www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

?Eğitimde yığınla sorun var?

?Eğitimde yığınla sorun var?

Türkiye Kamu-Sen İnegöl İlçe Temsilcisi Şenol Şahin, 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı 1. döneminin sorunlar yığını ile son bulduğunu belirterek, eğitimcilerin sıkıntılarını dile getirdi.

Türkiye Kamu-Sen İnegöl İlçe Temsilcisi Şenol Şahin, 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı 1. dönemi ile ilgilideğerlendirmelerde bulundu.

 

YANLIŞ YÖNDE İCRAATLAR YAPILIYOR

2015-2016 Eğitim Öğretim yılının ilk yarıyılının sorunlar yığını ile sona erdiğini belirten Şenol Şahin, ?Milli Eğitim Bakanlığı´nın eğitimin sorunları çözmek için daha çok çaba sarf etmesi, okulları kaderleriyle baş başa bırakmak yerine, okulların acil bekleyen sorunlarına eğilmesi, eğitimin ve eğitim çalışanlarının önceliklerini iyi belirlemesi ve bu minvalde icraat yapması hepimizin en büyük beklentisidir? dedi.

 

VERİMLİLİK VE KALİTE HIZLA DÜŞÜYOR

Şahin, ?Okullarımızda yapılan yönetici kıyımının eğitim öğretim hayatımıza olumsuz etkisi bu yıl daha net olarak görülmektedir. Torpilli, yandaş, ehil olmayan okul yöneticileri sayesinde okullarımızda çalışma barışı bozulmuş, verimlilik ve kalite hızla düşüş göstermiştir. Milli Eğitim Bakanlığı konuyla ilgili açılan davalarda yargı kararlarını uygulamamakta diretmiştir. Bakanlığın hukuk tanımaz, ben bilirimci tavrı hak gaspını körüklemiş, yönetici kademelerinde adaletsizliğin güçlenmesine neden olmuştur.Ancak Bakanlık, Danıştay İDDK kararının ve kamuoyu baskısının ardından yönetmelik değişikliği yaparak okul müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığına yapılacak atamalarda sadece yazılı sınavı ve puan üstünlüğünü kıstas olarak getirmiştir. 20 Mart 2016 tarihinde yönetici adaylarımız yazılı sınava girecek ve başarılı oldukları takdirde bu makamlara getirileceklerdir. Bu durumda dahi bir paralel sendika bilgi kirliliği yaratarak, sözlü sınavın da dikkate alınacağını iddia etmektedir. Elbette bu doğru değildir. İnsanları tehditle ya da vaatlerle üye yapmak için söylenen bu koca yalana öğretmenlerimiz hiçbir şekilde itibar etmemelidir. Artık okul müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığında ne yandaş sendika, ne İl/İlçe Milli Eğitim Müdürleri ne de siyasiler etkili olacaktır. Tek kıstas çalışıp, sınavı kazanmak olacaktır.Şunu da hemen belirtelim ki; sadece müdür yardımcılığı ile müdür başyardımcılığında değil, okul müdürlüğünde yapılacak atamalarda da mülakat kaldırılmalıdır. Bakanlığın bu konuda da yargı kararlarına uygun davranması ve emeği, alın terini merkeze alması gerekmektedir. Yargı kararları ortada iken, Milli Eğitim Bakanlığı´nın bunu yok hükmünde sayması kabul edilemezdir.Ayrıca Türk Eğitim Sen olarak açtığımız davalarda, şube müdürü atamalarının sadece sözlü sınav puanına göre yapılmasına ilişkin yönetmelik hükümlerinin yürütmesi durdurulmuştu. Bunun üzerine, Türk Eğitim Sen olarak sözlü sınav sonuçlarına istinaden yapılan 1709 şube müdürü atamasının iptali istemiyle açtığımız dava ise halen devam etmektedir. Bu süreçte, Ankara 7. İdare Mahkemesi´nin kararı ile sözlü sınav puanına dayalı olarak yapılan bin 709 şube müdürü atamasının iptaline karar verilmiştir. Bu karara rağmen Milli Eğitim Bakanlığı bin 709 şube müdürü atamasını iptal etmemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı´na yargı kararlarının uygulanması için yazı yazdık ve buradan bir kez daha sesleniyoruz;yargı kararlarını görmezden gelmeyin. Hak, hukuk, adalet için sözlü sınav puanına dayalı olarak atanan bin 709 şube müdürünün atama işlemlerini iptal edin. Aksi takdirde Milli Eğitim Bakanlığı´nda asla huzuru sağlayamazsınız ve fokur fokur kaynayan infial kazanına bir odun daha atarsınız? şeklinde konuştu.

 

OKULLARDAKİ EKSİKLER KARŞILANAMIYOR

Okullarınfiziki ve teknolojik altyapı açısından çok yetersiz olduklarını belirten Şahin, ?Bu yetersizlik Fatih Projesi ile dersliklere yerleştirilen etkileşimli tahtalarla giderilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu, okulların devasa problemlerini çözmek için yeterli bir girişim değildir.Özel okullara öğrenci başına 2 bin 680 TL ila 3 bin 750 TL arasında teşvik vermek yerine bu kaynak devlet okullarına aktarılsa, devlet okullarına daha çok ödenek ayrılsa bugün ne camı, sırası, kapısı, tuvaleti, lavabosu kırık olan, kırtasiye masrafları karşılanamayan; ne de kütüphanesi, bilgisayarı olmayan okul kalır. Okullar arasında uçurum o kadar derindir ki, bölgeler arasındaki, hatta aynı mahallenin okulları arasındaki farklılıklar bugün ciddi bir sorundur. Maddi durumu iyi olan ailelerin çocuklarının gittiği okulların ihtiyaçları büyük oranda karşılanırken, maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının gittiği okullar adeta dökülmektedir. Bu durum eğitimde fırsat eşitsizliğini de beraberinde getirmektedir. Okullara yeterli ödenek ayrılmadığı için bazı okullarda hizmetli personel bile bulunmamakta, okulun temizliği öğretmenlerin, idarecilerin kendi imkânlarıyla yapılmaya çalışılmaktadır. Bazı okullarda temizlik malzemesi dahi bulunmamaktadır. Dolayısıyla okulların bir kısmında hijyen sağlanamadığı için salgın hastalıklar baş göstermektedir. Özellikle kış aylarında bulaşıcı hastalıkların zirve yaptığı düşünüldüğünde ortaya çıkan vahim tablo biz eğitimcileri kaygılandırmaktadır. Bakanlığın okullara bağış yapılmasına da izin vermediği düşünüldüğünde, okullar en temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaktır? Bu konuda daha önceleri defalarca gündeme getirdiğimiz şekliyle MEB´in okullarımıza öğrenci başına her yıl 100 TL ödenek ödenmesini teklif ediyoruz. Şayet bu teklif hayata geçerse bağış toplama ihtiyacı ortadan kalkarak, okullar eksiklerini karşılayabilecektir? diye konuştu.

 

DİK TEMEL YAZIYA GEÇİLMELİ

Şahin, ?Sendikamızın sosyal medyada yaptığı ankete göre öğretmenlerin yüzde 86´sı bitişik eğik yazının kaldırılmasını istemektedir. Dolayısıyla Türk Eğitim-Sen ikinci yarıyılda Milli Eğitim Bakanlığı´nın bitişik eğik yazının kaldırılması yerine yeniden dik temel yazıya geçilmesi için çalışma başlatmasını talep etmektedir. Bitişik eğik yazı, Güzel Yazı dersleri adı altında öğrencilere öğretilmelidir? dedi.

 

?AYRILIK TÜRKÜLERİ SÖYLEYENLERE İNAT BİR VE BERABER OLALIM?

Ülkemizin birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyaç duyduğunu aktaran Şahin, ?Terör olaylarının tırmandığı, şehit haberlerinin art arda geldiği, terör örgütünün şehirlerde hendekler kazdığı, hücre evler oluşturduğu, insanlara korku saldığı bir dönemde; ayrılık türküleri söyleyenlere inat, bir ve beraber olmamız, bayrağımıza, vatanımıza sahip çıkmamız çok önemlidir. Bu nedenle Milli Eğitim eski Bakanı Ömer Dinçer döneminde ders kitaplarının baş sayfalarından çıkarılan Arif Nihat Asya´nın Bayrak şiiri, yeniden bütün ders kitaplarının baş sayfalarına konulmalıdır. Çocuklarımız bu şiiri öğrenerek büyümeli, bayrağımıza sahip çıkmanın önemini bir kez daha kavramalıdır. Bayrak şiirini bilmeden büyüyen bir nesil çok şeyi kaybetmiş demektir. Bakan Avcı daha önceden de kendisine ilettiğimiz bu talebi artık dikkate almalıdır? şeklinde konuştu.

 

OKULLAR HEDEF TAHTASI HALİNE GELDİ

Şahin, ?Okullarımız terör örgütünün hedef tahtası haline gelmiştir. Okullara molotofkokteyli atan, okulları kundaklayan, yakıp, yıkan teröristler eğitim-öğretimi kesintiye uğratmak için her türlü kirli eylemi yapmaktadır. Bölgedeki çocukların okula gitmesinden rahatsız olan teröristler, ailelere çocuklarını okula göndermemeleri için baskı da yapmaktadır. Öte yandan devletimizin bazı terör bölgelerinde öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin can güvenliğine yönelik aldığı tedbirleri doğru buluyor ve destekliyoruz. Hiçbir terörist eylem ülkemizin birlik ve beraberliğine darbe indiremeyecek, çocuklarımızın eğitim almasına, ilim, irfan sahibi olmasına engel olamayacaktır. Şunu da belirtelim ki; eğitim-öğretime ara verilen yerlerde can güvenliğinin sağlanmasının ardından ivedilikle telafi eğitimlerine başlanmalıdır. Hatta MEB, bu bölgede eğitim hakkından mahrum bırakılan öğrencilerimizi, diğer illere taşıyarak telafi eğitimini bölge dışında da yapabilir. Bu çocuklarımız uzun bir süre okullarından ayrı kalmıştır. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, öncelikle bu çocukların eğitimlerini eksiksiz vermekten geçer. TEOG sınavları, üniversite sınavları da göz önüne alınarak telafi eğitimlerine ayrı bir önem verilmelidir? ifadelerini kullandı.

 

ŞAHİN, ANNE VE BABALARA SESLENDİ

Şahin, ?Karne döneminde ailelerin dikkat etmesi gereken önemli bir husus karnesinde zayıf not getiren çocuklara karşı onu rencide edici ve dışlayıcı tavırlar takınmamaktır. Karne aslında çocuğun durumundan ziyade; ailelerin çocukla ne kadar ilgilendiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Tatili fırsat bilip çocuklarımızla daha çok ilgilenmemiz ve en az bir kitap okumalarını sağlanmamız gerekmektedir. Ülkemizde gündemin hızla değişmesinden mütevellit, TEOG sonuçlarının açıklanması üzerine, puanlarının düşük olması gerekçesiyle intihar eden 13 yaşındaki Berrin kızımızın ölüm haberi medyada yeterince yer bulamamıştır. Oysa bu elim facia, eğitim sistemindeki ve ailelerin başarıya bakış açısındaki çarpıklıkları gözler önüne seren binlerce örnekten yalnızca bir tanesidir. Her çocuğun kendine özgü yetenekleri,hayalleri ve kapasitesi olduğu unutulmamalı, çocuklara kazanacakları okul ya da yapacakları iş konusunda baskı yapılmamalıdır. İnegöl´ümüzde görev yapan 3 bine yakın meslektaşıma ve 50 bin civarındaki değerli öğrencilerimize dönemin yorgunluğunu atıp, 2. döneme daha zinde bir başlangıç yapmalarını sağlayacak bir yarıyıl tatili dilerim? açıklamalarında bulundu.

 

Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR



  • BIST 100

    9756,27%1,15
  • DOLAR

    32,53% -0,05
  • EURO

    34,79% -0,20
  • GRAM ALTIN

    2425,45% -0,18
  • Ç. ALTIN

    4017,93% 0,00