İnegöl´de birçok derenin su fabrikalarının çalışmaları sebebiyle kurumak üzere olduğunu ve Uludağ´ın su kaynaklarının da çeşitli firmalarca kiralanarak fabrikasyona geçmek için bekletildiğini belirten Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, bölgeyi bekleyen tehlikeleri Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli´ye iletti.
SU ŞEHRİ OLARAK ANILMAK İSTEMİYORUZ
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, ?Bursa su kenti olarak anılmaya başlandı. Türkiye´de içilen suların yüzde 30-40´ı Bursa´dan geliyor. Uludağ´ın bir başından bir başına mesafesi 100 kilometreyi buluyor. Bu mesafedeki Uludağ´da ne kadar su kaynağı varsa su şirketleri tarafından alınmış durumda. Bizim bilmediğimiz birçok suyun dahi sahibi çıkmış durumda. Bunlara artık bir son verilmeli. Mezit deresi kurumak üzere, diğer derelerde de aynı durum var. Boğazköy Barajını bu dereler dolduruyor. Yarın öbür gün Yenişehir, İnegöl, Kestel, Gürsu ovası ve hatta Ulubat gölünü besleyen Kirmastı çayı bile kuruyabilir. Bunlara dur demenin zamanı geldi. Şuan kendi envanterlerinde alarak tuttukları, henüz kullanmadıkları sular var. Bunlar dahi iptal edilebilir. Bugün yaban hayvanları ormanda su arar hale geldiler. Yaylalara çıkan insanlar hayvanları sulamakta zorlanıyorlar. Bunun vebali herkesi tutar. Kimse bunun hesabını veremez. Belirli bir noktada su fabrikaları istihdam sağlıyor, nakliye işi köylülere veriliyor ama artık buna bir dur demenin zamanı geldi. Dereler kuruduktan sonra, yaban hayatı bittikten sonra hiçbir şeyin kıymeti kalmaz. Bu şekilde İnegöl´de 4 tane su fabrikası var. Birçok dere kuruma noktasında. Şuanda olan su fabrikalarıyla ilgili de söylemiyorum, bunlar zaten olmuş ama dağlardaki sular kendileri tarafından kiralanan, henüz kullanmayan firmalar var. Hiç olmazsa buralara fabrika açılmasın, o sular kurtarılsın. Uludağ´ın başından sonuna birileri gelip suları kiralamış, ellerinde tutuyor, bunlar iptal edilsin. Bundan sonra su fabrikası istemiyoruz. Su şehri olarak anılmak da istemiyoruz? dedi.
Haber ve Fotoğraf: Osman GÜRBAŞ
