İŞ VAR PARA YOK

İnegöl’de özellikle Mart ayından sonra açık şekilde hissedilmeye başlayan nakit sıkıntısı, firmaları zora soktu. Evrakla döngüyü sağlamaya çalışan firmalar uzun vadelerle boğuşurken, mobilya sanayisinde nakit para akışının yavaşlaması ilçenin genelinde etkili oldu.

İnegöl Marangozlar ve Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, ilçe ekonomisini doğrudan etkileyen mobilya sanayisinde bu sıkıntının sebeplerini araştırdıklarını söyledi. Sektördeki son durumu ve yaşanan sıkıntıları değerlendiren Başkan Ayhan, nakit para akışı sıkıntısını kredi borçlarının neden olduğunun tespit edildiğini ifade etti.

Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, mobilya sektöründe geçtiğimiz yıllara nispeten Türkiye ve hatta yurtdışı genelinde bir durgunluk olduğunu belirterek bu durumun sadece mobilya sektöründe olmadığının da altını çizdi. Özcan Ayhan, diğer sektörlerde de insanların sebebini tam anlamadıkları bir şekilde alışverişten uzak durduklarını kaydederek; “Giyim, beyaz eşya, mobilya gibi sektörlerde alışverişin yavaşladığını görüyoruz. Sebebinin birçok uzmanla görüşmelerimizden sonra kişilerin fazla kredi çekmelerinden dolayı olduğu kanısına vardık. Araba, ev kredileri ve ihtiyaç kredilerinden dolayı, diğer ihtiyaçlar için fazla bir birikimlerinin hazırda olmamasından kaynaklanan bir durgunluk geçirildiğini, uzman arkadaşların görüşlerinden öğrendik” dedi.

“YURT DIŞI 10’UNCU AYDAN SONRA BAŞLAR”

Geçen yıl Türkiye’de 800 bin civarında düğün olduğunu, bu sene bu düğünlerin yine artarak devam edeceğini tahmin ettiklerini belirten Ayhan, “Ramazan ayının da yaklaşması ile Ramazan’dan sonra muhtemelen 8’inci ay ve 9’uncu ayla birlikte düğün sektörünün hareketlenmesi mobilya sektörüne bir canlılık getirir diye düşünüyoruz. Yurtdışı alıcılarımız da, bizim genelde 10’uncu aydan sonra sektörde alışverişlerini yaparlar. Yurtdışındaki tüketicilerin genelde mobilyaya bakış açıları, alışveriş yapmaları 10’uncu aydan sonra olur. Muhtemelen yurtdışında 10’un aydan sonra piyasada bir canlılık olur. Sektörümüzle ilgili güzel şeyler söylemek isterdim, ama maalesef böyle değil. İşlerimizde, sektörümüzde bir durgunluk var” diye konuştu.

“NAKİT AKIŞI SAĞLANAMAYINCA ESNAF SIKINTIYA DÜŞÜYOR”

Konuşmasında İnegöl’ün ürünlerini yurtiçine ve yurtdışına sattığını vurgulayan Başkan Ayhan, “Burada 170 bin nüfusunun aşağı yukarı yarısı, 70-80 bini dolaylı yollardan da olsa mobilyadan geçimini sağlıyor. Bunun yalnızca sektörümüzde bir ailenin temel ihtiyaçlarının geçimi olarak düşünmemek gerekir. Biz yurtiçi ve yurtdışında bağlantılı çekler almışız, bu çekleri müşterilerimize satmışız, ekiplerimizi elemanlarımızı ona göre ayarlamışız. İşler yavaşladıkça, stoklarımız arttıkça nakit akışı da sağlanmayınca birçok esnafımız maalesef sıkıntılı duruma düşer. Bizim sektör farklı bir sektördür. Yılın ilk 6 ayı durgun geçtiyse, bundan sonraki 6 ayı da durgun geçecek diye bir kural yoktur. Son 6 ayımızda piyasalar hareketlenirse, biz ilk 6 aydaki açığı da kapatırız diye düşünüyorum. Yani sektörümüzün hiçbir garantisi yoktur. Ürününüzü yaparsınız, ekiplerinizi hazırlarsınız. Fuarlar, kataloglar ve reklamlarla ürünlerinizi satmak için pazar ararsınız. Pazar kime olur, tüketiciye olur. Tüketicinin alım gücünde bir sıkıntı varsa istediğiniz kadar kampanyalar yapın, istediğiniz kadar reklam yapın müşteri bu reklamları görür fakat alışverişini askıya alır. Şuan Türkiye’de böyle bir durum var. Müşteri ihtiyacı olan ürünü almıyor bekliyor. İnşallah bu yaklaşan yerel seçimlerle birlikte yerel seçimlerin tüketime bir canlılık katması dileğiyle bizim piyasamız da canlanır diye ümit ediyoruz, bekliyoruz. Elimizden gelen her şeyi yaptık. Ürünlerimiz kaliteli, fiyatlarımız makul. Yapılabilecek bizden yana olan her şeyi yapıyoruz. Çok kötü dersek o da yanlış olur, fakat 2013 yılında umduğumuzu bulamadık” şeklinde konuştu.

PATRONLARI EN ÇOK TEDİRGİN EDEN KONU

Mobilya sektörünün kanayan yarası olan kalifiye eleman sıkıntısına da değinen Özcan Ayhan, şöyle konuştu: “Sektörde uzun yıllardan beri eleman sıkıntısı var. Fakat bu demek değildir ki, eleman sıkıntısı var, işler çok iyi. O da öyle değil. Çünkü eleman açığı bizde son 10 yıldır var. Elemanların işler hareketlendiği zaman yer değiştirmelerinden, firmalarını tabiri caizse ufak paralar değişmelerinden kaynaklanıyor. İnsanların aldığı siparişlerde en çok çekindiği konular, işler açılınca elemanın başka firmaya gidebilme durumudur. Çünkü elemana ihtiyaç olduğunda elemanın eli kuvvetli. Patronların, işverenlerin en çok tedirgin olduğu konu budur. Yani İnegöl’de eleman fazlalığı olursa taşlar yerine oturur. En azından herkes işine sahip çıkar, işinin değerini bilir, işinin hakkını verir. Öbür türlü olduğu zaman, devamlı eleman ihtiyacı olduğu zaman eleman en ufak bir sıkıntıda firmasını terk edip gidiyor. Elle yapılan birçok mesleğimiz var bizim. Her şey makineden çıkmıyor. Elemanın tam işe alıştığı dönemlerde firmalar tekrar yerine eleman arıyor. Sıkıntımızın en büyüğü budur. Şuan yoksa firmalarda herkes işini yapıyor, herkesin elemanı var. Fakat elemanların firmalarımızda her an kayış atmaları, firmalarını her an yarı yolda bırakmaları eleman açığının olmasından dolayı oluyor. Bu konu da maalesef bir müddet daha böyle gider diye düşünüyoruz.”

“GENÇLERİN İLGİSİ AZALDI”

Gençlerin sektöre olan ilgisinin azaldığına da değinen Özcan Ayhan, “Türkiye’de insanlarımız, gençlerimiz sanayide üretimle liseden sonra tanışmaya başladı, ya da ortaokulu bitirip liseye girmeyip mobilya sanayi, üretim veya başka dallarda iş arayıp meslek sahibi oldular. Bunlar çok azaldı. Gençlerimizin inşallah hepsi lise, üniversite okur derken gençlerimizin yaşı 23-24 oluyor üniversite bitirinceye kadar. Bu zaman zarfında eli bir mesleğe değmemiş genç arkadaşımızın 24-25 yaşından sonra kendilerine bu meslekler zor geliyor. Alışık olmadığı bir meslek oluyor, yabancı olduğu bir iş oluyor karşısında. Bizim eskiden sanayide usta yetişmesinin sebebi ilkokuldan sonra ya okurdu ya da sanayiye girerdi. Bu dönemler bitti. Bu dönemler bittiğinden beri, Türkiye’de nitelikli eleman açığı çoğaldı. Meslek liselerine rehavet yok. İnegöl’de mobilya meslek okulu var, Dörtçelik Meslek Lisesi var. Dörtçelik Meslek Lisesi 25-30 tane öğrenciyi yıllık zor buluyor. Mobilya sektörüne de gençlerimizden reğbet yok. Herkes masa başında temiz bir iş bekliyor, herkes kolay iş bekliyor fakat sektörümüz o kadar değişti, güzelleşti ki, en az lise mezunu gençlerimiz operatör olabilirler, çok güzel makinelerde çalışabilirler, zevk alarak işletmelerimizde çalışabilirler. Onun için mobilyayı düşünen arkadaşlarımız için söylüyorum. Gençlerimizin gelip yaz tatillerinde mobilya sanayilerinde ufak ufak işlere girip alışmalarını tavsiye ederim. Çok ağır işler mesleğimizde kalmadı. Herşey makinelerle, forkliftlerle ve birçok kolaylıkların yerine getirildiği sistemlerle çalışıyor. Benim tavsiyem diğer meslekler göre mobilya sektörü iyi bir seçim olur. Genç arkadaşlarımızı bizleri ve mesleği tanımaya davet ediyorum. Yaz aylarında hiç olmazsa en az 2 aylığına bu sektörü aklından geçiren gençlere tavsiye ediyorum. Araştırsınlar, bizzat gelip çalışsınlar ondan sonra karar versinler” dedi.