ÇOCUKLARDA OBEZİTE ALARMI

Araştırmalara göre; gün içinde fiziksel aktivite için ayrılan zaman kapsamında erkek çocuklarının yüzde 63`ü günlük bir saatlik süreyi tamamlarken, kız çocuklarında bu oran yüzde 38`lerde kalıyor. Çocukların yüzde 49`u, günlük 1 saat olarak tavsiye edilen fiziksel aktiviteyi maalesef tamamlamıyor. Bu durum çocuklarda obezite hastalığının da artmasına sebebiyet veriyor. Özel Medi-Ce İnegöl Hastanesi Beslenme ve Diyet bölümünden Diyetisyen Aslı Yağmur Akçay, özellikle de çocuklar için obezite problemlerinin son dönemde arttığını söyledi.

Çocuklarda obezite hastalığı ve ailelere yönelik uyarılar konusunda açıklama yapan Akçay, çocukluk çağında ortaya çıkan obezitenin erişkin obezitesi için önemli bir risk faktörü olduğunu dile getirdi. Akçay “Erişkin şişmanların çoğunda obezite başlangıcının çocukluk yaşlarına uzandığı bilinmektedir. Ayrıca çocukluğunda şişman olanlarda kardiyovasküler risk faktörlerinin gelişme ihtimali de daha fazladır. Yakın zamanlara kadar ülkemizde çocuklardaki şişmanlık üzerinde pek durulmamış ve ‘şişman çocuk, sağlıklı çocuktur’ görüşü toplum arasında yaygın kabul görmüştür. Obezite, teşhis edildiğinde bir hastalık olarak kabul edilmeli, erişkin yaşlarda devamının ve komplikasyonlarının önlenebilmesi için erken dönemde tedaviye başlanmalıdır” dedi.

Çocuklarda obezitenin sağlık problemlerinin yanında birçok psikolojik sorunlara da yol açtığını ifade eden Aslı Yağmur Akçay, “Depresyon, içine kapanıklık, özgüven problemleri, özellikle kilo problemi olan çocuklarda sıkça görülüyor. Çözüm konusunda da en büyük görev ailelere düşüyor” diye konuştu.

AİLELERE UYARILAR

Çocuklarında obezite veya obezite belirtileri bulunan ailelere önerilerde bulunan Akça, şöyle konuştu: “Doyduklarını hissettiklerinde çocukları yemek yemeyi bırakmaya teşvik edin, bu alışkanlığı edinmek aileler için zor olsa da ‘Bu Tabak Bitecek’ şeklindeki söylemler çocuk için faydadan çok zarar getirecektir. Bir davranışı örnek almak çocuğunuzun yapmasını istediğiniz bir şeyi yapmasını söylemekten çok daha etkili olabilir. Sağlıklı beslenme konusunda öncelikle siz doğru beslenirseniz çocuğunuzu bu konuda ikna etmeniz daha kolay olacaktır. Okula giderken kek, meyve suyu gibi veya para vererek okulda kantinden birşeyler yemesini söylemek yerine sabahları oturup ailece kahvaltı yapma alışkanlığı kazandırmanız hem günün en önemli öğününü kaçırmamasına hem de sağlıklı beslenmenin ilk adımını atmasına sebep olacaktır. Kahvaltı etmeyen çocuk uzun süre aç kaldığı için kendini güçsüz hisseder, dikkat, çalışma ve öğrenme yeteneği azalır, okul başarısı düşer. Günde en az 2 su bardağı süt içme alışkanlığı edinilmeli, günde mutlaka sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmelidir. Çocuklarımıza günde en az 8-10 bardak su tükettirilmelidir. Yemekleri yavaş ve iyice çiğneyerek yemeleri sağlanmalıdır. Yeter ki yesin diye peş peşe lokmalar verilmemeli,  çiğnemesine fırsat verilmeli. Düzenli ve yeterli uyunmalıdır. Televizyon ve bilgisayar karşısında daha az vakit harcaması sağlanmalıdır. Çocuklarımız için çay, gazlı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, süt veya ayran tercih etmeliyiz. Eller yemekten önce ve sonra mutlaka yıkanmalıdır.”