Fabrikasyon yorganların yaygınlaşmasıyla adeta birer sanat eseri olan el yapımı yün ve pamuk yorganlar, yarım asırlık ustaları ile adeta var olma savaşı veriyor. İlçemizde sadece birkaç tane kalmış olan yorgan ustalarından yarım asırdır bu işle meşgul olan Erkan Genç, adeta teknoloji canavarına karşı elindeki minik iğneyle savaşıyor. Cuma mahallesi Lale Sokak’taki işyerinde yorgan üreten Genç, severek yaptığı mesleğini yaşatmaya çalışıyor. El emeği göz nuru çeyizlik yorganları üretenlerin sayısının azaldığını belirten Genç, evini 45 yıldır çeyizlik yorgan üreterek geçindirdiğini ve 2 çocuğunu da yorgancılık yaparak üniversite okuttuğunu söyledi.
İğnesiyle Fabrikalara Kafa Tutuyor
Gelişen teknolojiyle beraber yorgancılığın yok olmaya yüz tutan meslekler arasına girdiğini söyleyen Genç, eskiden 10 işçiyle müşterilerin taleplerine zor yetiştiklerini ifade ederek, büyük tekstil firmalarına elindeki iğnesiyle kafa tutuyor. 50 yıllık yorgan ustası Erkan Genç, yorgancılık mesleğinin babadan geldiğini ifade ederek, “Biz 5 kardeşiz, 5’imiz de yorgancılık yapıyorduk. Ancak 3’ü sonradan bıraktı biz de mecburi yapıyoruz başka mesleğimiz yok. İşimi de severek yapıyorum” dedi.
Yorgancıların Son Versiyonuyuz
Fabrikasyon olarak üretilen silikonluk yastıkların tehlike saçtığını ifade eden 58 yaşındaki yorgan ustası Erkan Genç, “İnsanlar kendilerini ve sağlıklarını düşünüyorsalar yün ve pamuk yorgan kullansınlar. Özellikle çocuklar için bu silikonlu yorganlar büyük tehlike. Ben yorgancı olarak kendi evime bu güne kadar silikonlu yorgan sokmadım” dedi. Yorgancılığın son versiyonu olduklarını dile getiren Genç, “Eskiden anne babalar çocuklarının yorgancı olması için mücadele ederlerdi. Ama 20 yıldır İnegöl’de bu sektörde yetişen eleman yok. Biz yorgancıların son versiyonuyuz” diye konuştu.
Bizim Yaptığımız Sanat
Vatandaşların yıkanabilir olması nedeni ile uyku setine ağırlık verdiğini kaydeden Genç, “Bizim yaptığımız yorganlar da uyku seti gibi. Artık yünler eskisi gibi olmuyor, istenilen şekilde yıkanabiliyor. Bunları insanlarımız bilmiyor. Fabrikasyon yorganların silikonlarında katkı maddeleri oluyor, ancak bizim yorganlarımızda bu madde yok” diye konuştu. İşlerinin yazın düğün sezonlarında daha iyi olduğunu dile getiren Genç, “Son yıllarda vatandaşlar yine eskiye dönmeye ve yün, pamuk yorganları tercih etmeye başladılar. Ancak tabi yine fabrikasyonların önüne geçmek mümkün değil. Ayda 20 yorgan anca dikip satabiliyorum. Ama kışın kirayı bile zor çıkarıyoruz. Bir yorgancı olarak ben bu sanatın teşvik edilip korunmaya alınması lazım. Bizim yaptığımız sanat, fabrikasyon yorganlar düz desensiz çıkıyor, ben istenirse yorgana resim bile çizerim” şeklinde konuştu. Erkan Genç, 45 yıldır yaptığı yorgancılıkla bu güne kadar fabrikalarla mücadele ettiğini dile getirerek, yine bu mesleği yaparak 2 çocuğuna da üniversite okuttuğunu ve 2’sinin de Devlet Konservatuarını bitirdiğini söyledi.
