yönetimi yanlış taksim ettiği için oluyor. Gelin bu yanlış taksimatı değiştirelim. Ne fark var diyeceksiniz, şu fark var; bu ekonomi yönetimi enflasyon odaklı çalışıyor. Bu ne demek? İşçiye, emekliye fazla zam veremeyiz, verirsek harcarlar, harcarlarsa mal fiyatları yukarı çıkar, enflâsyon yukarı çıkar, ekonomik kriterlerimiz bozulur, bu yüzden veremeyiz ki harcamasınlar, enflasyon düşsün, ekonomi sağlıklı olacak diyorlar. Biz ise diyoruz ki; bu yanlış, insanlarımızı aç, yoksul, işsiz, fakir bırakır. Tam tersi işçiye, emekliye, köylüye ver verebildiğin kadar. Ekonomiye hiçbir zararı yok. Tam tersine faydası var. Bu insanlar bu parayı yurtdışına kaçırmayacaklar, gidip ihtiyaçlarını alacaklar, esnafımız iş yapacak. Esnaf iş yapınca fabrika kazanacak, vardiya artıracak ve işçi alıp işsizliği azaltacak. Aradaki bu fark kısaca; şimdiki ekonomi yönetimi vermeyelim, harcamasınlar enflasyon düşsün, biz ise verelim harcasınlar ekonomi canlansın diyoruz. Enflasyon nasıl düşecek? Üretim artırılarak. İnsanların boğazı sıkılarak enflasyon düşürülmez. Bu farkı anlamanızı rica ediyoruz. Şuanki ekonomik modelin esas ismi Kemal Derviş modelidir. Kemal Derviş 2004 yılında dünya bankasına giderken; ‘AK Parti hükümetini tebrik ediyorum, benim kurduğum ekonomi modelini benden daha güzel uyguluyorlar, çok başarılılar' dedi. Bu ekonomi modeli bankaları zengin eden, insanlarımızı fakirleştiren model. Bu Kemal Derviş modelini değiştireceğiz. CHP, Kemal Derviş'i geri getireceğim diyor. MHP de 2000 senesinde bunu yurtdışından getiren parti. Derviş modeli mi Erbakan modeli mi? Erbakan modeli nasıl? 96-97'de Türk İş Başkanı Bayram Meral yüzde 30 zam istedi, Erbakan yetmez diyerek yüzde 50 verdi. 6 ay sonra bir yüzde 50 daha verdi. Emekliye 3-5 katı zam verdi onlar da harcadı, esnaf iş yaptı, fabrikalar harıl harıl çalıştı. İşsizlik yüzde 7'den yüzde 5'e düştü. Şuanda yüzde 13. Bu seçim bunun seçimidir. Ekonomik model olarak ne istiyorsunuz onu seçeceksiniz. Gelin kendinize ve ülkemize bir iyilik yapın, Saadet Partisi'ni destekleyin” dedi.

 HBR: Onurhan BAYRAKTAR