Her tür sivil ve askeri darbeye karşı, demokrasiyi, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunduğunu söyleyen İrgil, ?Eğer 15 Temmuz´da kalkışanlar yapmak istedikleri darbede başarılı olsalardı, orduda, yargıda, emniyette, devlette yüzlerce insanı gözaltına alacak görevlerinden uzaklaştıracaklardı. Peki, bugün olan ne?? diye sordu.
?Son iki gündür emniyetten, yargıdan, bakanlıklardan hatta diyanetten personel ve üst düzey olmak üzere binlerce insan açığa alındı? diyen İrgil şöyle devam etti:;?12 Eylül 1980 darbesinden sonra dönemin devlet yöneticilerinin emri ile anarşist ilan edilen 1 milyon 683 bin kişi fişlenmişti. 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmıştı. 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atılmıştı. 3 bin 854 öğretmen, 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verilmişti. Bugün de aynı tutuma girildiğini görüyoruz. İki günde binlerce insanın görevden alınması, darbe girişimine karşı takınılan tavrın bir cadı avına dönüşmesi ve hukuk sınırlarının dışına taşınması endişesini de beraberinde getirmektedir. Bu şekilde devam ederse darbecilerden farkınız kalmaz!?
1577 DEKAN İSTİFASI
Aynı zamanda TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi olan İrgil, Milli Eğitim Bakanlığı´nda 12 bin 500 kişinin görevden alınarak haklarında soruşturma açılmasına ve YÖK´ten istenen dekan istifalarına da değindi.
İrgil, ?Söylentilere göre görevden almaların devamı gelecek. Ancak özellikle YÖK´ün 1577 dekanın görevinden istifa etmesini istemesi önemli. Bu dekanlardan 1.176´sı devlet üniversitelerinde görev yapıyor. Bu dekanların istifaları sonrası, seçimle işbaşına gelen bu dekanların yerine göreve gelecek olanların yine seçimle belirlenmesi gerekir. Atama yapılması tam anlamıyla hukuksuz olacaktır? diye konuştu.
