"Büyüyen Türkiye Hedefliyoruz"

AK Parti Bursa Milletvekili ve 25. Dönem Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin, seçim çalışmaları kapsamında Hocaköy Mahallesini ziyaret etti.

"KOALİSYONLARIN NE GETİRDİĞİ BELLİ..."

Hocaköy`de vatandaşlar bir konuşma yapan Milletvekili Şahin, tek başına iktidar hedeflediklerini kaydederek, "Hedefi küçük koymuyoruz. Birileri gibi bana 35 yeter, koalisyon yaparız da demiyoruz. Ama birileri koalisyon kurmakla ilgili tasarrufta bulunuyor. Koalisyonların Türkiye'ye ne getirdiği belli, çok şey götürdüğü de belli. Ama biz götürülen değil getirilen, büyüyen Türkiye'yi hedefliyoruz” dedi.

AK Parti Bursa Milletvekili ve 25. Dönem Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin, seçim çalışmaları kapsamında Hocaköy Mahallesi'ni ziyaret etti. Ziyarete Belediye Başkan Vekili Turgay Yel, Başkan Yardımcısı Eşref Yiğit, AK Parti Bursa İl Başkan Yardımcısı Nazif Aydın, AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel, yönetim kurulu üyeleri ile Gençlik Kolları üyeleri de katılım gösterdi.

 İADE-İ ZİYARET

Hocaköy Mahallesi Muhtarı İlhan Bayram'ın kısa selamlama konuşmasının ardından konuşan AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel, 14 Aralık 2014 tarihinde yaptığımız kongre ile ilçe yönetimine geldik. Daha sonrasındaki dönemde mahalle sakinlerimiz kalabalık bir şekilde ziyaret etmişlerdi. Bu ziyaret bizi ziyadesiyle memnun etti. Biz de hem iade-i ziyaret anlamında hem de seçim startı verdiğimiz bugün ilk olarak Hocaköy Mahallesi'ni ziyaret etmekte fayda gördük. O ziyaretinizden dolayı ve göstermiş olduğunuz güzel karşılamadan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

 ALLAH BU MİLLETİ SEVİYOR

AK Parti Bursa Milletvekili, 25. Dönem Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin ise yaptığı konuşmada, partisinin hedeflerinden söz etti. 45-50 gün sonra bir genel seçime gideceğiz" diyerek söze başlayan Şahin, "Türkiye'de parlamento yenileme seçimlerinin 25'incisi yapılacak. Cumhuriyet kurulduğundan bu zamana kadar askeri darbe dönemleri hariç parlamento sürekli yenilenmiş, yenilenen parlamentoda yeni milletvekilleri görev almıştır. Millet iradesi nasıl sandığa yansıdıysa o şekilde iktidarlar çıktı. 2002'den bu tarafa bu aziz millet AK Parti'ye iktidar görevi verdi ve 3 kez girdiği seçimlerde üst üste oyunu artırarak destek verdiler. AK Parti de bunun karşılığında önce milletin kendine verdiği görev bilinciyle milletin kaynaklarını millete transfer etmek için gece gündüz çalışmış ve Türkiye'de yeniden yapılanma hamlesi başlatmıştır. Bu anlamda şehirleri, köyleri, mahalleleri yeniden onarmanın, kentsel dönüşüm yasasıyla yepyeni Türkiye'nin haritalarını çıkartmıştır. AK Parti içeride istikrarı yakalarken ekonomide başarıyı yakalamış, sosyal politikalarda başarıyı yakalamış, dış politikada başarıyı yakalamış, bütün dünyada ve özellikle yakın coğrafyada belki iç savaşlar belki de dışarıdan gelen müdahaleler olurken hamdolsun Türkiye'de var olan terör hadisesi bile sonlandırılmıştır. Kültürde, sanatta, sporda, eğitimde birçok alanda birçok yenilikler yapılmıştır. Türkiye aldığımız noktadan 3,5 kat daha ileriye götürülmüştür. Bunların hepsinin altında bir istikrar yatıyor. Sürekli bir iktidar, tek başına bir iktidar, başarılı bir iktidar ve bu çalışmalar bu başarıyı getirdi. Bu çalışmalar yapılırken tek başına iktidar kolay hazmedilmedi. Özellikle iktidarımızın ilk dönemlerinde bazılarının alışageldiği, kendilerine vazife edindiği darbe yapma alışkanlığı var. Bunlar bir sürü planlar yaptılar. Hamdolsun bu millet ve bu milletin seçtikleri bu darbe planlarına maruz kalmadan bunları bertaraf ettiler. Baktılar ki darbe yapamıyorlar bu sefer partiyi kapatalım dediler. Yeni Cumhurbaşkanı seçilecek, siz seçemezsiniz diyerek e muhtıra vermişler. Sizin görev verdiğiniz iktidar bunu da bertaraf etmiş. Bu hadiseler bitmemiş, su uyur düşman uyumaz. Biz çalışırken rakiplerimiz durmamış. Sahada çalışmak yerine parlamentoda, yargıyla, darbeyle, vesayetle bu işi çözelim, AK Parti'yi bertaraf edelim anlayışı hâkim olmuş. 2008 yılında global bir kriz yaşandı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan zamanında ‘Bu kriz bizi teğet geçecek' demiş. Etkilendik, belki de 6-7 yıldır süregelen iktidar sürecimizde büyüme sona erdi ama hemen akabinde arka arkaya 3 yıl dünyanın en çok büyüyen ekonomisi olmuşuz. Bundan da medet ummuşlar, ekonomik darbe yapalım demişler, o da olmamış. 2011 yılında iktidar tekrar seçimden vize alınca bu sefer yanlı yollar yöneldiler. Beraber yürümeye alışkın olduğumuz, bizim ihlâslı olarak bildiğimiz yanımızda beraber yürürken mutluluk duyduğumuz birilerini ayartmışlar. İçlerinde çok iyi niyetli insanlar var. Cemaat denen hadise 7 Şubat 2012'de… Mit müsteşarını mahkemeye çağırıp tutuklamak istediler. Mit müsteşarı tutuklanan bir ülkenin Başbakanı üzerinden siyaset yaparak vatana ihanet suçlaması ile Sayın Başbakanımızı suçlayacaklar. Nerede? O anda savunma mekanizmasının tamamen bittiği bir yerde; ameliyat masasında. Allah bu milleti seviyor, bu millete hizmet edenlere de yardım ediyor” şeklinde konuştu.

 HEDEFİ KÜÇÜK KOYMUYORUZ

Milletin feraset ve basiret gözünün açıldığını aktaran Şahin, Hani bizde bir tabir var; ‘Külyutmaz' diye. Kül yutmadığınızı da biliyoruz. İnşallah 7 Haziran'da bizden yana rey etmenizi, AK Partiyi göreve getirmenizi arzu ediyoruz. Bizim yeni bir şarkımız var. Bu şarkıların bir tanesinde ‘Ben Türkiye'yim, büyük Türkiye, biz Türkiye'yiz, büyük Türkiye, bize her yer Türkiye.' Ama bir şarkımız daha var; ‘Türkiye'yi büyütmeye, Türkiye'yi geliştirmeye, yeni Türkiye'yi kurmaya var mısınız?' Biz de bundan önceki çalışmalarımızın daha da fevkinde, daha da üstünde çalışmaya yapmaya hazırız. Allah önce memleketimizin üzerindeki kara bulutlar estirmeye çalışanlara fırsat vermesin. Biz tek başına iktidar diyoruz. Hedefi küçük koymuyoruz. Birileri gibi bana 35 yeter, koalisyon yaparız da demiyoruz. Ama birileri koalisyon kurmakla ilgili tasarrufta bulunuyor. Koalisyonların Türkiye'ye ne getirdiği belli, çok şey götürdüğü de belli. Ama biz götürülen değil getirilen, büyüyen Türkiye'yi hedefliyoruz” diye konuştu.

 HUZURU TEESSÜS EDECEK BİR MANİFESTOMUZ VAR

AK Parti'nin Türkiye'yi 12,5 yıldır idare ettiğini belirten Şahin, Televizyonlarda izliyorsunuz, seçim beyannamemizi, hazırladığımız 100 maddelik manifestoyu. İnsan onurunu ve özgürlükleri ön plana çıkaran, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, vesayetçi rejimin ötelendiği sivil anayasanın öncelendiği, Türkiye'de yaşama huzurunu teessüs edecek bir manifestomuz var. Bu saydığımız özelliklerin pekiştiği yer anayasamızdır. 1982'de yüzde 92,5 ile evet oyu kullanılarak anayasa kabul edilmişti. Bu olağanüstü şartların üstünden çok zaman geçti. Ondan sonra birçok hükümet kuruldu. Bunlara çeşitli vesayet anlayışlarıyla darbe planları düzenlendi. Milli Güvenlik Kurulunun aldığı kararların dikte edildiği günleri yaşadık. Anayasayı 1982 yılında yazanlar; ‘Biz parlamentoyu tekrar açalım ama öyle bir parlamento yapalım ki bu parlamentonun aldığı kararların üzerinde bir kurul daha oluşturalım' dediler. O da nedir? Milli Güvenlik Kurulu. Yani MGK kararlarının uygulanmak zorunda olduğu bir parlamento. Bunu daha önceki hükümetlerde yaşadığımız sıkıntılarda gördük. İrademiz şudur, şu partiyi iktidara getiriyoruz ama sizin verdiğiniz hükümet görevinin üstünde bir karar merci var. Bu sandık iradesi, millet iradesi hükümet etmeye sirayet eder mi? Etmiyor. Biz bunu 27 Nisan gecesi verilen e-muhtıra ile ertesi sabah Sayın Tayyip Erdoğan'ın kalkıp göstermiş olduğu yüksek irade ile yıktık. ‘Siz Cumhurbaşkanı seçme yeterliliğine sahip değilsiniz, Cumhurbaşkanını seçecek irade bu mecliste yoktur' diyen o e-muhtıra sabah Başbakanımızın kalkıp ‘Sen benim memurumsun. Buna karar alamazsın' demesiyle o akşam yıkılmıştır. Seçilmişler dünyanın her yerinde mevki olarak üsttedir. Hepimiz seçiyoruz. Seçtiğimiz her kademedeki görevli normal demokrasilerde en üst tarafta yer alır. Ama bizde 1982 anayasasında oluşturulan o anlayışta siyasetin üstüne bir vesayet koymuşlar. Bunu uygulamada fiilen kaldırdık ama literatürde yazılı olarak hala duruyor. Biz onun için diyoruz ki yeni bir anayasa, özgürlükçü, demokrat, sivil, insanların kendini o metinde bulduğu bir anayasa istiyoruz. Yoksa biz Türkiye'yi bu anayasa ile mevcutta idare ediyoruz. Genel Kurmay Başkanı benim Başbakanımı onun memuru olduğu kabul etmiştir. Benim Genel Kurmay Başkanım normal bir süreç yapmıştır. Ben bu devletin ve hükümetin memuruyum demiştir. Kendini bunun üzerinde görmeyen bir Genel Kurmay Başkanımız var, ama hep böyle olur mu onu bilemiyoruz. Hep bu yüksek, kararlı irade Türkiye'de hükümet eder mi onu bilemiyoruz. Onun için biz Türkiye'ye seçim propagandamızda yer alan Yeni Türkiye adlandırmasını yapıyoruz. Yoksa Türkiye'yi ve sınırlarını değiştirmeyeceğiz, öyle bir niyetimiz olamaz. İnsanların kimliklerini de değiştirmeyeceğiz. Ortak uzlaşı sebebimiz, bizi bir arada tutan o harcımızı, anayasamızı hepimizin kendini bulacağı bir noktaya getireceğiz. Onun için sizden azami destek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 BURSA'NIN EN BÜYÜK YATIRIMI HOCAKÖY'E

Hocaköy'ün İnegöl'ün en eski ve en güzel köylerinden bir tanesi olduğunun altını çizen Hüseyin Şahin, Bursa'nın ve İnegöl'ün en büyük yatırımlarından birini Hocaköy'e yapacağız. Planlaması bitti, projelendirilmesi bitti. Gülbahçe ve Sarıpınar tarafına mükemmel bir içme suyu barajı yapacağız. Mayıs ayında ihalesi var. Allah kısmet ederse barajdan sonra Hocaköy, yepyeni bir Hocaköy olacak. Yani İnegöl'ün ve bütün mahallelerinin en farklı kaynak sularının membağı siz olacaksınız. İnşallah ihale sonrasında herhangi bir itiraz olmadan kısa sürede sonlanır. Sene sonunda inşaatı başladıktan sonra 3-4 yıl sürüyor. En büyük tesisi inşallah Hocaköy'ümüze inşa etmiş olacağız. Ben şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum” dedi.

 BÜYÜKŞEHİR YATIRIM PROGRAMINA ALINDI

Hocaköy'ün mevcutta bulunan okul ve asfalt sorunlarının da çözüme kavuşturulacağını belirten Hüseyin Şahin, Okulumuzla ilgili bir sorunumuz var. Şuanda parası hazır, projelendirmesi de bitti. Bir sonraki eğitim öğretim yılında Hocaköy okulumuzu hizmete açacağız. Yol ile ilgili bir sorun vardı. Bir Ramazan akşamı namaza gelmiştim. Burada bana yolun asfaltlanmasını istiyoruz dediler. Ben de ‘Kamulaştırmaya bedel ödeyemeyiz. Çünkü kamulaştırmaya bedel ödeyince hizmet yapamazsınız. Kaynağınız kamulaştırmalara yetmez. Bana yolun sağından ve solundan muvafakatnameleri getirin. Size söz, asfalt mevsimiyle 3 ay içinde, asfalt mevsimi değilse ilk asfalt sezonunda yaptıracağım' dedim. Ama bana muvafakatnameler gelmedi. Biz kamulaştırmaya bedel ödeyemeyiz dedim. Gelmedi ama 2-3 ay içinde muhtarımızın da girişimleriyle muvafakatnameleri getirdiler. Büyükşehir Belediye Başkanımızdan rica ettim. Yatırım programına aldık. Mevsim, hava şartları ne zaman müsaade ederse inşallah en kısa zamanda yolunuz asfaltlanacak. Ben kolay kolay söz vermem, yapacağım iş var, yapamayacağım iş var. Ama Allah izin verdiyse dediğimi yaparım. İşte yerelle, genel iktidar bir olduğu zaman, güçlü iktidar bunu yapmaya muktedir. Allah'ın izniyle ne diyorsak yaparız, bunları da yerine getiririz” şeklinde konuştu.

 ŞAHİN'DEN SPOR KULÜBÜNE DESTEK

Muhtarın kendilerinden bazı şeyler talep ettiğini belirten Şahin, Bizim Gençlik Spor Kulübümüz var. Kulübümüzün malzeme ihtiyacı var' dedi. Ben de malzemeleri gelmiş bil dedim. 18 kişilik malzemeleri getirdik. Gençlerimiz spor yapsınlar, sağlıklı olsunlar, kötü alışkanlıklardan uzak dursunlar diye. Bunları eskitin, seneye bir takım daha getireceğim. Ayrıca kulübe bir masa tenisi takımı da yollayacağım” ifadelerini kullandı.

 AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, gerçekleştirilen konuşmaların ardından Hocaköy Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Azmi Numal'a 18 kişilik spor malzemelerini teslim etti. Başkan Numal ise, Şahin'e ve protokol üyelerine Hocaköy Gençlik ve Spor Kulübü kaşkolu hediye etti.

 HBR: Onurhan BAYRAKTAR



  • BIST 100

    10272,75%-0,04
  • DOLAR

    32,28% -0,17
  • EURO

    34,79% -0,04
  • GRAM ALTIN

    2407,80% 0,62
  • Ç. ALTIN

    3900,49% 0,32