İddialar doğrulandı

İddialar doğrulandı

Belediye Sarayı İnşaatında bir usulsüzlük olabileceğine dair iddialara belge niteliğindeki telefon görüşmesi, JEMAR Mühendislik Firması Sahibi Ayhan Çamlıdağ tarafından doğrulandı.

Belediye sarayı inşaatı ile ilgili gündeme getirdiğimiz rant ve usulsüzlük iddialarına bir belge olarak görülen telefon görüşmesi JEMAR Mühendislik Firması Sahibi Ayhan Çamlıdağ tarafından kabul edildi.

AKIL TUTULMASI YAŞIYORUZ

Dün sabah Kanal 16 Televizyonuna telefon ile bağlanan Çamlıdağ, şunları söyledi. ?Yaklaşık 3 aylık bu süreci 2 kelimeyle ifade edecek olursak bir ?akıl tutulması´ olarak değerlendirebiliriz. Bu süreçte şahsımın yaşadıklarını da ?zulüm´ olarak değerlendirebiliriz. Süreç bu noktaya nasıl geldi? Sebebi neydi? Şahsen ben de şaşkınlıkla izliyorum. Şahsımın bu olaya dâhil olmasının tek sebebi daha önce buranın zemin etüdünü benim firmamın yapmış olması ve bu zemin etütlerine istinaden ihaleye çıkılmasıdır. Lâkin bir telefon görüşmesi var, bu görüşme doğrudan ihaleyi alan firmayla yapılan bir telefon görüşmesi değil, sondaj yapan firmayla yapılan bir telefon görüşmesidir. Bahsedildiği gibi sır bir telefon görüşmesi de değil. Ben o görüşmeyi yaparken ofisimde müşterilerim de mevcuttu, bu görüşmeyi Başkan ile teşvik-i mesaisi olan birçok arkadaşlarımla paylaştım. Zannımca başkanın da bu görüşmeden haberi vardır. Hastane meydanında yaptığı basın açıklamasında birileriyle görüşmüş, bizi bağlamaz gibi bir ifadesi vardı. Olayın bu noktaya gelmesinin sebebi aslında telefon görüşmesi de değil, bu görüşmede belediyeyi zora sokacak ifadeler de mevcut değil. Bu konu adli mercilere yansıdığı için gerek duyulduğunda orada ifade edeceğiz. Olayı bu noktaya getiren, olaydan sonra belediye kaynaklı farklı açıklamaların ortaya çıkmasıdır. Belediye Başkanımızın, başkan yardımcılarımızı zemin sondajına zemin iyileştirme gibi bir ifade kullanmaları olayları kartopu gibi büyüttü ve maalesef bizi de içine aldı. Bizi içine alması çok doğal bir süreç çünkü bu işin zemin etüdünü daha önce benim firmam yaptı. Süreç şuanda adli mekanizmada işliyor. Olayı özetleyecek olursak Temmuz ayının sonuna doğru sondajı yapan firma şahsıma ulaştı. Bir görüşmemiz oldu, bazı diyaloglar oldu. Akabinde gelip sondaj çalışmasına başladılar. Sondajla birlikte olay İnegöl kamuoyunda eleştirilmeye başlandı, açıklama beklendi. Belediye bu süreci iyi yönetemedi. Açıklamaların altını doldurabilecek, yapılan çalışmayı mantık dâhilinde ifade edebilecek bir açıklama gelmedi. Tam tersi bunun yerine monolog ifadeler geldi. Belediye Başkan Yardımcımız bunun zemin iyileştirmesi olduğunu söyledi, arkadaşlar bunu firmanın kendisini sağlama almak için yaptığı bir sondaj çalışması olduğunu söylediler. İnegöl ufak bir yer. Bu açıklamaların ortasında ben de sıkıştım kaldım. Şahsımın da gönül verdiği AK Partili bir belediye, sosyal olarak da Amatör Spor Kulüp başkanlığı yapıyorum, ticari bağlantılarımız var, müşterilerimizden sürekli eleştiriler gelmeye başlıyor, meslektaşlarımız bunu tartışma haline getiriyor. Herkese ayrı ayrı izahat yapmak sıkıntı olmaya başladı. Akabinde ne yapabiliriz diye düşündük. 1 ay önce bir basın açıklaması düzenledim. Konjonktür gereği bütün dengeleri sağlayabilecek bir basın açıklaması düzenledim. İlgili Kamu ihale kanunun 2 maddesini ortaya koyarak bu maddelere göre işimizi teslim ettiğimizi, bundan sonraki süreçte firma olarak bu tartışmalarda yer almayacağımızı, eğer monolog bir ifade varsa bunu açıklaması gerekenlerin İnegöl Belediyesi ve ilgili firma olduğunu beyan ettik. Bu açıklamamdan sonra gerek kulüp bazında gerek parti bazında birçok arkadaşım sabah 8´de arayıp beni tebrik ettiler. Burada belediyeyi hedef alan bir ifade yoktu. Ben işimi yaptım, teslim ettim, bundan sonraki süreçte bir ifade varsa ben burada yokum dedim. Akabinde aynı gün saat 3-4 gibi bir arkadaşım telefon açıp Başkanın canlı yayında olduğunu söyledi. Bu açıklamalarda şahsımın kamu ihale kanununu bilmediğini, gerekirse öğreteceğini ifade etti, gazeteci arkadaşa yönelik birkaç ifadede bulunup esti gürledi. Ben artık kendi savunmamı yaptım, iş bitmiştir diyerek kendi açımdan sayfayı kapadım. Birkaç hafta sonra gazeteci arkadaş basındaki monolog ifadelerden ve benim telefon görüşmemi dayanak göstererek savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. Olaylar böyle gelişti?.

AKTAŞ RANDEVU TALEBİNİ RET ETTİ

İnegöl Belediyesi´nden kendisi ile bir bağlantı kurulmadığını belirten Çamlıdağ, ?Ben düğün salonumun açılışıyla alakalı Başkanı konsere davet etmiştim. Randevu talebinde bulunmuştum. Görüşürsek bazı şeyleri ifade edebileceğimizi umduk ama talep olumlu sonuçlanmadı.

FİRMA GÖZÜ KAPALI MI TEKLİF VERMİŞ?

2. kez zemin etüdünün gereğinin sorulması üzerine konuşan Çamlıdağ, ?Burada benim ilgili Kamu İhale Kanununun 2 maddesini koymamın amacı buydu. İhale süreci tamamlandı, binanın uydurma projelerinin temel dayanağı olan parsel bazındaki zemin etütlerine dokunulmadığı ifadesidir. Başkanın açıklaması şu yanda oldu; müteahhit kendini sağlama almak istiyor. Müteahhit 50 milyon teklif vermiş, KDV´sini koyarsanız 70 milyon. Bu müteahhit 70 milyonluk teklifi gözü kapalı mı vermiş? İhaleden önce isterse bin tane sondaj yapsın. O idarenin tasarrufudur ama ihale süreci kapandıktan sonra böyle bir tartışmanın olması? Olsa bile dersin ki ben hafriyata başladım, hafriyat yaparken zemin etüt raporunda belirtilen parametrenin dışında bir dolguya rastladım. Ona da amenna diyeceğiz ama yer teslimi yapılır yapılmaz sondaj makineleri kapıya dayandı. Bununla ilgili mantıklı bir açıklama yapılabilirdi. Olaylar bizden bağımsız gelişti, hiçbir tarafında biz yokuz.?

31 ARALIK TARİHİNE KADAR SÜRE VERMİŞLERDİ

İnegöl Belediyesi´nin ortağı olduğu düğün salonuna kestiğini cezayı da doğrulayan Çamlıdağ, ?Bundan yaklaşık 3-4 hafta önce Belediye bir çalışma yapmıştı. İnegöl´de 17 düğün salonu sahibi ile toplantı yaptı. Başkan da bu toplantıya başkanlık yaptı. Ben düğün salonuna sermayeden ortağım. Yönetici arkadaşımız da toplantıya katıldı. Toplantıda şöyle bir karar alınmış, kategorize edilmiş, 9 düğün salonu imar yönünde sıkıntısı olmayan işletme ruhsatı alabilecek düğün salonu, 8 tanesi ruhsat alamayacak düğün salonları. Ruhsat yönünden sıkıntısı olmayanların 31 Aralık´a kadar ruhsat işlemlerini tamamlansın dendi. İşletmeci arkadaşımla konuştuk, hem açılış, hem de konser koşturmacamız vardı. Düğün salonunun betonarmesinin inşaat ruhsatı var, sadece oraya ilave bir çadır yaptım, onun da projelendirmesini yapıp ruhsatını aldım. Lâkin 31 Aralık´a kadar müddet verince, biz de koşturmaca sonrası işlemleri tamamlayalım dedik. Yapı denetim parası yatırılmış, projelendirmesi yapılmış, ruhsatı alınmış? O esnada ekonomik durumumuz el vermedi, arkadaşım yatıracaktı. Pazartesi günü belediyeden arkadaşlar gelip ölçüm yaptılar. Baktık iş birazcık enteresanlaşıyor, hemen gittik harçlarımızı yatırdık. Daha sonra İmar İşleri Müdürüyle görüştüm, dosyamız encümene girecek, bununla ilgili şikâyet var, encümene girip ceza yazılacak dendi. Encümene girmeden önce ben ruhsatımı yatırdım. Belediye encümene girip bana bir ceza kesti ama ceza henüz tarafıma ulaşmadı. Bu ceza hukuki olarak yüzde 100 haklıdır, ama vicdan olarak yüzde 100 haksızdır.?dedi.

RUHSATSIZ DÜĞÜN SALONLARI VARKEN?

Çamlıdağ, 8 tane kategorize edilmiş ruhsat alamayacak düğün salonu olduğunu belirterek, ?Bunların içerisinde arkadaşlarımız var. Bir kanunun herkese eşit uygulanması adalettir. Birine uygulayıp, diğerine uygulamazsanız zulüm olur. Yaklaşık 8-10 yıldır imar alanı dışında, 1. sınıf tarım arazisi üzerinde bulunan işletmeler faaliyetlerine devam ederken dün açılan işletmeme, bütün ruhsat işlemlerimi bitirmişim, böyle bir ceza kesilmesi kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Başkanla telefonda görüştüm, 31 Aralık´a kadar mühlet vermiştiniz dedim, ?O sizi kapsamıyor´ dedi. Ben 3 hafta önce ruhsatımı verdim. Hayırlısı olsun diyoruz. Bu süreç işlerken ne olduğunu anlamadım, şeker hastasıyım agresifleşiyorum. O gün bir bunalımlı geçti. Akşam ofiste oturuyordum, ortağıma telefondan mesaj geldi, baktık ki gazeteci Şerif Gürbaş haberleri derleyerek, Cumhuriyet Savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. Kendi kanaatimizde buna yorduk. Belediye burada hukuki olarak haklıdır. Ceza bana tebliğ edildikten sonra hukuki haklarımı arayacağım ama vicdani olarak 8-10 yıldır imar dışındaki olan yerlere göz yummuşsunuz, işlem yapmamışsınız, burada yıkım kararı uygulanması gerekirken yeni başlamış, ruhsatını almış, evraklarını tamamlamış bir yere ceza kesiyorsunuz. Burada bize arkadaşlar rutin prosedür uyguladılar. Canları sağ olsun. Kanunlar herkese eşit uygulandığında adalet olur, birine uygulanıp, diğerine uygulanmadığında burada zulüm ortaya çıkıyor. Ben Başkana da ifade ettim, ?benim 1 ay önceki basın açıklamamda, sizi veya kurumunuzu zan altında bırakacak bir ifadem var mı´ dedim, başkan da bana ?benim bu konuyla ilgilenen 10 tane adamım var, siz onlardan daha mı iyi biliyorsunuz´. Ben de başkana soruyorum, ben Kamu İhale Kanunundan 2 tane madde koydum, o zaman belediyede kamu ihale kanunundan ilgili maddeyi çıkartıp ihale sonrasında tekrardan zemin etüdü yapılabilir diye bir madde çıkartsınlar. Hem mensubu olduğum partiye, hem spor kulübü başkanlığım, hem iş hayatım, hem meslektaşlarım arasında sıkıştım kaldım. Bu süreç benimle alakalı değil, ama nedense doğal olarak daha önceki işi yapanın ben olmam münasebetiyle tartışmaların odağında kaldım. 



  • BIST 100

    10263,97%0,54
  • DOLAR

    32,34% -0,05
  • EURO

    34,77% -0,03
  • GRAM ALTIN

    2388,12% -0,34
  • Ç. ALTIN

    3873,60% -0,14