www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

HAVA KİRLİLİĞİNE İTİRAZ

HAVA KİRLİLİĞİNE İTİRAZ

İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, İnegöl´de yaşanan hava kirliliğinden yalnızca mobilyacıların sorumlu tutulamayacağını söyledi.

 

 

İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, Türkiye mobilya sektörünün bugünlere gelmesinde İnegöl´ün büyük pay sahibi olduğunu ve İnegöl´ün tasarım ile model konusunda Türkiye´ye örnek olduğunu dile getirirken, son günlerde tartışma konusu olan hava kirliliği konusuna da açıklık getirdi.

 

BEKLENENİ YAKALAYAMADIK

İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, ?İnegöl ve Türkiye mobilyasında 2015 yılı istenen gibi geçmedi. Seçim takvimleri hızlı geçti. Komşu ülkelerdeki iç savaş, ekonomik kriz ve yurtiçindeki genel durgunluk mobilya sektörünü de etkiledi. Mobilyacılık eskiden daha ufak çapta üreticilerin atölye tarzında üretim yaptıkları işyerleri çoğunluğundaydı fakat Türkiye geneline bakıldığında artık 50 ve üzeri çalışan firmaların sayısı arttı. Fabrikasyon üretimler başladı, makineleşme ve sanayileşme başladı. Mobilya sektörü sanayi sektörüne geçiş yaptı ve atılan bu adımları 2015 yılında hissettik. 2. OSB´de 40´ın üzerinde büyük fabrikaların faaliyete geçmesi, Tüpçüler Sitesi arkasında bin metrekare ve üzeri ölçekte fabrikaların faaliyete geçmesi, İnegöl´de en ufak firmalara kadar varan CNC makinelerinin gelmesi ve yurtiçinde bunların satılması sektörün üretimini artırdı. En azından yüzde 50´sini yurtdışına ihraç edemezsek sıkıntı var demektir. Maalesef 2015 yılı beklenen ihracat rakamlarına ulaşamadı. Bizim ürünlerimiz, yüküne göre parası az ürünlerdir. Ürününe ve modeline göre en fazla 1 konteynıra 20-22 takım, bir tıra 25-30 takım ürün sarmaktayız. Bunlar yakın bölgelere olunca nakliyesi uygun geliyor fakat uzak ülkelere navlun fiyatlar katlayarak artıyor ve gümrük fiyatları da ülkelerine göre değişiyor. Özellikle İran´da yüksek, düşmedi. Onlar da çok üretim yaptıkları için şuan bizden fazla mobilya ihraç edemiyorlar. Azerbaycan´da ekonomik belirsizlik var, dolar devamlı inip çıkıyor. Yunanistan´da uzun yıllardır ekonomik kriz var. Ortadoğu´da en iyi müşterimiz Irak´tı fakat orada da 1 yıldan fazla süredir iç savaşın yaşanması ve son zamanlarda Türk askerinin de müdahale konusunda asker göndermesi ile birlikte onlar da Habur kapısını kapatıp tırları bekleterek sıkıntıları hat safhaya çıkardılar. Türk mobilyacısı, İnegöl mobilyacısı çok arayış içerisinde. Yurtiçi ve yurtdışı fuarların hem katılımcıları hem de ziyaretçileri oluyorlar. Çin´e, Almanya´ya, İtalya´ya fuarlara katılan firmalarımız var. İstanbul´da 2016´nın Ocak ayında 2 tane fuar var. İstanbul´da fuarların 2´ye bölünmesiyle orada da ayrı bir sıkıntı oldu. İnşallah 2 taraf için de hayırlı olur? dedi.

 

2015´TE ODAYA 200 YENİ ÜYE KAYDI YAPILDI

Ayhan, ?Türkiye´de birçok sektörde yaşanan sıkıntılardan birini mobilya sektöründe yaşıyoruz. Üretim fazlalığı ve devamlı yeni fabrikaların açılması? Mobilyacılar Odası olarak 2015 yılında 200´e yakın üye kaydettik.Türkiye genelinde de bu sayıların artış gösterdiğini düşünüyorum. Mobilya üretimi açmak hala kolay açılabilir mesleklerden bir tanesi. Bu işi bilen 3-5 arkadaş birleşerek makinelerini alarak işe koyulabiliyorlar. 2016da beklentilerimizin fazla olduğu bir yıl.Birkaç yıldır özellikle İnegöllü mobilyacılarımız yoruldu. 2. OSB ve Küçük Sanayi Sitesi´nin arka tarafında yapılan büyük ölçekli işyerleri, yol boyunda Mobiliyum ve benzeri mağazalaşmalarla mobilyacılarımız işleri 2011´li yıllarda satışlarının arttığı yıllardaki gibi düşünerek borçlanma yaptılar. 2011´den sonra her yıl artacağına geriye doğru gitmeye başladı. 2013, 2014 ve 2015´te çıtamız aşağıya doğru gitti. Doğudaki terör olayları yurtiçi satışları etkiledi. Doğudaki borçlu olan satıcılarımız, partner mağazalarımız evraklarını, çeklerini ödemekte zorluk çekiyorlar. Bazıları erteliyor, bazıları ödeyemiyor. Bu sıkıntılar İnegöl´ün her noktasına sirayet ediyor. Çekini ödeyemeyen mağazacılarımız tedarikçileri ve üreticileri zor durumda bırakıyor. Çek kanunu ayrı bir sıkıntı. Biz kimsenin hapiste yatmasını istemeyiz ama ödenmedikten sonra çeklerin tahsili çok zorlaştı.Bu Türkiye´deki bütün sektörlerdeki üreticilerin sorunu. Şartlar şuan çekini ödemeyenin tamamen iyi niyetinde? Ödemediği zaman yapabileceğimiz pek bir şey yok. Biz buradaki tedarikçilerimize gününde ödemek zorunda kalıyoruz, o da nereye kadar gider bilemiyoruz? şeklinde konuştu.

 

KANUN, TARAFLARIN GÖRÜŞLERİ ALINARAK HAZIRLANMALIYDI

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu´na itirazda bulunmadıklarını fakat sanayinin ve kanunların buna tam hazır olmadığını belirten Ayhan, ?Mobilya sektöründe üretim yapan, işin içinde olan insanların kendi meslekleriyle ilgili bu iş kanunu görüşmelerinde ve yasanın hazırlanmasında işin içinde olmaları gerekiyordu. Bizim ürettiğimiz ürünler tamamen 1. sınıf işletmelerde olmuyor. Ufak atölyeler de var. Bunun içerisinde tozu da boyası da tehlikeli makinesi de olacak. İş güvenliği kanunu çok iyi düzenlenip, tarafların da görüşleri alınarak hazırlanmalıydı? diye konuştu.

 

HAVA KİRLİLİĞİNİN SORUMLUSU YALNIZCA SANAYİCİ DEĞİL

İnegöl´ün Türkiye genelinde hava kirliliği konusunda başı çeken ilçelerden bir tanesi olduğunu belirten Ayhan, ?Afyon ve Tekirdağ bölgelerinde de bu oranlar yüksek çıktı. Biz kendi bölgemizden sorumluyuz. Bütün yükü sanayi atıklarına yüklüyoruz fakat İnegöl´ün coğrafi durumu da bir çanak gibi olduğundan hava sirkülasyonu çok az. Ben İnegöl doğumluyum, sanayinin çok daha küçük olduğu yılları hatırlıyorum, İnegöl´de yine hava kirliliği vardı. Neden? Hava sirkülasyonunun olmadığı yerde sis tabakası şehrimizin üzerine çöküyor ve hava kirliliği oluşturuyor. Bu bütün sanayicilerin masum olduğu anlamına gelmiyor, bizde de suç var. Şehir merkezinde yaşayanlarda da suç var. İnegöl´ün şuan neredeyse yarısı doğalgaz aldı. Doğalgaz sahibi olanlar eskiden evlerinde sanayi atıkları yakıyorlardı. Yazın talaş, odun toplayıp yakıyorlardı. Mobilyacı sabah dükkâna gelir, yakar, akşam yakmadan da gider. Mobilyacının kendi işyerinde yaktığı hava kirliliğe en az verenidir. Doğalgaza geçiş başladı, sanayide birçok firmamız kömür ve ahşap, meşe odunu alıp yakmaya başladı? ifadelerini kullandı.

 

DÖŞEME ATIKLARI DA ANLAŞMAYA DÂHİL EDİLMELİ

Bir başka sorunun da endüstriyel atıkların bertaraf edilmesi olduğunu belirten Ayhan, ?İnegöl´de Er-Ka ve Starwood anlaşarak bu işi yapıyorlar. Birinde toplama, birinde bertaraf etme yetkisi var. Biri topluyor diğeri bertaraf ediyor. Fakat yalnızca sunta, mdf ve ahşabı alıyorlar. Kimyasal atıklarla ilgili belirli bir toplama politikası bulmuşlar, sözleşmeye göre onları da alıyorlar fakat döşeme parçaları, sünger, elyaf gibi atıkları almıyorlar. Bunları da esnaflar buldukları boş bir köşeye atmak ya da yakarak kurtulmak istiyor. Bu da İnegöl için bir sıkıntı oldu. Çözüm olacaksa endüstriyel atıkların tamamında çözüm olması gerekir. Bununla ilgili toplanarak yeni katı atık depolama merkezine bir para karşılığı kendin götürmek karşılığında verilebiliyor fakat götüremeyen esnaflar bir kıyı köşeye bunları atıyorlar ya da yakıyorlar. Yakınca bir hava kirliliği oluyor. Bunların da toplanması konusunda çözüm bulunursa hedefe ulaşma noktasında epey yol kat edilir? dedi.

 

İNEGÖL BUNU HAK EDİYOR

Çevre bizim can damarımız, özellikle dere kıyılarında ve içlerinde atıklarını gelişigüzel atan firmalar var. Belediye evsel atıklarıyla ilgili birçok yere konteynır koydu. Evsel atıkları bunların içerisine atmalıyız, endüstriyel atıkları da bertaraf şirketlerine bildirerek vermeliyiz. Veremediklerimizi de çöp toplama merkezine götürelim. İnegöl sanayisi artık yurtiçi ve yurtdışından gelen misafirlerine karşı hoş bir görsel sunsun. Biz de bundan zevk alalım. İnegöllü insanlar bunu hak ediyorlar? şeklinde konuştu.

 

TÜRKİYE´YE MESLEK VE TASARIM ÖĞRETİYORUZ

?Türkiye´de mobilya sektörü bugünlere geldiyse İnegöl mobilyacısının bunda çok büyük katkısı vardır? diyerek konuşmasını sürdüren Ayhan, ?Biz tasarım ve model olarak tüm Türkiye´ye örnek oluyoruz. Modeller çıkarıp fuarlar yapıyoruz. Fuarlarımıza alıcılarımızın yanı sıra birçok üretici gelerek ne yaptığımızı irdeliyorlar. Onlara iş, meslek, tasarım öğretiyoruz. Ufak atölyelerde nasıl seri üretimler yapıldığını onlar da buralarda gezerek görüyorlar. Kendileri de buna inanamıyorlar. Gün geliyor devasa fabrikalar böyle seri ve güzel üretim yapamıyorlar. Bu da İnegöllüye has bir çalışma özelliğidir. İnegöl´de sanayi arsaları çok pahalı olduğu için bugüne kadar ufak atölyelerde gelişmişiz, kendimizi o şartlara uydurmuşuz. O şartlarda çalışmaya alışkın insanlarız. Büyüdükçe sanayi arsaları bitti. Şimdi 1. ve 2. OSB´de mobilyacılarımız yerlerini almaya başladılar. 2016 daha düzenli, daha hayırlı ve bereketli bir yıl olsun. Tüm esnaf, sanatkâr ve üreticilerimize hayırlı işler diliyorum? açıklamalarında bulundu.

 

Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR



  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,89% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2433,75% 0,06
  • Ç. ALTIN

    4017,93% -1,36