www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

DÜNYA PAZARINDA BİZDE VARIZ DEMEK İÇİN TEKNOPARK

DÜNYA PAZARINDA BİZDE VARIZ DEMEK İÇİN  TEKNOPARK

İnegöl`e BEBKA desteği ile yapılması plânlanan Teknopark`ın lasman toplantısı Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda yapıldı.

"DÜNYA İLE REKABET EDEBİLECEĞİZ"

Toplantının açılış konuşmasını yapan İTSO Başkanı Metin Anıl, İnegöl'e teknopark kurulması gerektiğine işaret ederek, "Ancak önemli olan kurmak değil, işletmek. Sanayici-üniversite işbirliği konusunda sanayici var, üniversitemiz var. Onların ortaklığında Ar-Ge ve inovasyon çalışması yapacağız. Buna devlet destek verecek. İşte o zaman daha katma değerli ürünler üretip, dünyadaki gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir noktaya geleceğiz."dedi.

 FİRMALAR AR-GE`LERİNİ İNEGÖL`DE YAPACAK

"Teknopark'ın hayata geçirilmesi bugünden olacak bir iş değil."diyen Anıl, "O arz talep olayı. Biz İTSO olarak elimizi taşın altına koyarız, ama firmaların bu konuda talepleri olması gerekir. Biz o rüzgârı bulup, Teknopark'ı İnegöl'e kuracağız. İhracat yapan tüm firmalarımız Ar-Ge'lerini burada yapacaklar. Biz de ‘Dünya pazarında biz de varız' diyeceğiz” dedi

BEBKA destekli İnegöl'de Teknopark Kurulumu Fizibilite” projenin detayları dün İTSO Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıyla masaya yatırıldı. Toplantıya; Kaymakam Ali Akça, Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, Belediye Başkan Yardımcısı Adil Kansu ve İMOS Başkanı Yavuz Uğurdağ katıldı.

 1960'TAN BUGÜNE YERİMİZDE SAYDIK

Gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan İTSO Başkanı Metin Anıl, İnegöl'de Teknopark kurulması ile ilgili lansman toplantısı yapmış bulunuyoruz. BEBKA'nın verdiği destekle fizibiliteyi hazırlattık. Bugün de sunumu yapılacak. İlk ve ortaokul yıllarımızda 1960'lı yıllarda Türkiye'nin dış ticareti 100 milyonlarla telaffuz ediliyordu. Derslerimizde öğretmenlerimiz Türkiye'nin ihraç ürünlerini incir, fındık, tütün, pamuk olarak sıralarlardı. 5-6 tarım ürününden ibaretti. Türkiye kendi yağıyla kavrulsun diye yerli malı haftası kutlanırdı. Gün geldi devran geçti 157 milyar dolar ihracatı, 250 milyar dolar ihracatı olan bir dış ticaret hacmine ulaştı. Türkiye 1960'lı yıllardan bugüne dünyanın ekonomik sıralamasındaki yerini değiştiremedi. Uzun yıllardır 16-17-18. Ekonomisi... Rakamları yükselmesine rağmen dünyanın üzerindeki ekonomik sıralaması çok da değişmedi. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olmalıyız. O hedef için de çok çalışmalıyız. Türkiye üreten, ihraç eden, ihracatını yükselten bir ülke ama 16'ncı sırada. Kim çalışıyor? Özel sektör. Devlet teşvikler veriyor. Bizim o hedefe ulaşmak için. Mevcut hükümetin 2023 vizyonu var. 2023'e 8 yıl kalmış. Bu hedeflere 8 yılda ulaşabilir miyiz? Biz büyürken bizden daha hızlı yürüyen ve bizi geçenler var. Bizim daha tempolu ve daha önde koşmamız lazım. Daha fazla üretmemiz lazım. Daha yüksek teknoloji ile üretmemiz lazım. Dünyanın her ülkesine satmamız lazım. Bizim AB ve ABD gibi ülkelere de mal satmamız lazım. Katma değeri yüksek ve yüksek teknolojili ürünler satmamız lazım. Bir çalışma başlattık. Fizibilite çalışmasını BEBKA'dan kaynakla kullandık. İnegöl adına bir fizibilite hazırladık. İnegöl'e teknopark kurulmalıdır. İnegöl'e teknoparkı kuralım. İnegöl, üniversite, belediye, sanayicimizle oturup; Teknopark'ı tartışıp kurabilir. Önemli olan kurmak değil, işletmek. İnegöl'de Mobilya Test Laboratuarı kurduk ama TÜV gitti. Biz yerini dolduracağız. Bizim Teknopark'ı kurma konusunda zamana ihtiyacımız var. Sanayici-üniversite işbirliği konusunda ise sanayici var, üniversitemiz var. Onların ortaklığında Ar-Ge ve inovasyon çalışması yapacağız. Buna devlet destek verecek. İşte o zaman daha katma değerli ürünler üretip, dünyadaki gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir noktaya geleceğiz. Teknopark'ın hayata geçirilmesi bugünden olacak bir iş değil. O arz talep olayı. Biz İTSO olarak elimizi taşın altına koyarız, ama firmaların bu konuda talepleri olması gerekir. Biz o rüzgârı bulup, Teknopark'ı İnegöl'e kuracağız. İhracat yapan tüm firmalarımız Ar-Ge'lerini burada yapacaklar. Biz de ‘Dünya pazarında biz de varız' diyeceğiz” dedi.

 TİCARET VE SANAYİ TOPLUMLARDA ÖNCÜ KONUMDADIR

İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası'nın kuruluşu 1890'lara kadar uzandığını belirten Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat ise, Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşundan daha önceye gittiği gibi 1890 yılı bende başka çağrışım yaptı. ABD, 1890 tarihinden itibaren açık kapılar politikasını ilan ederek Open Door politikaları olarak biliniyor. Dünyaya ticaret yoluyla açılmayı denedi. Şuan süper güç konumundaki ABD demek ki, siyasi bir güç olmadan önce ticari bir güç olarak dünyaya açılmak istedi. Ticaret yoluyla liberal politikalar uygulayarak bunu yaptı. Ticaret ve sanayi biliyoruz ki bütün toplumların kalkınmasında, gelişmesinde öncü konumundadır ve bunun da önemli partneri bilim kurumlarıdır. Bilim ileriye dönük olarak kalkınmak için veriler üretir. Kendince yöntemleri vardır. Ticaret ve sanayide ise uygulama vardır. Pratikteki uygulamalarla, teoridekilerin zaman zaman terk edilmesi gerekir. Biri diğerine öncülük eder. Bilimdeki teorilerin test edilmesi, sanayide mümkündür ve sanayi de yeni ufuklara ancak bilimle ulaşır. O bakımdan İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası'yla İşletme Fakültesi'nin ortak bir sinerji oluşturacağını düşünüyoruz. 2-3 yıldır zaten böyle bir işbirliği içindeyiz. Birlikte bir protokol imzaladık ve değişik konularda hocalarımız danışmanlık yapıyor. Bu teknopark çok iyi bir projedir. Teknoparkın içinin gerçekten doldurulması lazım. Bir takım teorik kurumsal yapılar kurabiliriz ama biz onları hayata geçiremezsek çok fazla sonuç alamayız. Örneğin TÜV'ün gitmesi bence iyi olmamıştır. İnegöl'de keşke talep olsaydı ve o burada kalsaydı. İstanbul'da düzenlenen toplantıya ben de katılmıştım ve yetkililerle görüşmüştüm. Hatta bir yazı yazdım. İnegöl mobilyasına Alman kalite testi diye. Bu gerçekten önemli... Çünkü Alman kalitesi dünyada hep bilinir. Elbette biz TSE ile de yapabiliriz. TSE milli bir kuruluşumuzdur. Fakat bize göre iyidir ama dışarıdan bakanlar için, dünya genelinden bakarsanız, uluslararası boyutta TÜV önemlidir. İleriye dönük olarak teknik, bilimsel, akademik temeli olan herhangi bir proje başlatılmışsa ona lütfen özellikle ben İnegöllü işadamlarına çağrıda bulunmak istiyorum; ona gereken duyarlılığı gösterelim. Toplumun kalkınması ve dönüşümü için önemlidir” şeklinde konuştu.

 İNEGÖL MUCİZESİ

Son olarak söz alan Kaymakam Ali Akça ise, İnegöl'de gerçekten güzel şeyler oluyor. Arkadaşlarımızın yakın bir tarihte İtalya'ya mobilya fuarı için gittiler. Dünyada mobilyadaki gelişimin, değişimin hangi seviyede olduğu yerinde gördüler. İtalya'ya gidiş sıradan bir gidiş değil. Kocaman bir uçak kaldırıldı. Bu sene ikincisi düzenlendi. Bu Türkiye'de ticaretin duayenleri olarak kabul edilen Kayserililere örnek olmuş. Bu sene İtalya'daki fuara sadece İnegöllüler uçak kaldırmamış, Kayserililer de uçak kaldırmış. Ne güzel. İnegöl olarak Kayseri'ye örnek olmuşuz. Yine Nisan başlarında mobilya fuarının açılışını gerçekleştirdik. İMOS'un ve BEBKA'nın ortak gayretiyle Mobilya Tasarım Merkezi'nin açılışı gerçekleşti. BEBKA'nın destekleri ve İnegöl Belediyesi'nin ciddi performansıyla hayata geçirilen, Türkiye'de ve dünyada ilk olduğu iddia edilen Mobilya ve Ağaç İşleri Müzesi açıldı. Bu güzel örnekleri çoğaltmak mümkün. Bunları kimler yapıyor biliyor musunuz? İnegöl insanı yapıyor. Peki, İnegöl insanı bunu nasıl başarıyor? İnegöl insanı bir takım değerlere sahip. İnegöl insanı gerçekten evrensel düşünmeyi bir hayat şiarı haline getirmiştir. İnegöl insanı evrensel düşünmeyi becermiş. Bunda 1890 yılında kurulan İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası'nın da ciddi payı var. Evrensel düşünme yeteneği öyle kolay bir yetenek değil. Bu süreci tarihsel geçmişimizi, değerlerimizi katarak uzatmamız mümkün ve bu insanlar belki Türkiye'de birçok yerde konuşulduğunda hiçbir anlam ifade etmeyen Ar-Ge, teknoloji ağırlıklı üretim, inovasyon, rekabet. Bu terimleri belki de Türkiye'de birçok yerde söyleseniz insanların kafasında bir şey çağrıştırmaz. Ama İnegöl'de bu kavramları konuşun, İnegöl insanları bunu hayata geçirmiş. İşte bu kavramları hayata geçirmek, bu değerleri bir şekilde uygulamak İnegöl mucizesini yaratmış. İnegöl mucizesi ne biliyor musunuz? Ekonomilerin en büyük sıkıntılarıdır dış ticaret açığı. İnegöl'e bakıyoruz; dış ticaret hacmimiz 1 milyar 200 milyon dolarlar seviyesinde. İthalat ve ihracat rakamlarına bakıyoruz; yaklaşık 600 milyon dolarlar seviyesinde dış ticaret fazlamız var. İşte ben buna İnegöl mucizesi diyorum. Yeterli mi, elbette değil. Hayat süreklilik arz eden bir süreçtir ve bu süreçte bisikletin tekerleği ne kadar hızlı çevirirseniz o kadar ileriye gidersiniz. Dünyadaki gelişmeleri ve değişimleri bir şekilde hayatımıza katmak durumundayız. Teknopark kavramı bilgiyle teknolojinin, üniversiteyle sanayicinin bütünleştirildiği bir kavram ve İnegöl'de buna ihtiyaç var mı? BEBKA'nın desteğiyle bununla ilgili bir fizibilite çalışması yapılmış. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

 Konuşmaların ardından İTSO KOBİ Uzmanı Faruk Öner, Teknopark projesi hakkında bilgilendirmede bulundu.

 HBR: Onurhan BAYRAKTAR



  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,53% -0,03
  • EURO

    34,88% 0,12
  • GRAM ALTIN

    2426,09% -0,15
  • Ç. ALTIN

    4017,93% 0,00