www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

"KALDIRIM İŞGALİ KUL HAKKIDIR"

Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah, "Kaldırımları yıllarca işgal edenler, kul hakkı işlemişlerdir ve helâllik almaları gerekir."dedi.

Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah, kaldırım işgallerine ilişkin alınan kararın tıpkı otobüslerde ve kapalı mekânlarda ki sigara yasağı gibi, bir müddet sonra toplumun tamamından teveccüh göreceğini savundu.

"KALDIRIMLAR ESNAFIN DEĞİL"

2 Şubat 2015 tarihinde yürürlüğe girecek olan teşhir yasağına, ciddî bir itirazın olmadığını belirten Cerrah,  "Yüzde yüze yakın bir toplumsal destek aldık. Bana şu ana kadar gelen ciddi bir itiraz yok. Kaldırım esnafın değil ki, yıllarca işgal edenler kul hakkı işlemişler ve helallik almaları gerekir. Eşleri ve çocuklarına sorsunlar, Eminim daha iyi anlayacaklardır. Biz bütün esnaf kuruluşlarına yazı gönderdik ve kimseden bir itiraz gelmedi. Ayrıca domates alacak kimse kasaba gitmez, halı alacak kimsede markete gitmez. kaldırımlara mal dizmek, Pazar kurmak,kahve önlerinde oturup gelen geçenin gözünün içine bakmak ,savunulacak bir şey midir? İtiraz edenler varsa alışkanlıklarından vaz geçmek istemeyenlerdir."dedi.

----------------------------------------------

Haberyorum Gazetesi`nin Hasbahçe Tesislerinde düzenlediği söyleşinin bu haftaki konuğu, İnegöl Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah oldu.

Gazetemiz Genel Müdürü Ümit Karaş ile Reklâm ve Pazarlama Müdürü Osman Gürbaş`ında hazır bulunduğu kahvaltılı söyleşide, Gazeteci Şerif Gürbaş`ın sorularını yanıtlayan Cerrah, Kent Konseyi`nin çalışmalarına ilişkin önemli bilgilere yer verdi.

Cerrah, özellikle kaldırım işgaline getirilen yasağa ilişkin, çok iddialı sözler söyledi.

İşte Kent Konseyi Haydar Cerrah ile yapılan röportajın ayrıntıları..

Haydar Cerrah Kimdir?Sizi tanıyabilir miyiz?

"Zor bir soru. Kısaca kendimi tanıtayım.1970 Trabzon/Araklı doğumluyum. İlkokulu Taştepe köyünde ortaokulun bir kısmını ilçede 8.sınıftan sonrasını ve liseyi İnegöl İHL`de okudum. Hukuk veya siyasal okumak istiyordum olmadı, bende sivil toplumcu oldum. Altı yıl ulusal gazetelerde muhabirlik, köşe yazarlığı kısaca gazetecilik yaptım, MGV de başlayan sivil toplum maceramız, çeşitli STK`larda devam etti. Kısa bir süre merhum Hikmet hoca ile gündelik politikada yer aldım, ama devam ettiremedim ya da bana çok uymadı. Okumayı ve düşünmeyi severim. Hint ve İran yapımı felsefik filmler, Sinan Çetin ve N.Bilge Ceylan filmleri izlemeyi severim. Şiir ve Edebiyata meraklıyım. Denizi, balığı ve dostlarla hoş sohbeti severim.  Organize projeler yapmayı beceririm. Orta sahada oynamayı asist yapmayı ve gol attırmayı severim. Evli dört çocuk babasıyım. Sekiz kardeşin en büyüğüyüm. Gıda –marketçilik ile meşgulüm".

İhmed başkanlığı ve okul aile birliği başkanlığı yaptınız. İmam hatipliler zor bir dönemden geçti. Biraz o dönemlerden söz eder misiniz, neler yaşandı.

28 ŞUBAT ENERJİMİZİ HEBA ETTİ

 "28 Şubatta başlayan İHL zulmü uzun süre ülkeyi meşgul etti ve toplum olarak enerjimizi heba etti. Katsayı, örtü ve alan engellemelerinden sonra İHL` lere rağbet azaldı. Amaçta buydu zaten. İşte o dönemlerde şimdiki belediye başkanın da içinde olduğu bir grup cesur arkadaş ile İHMED`i kurduk 2002 yılında. Yaklaşık on yıl başkanlık yaptım. Hayatımın en verimli yıllarıydı. Köylerden çocuk topladık ve İHL`nin kapanmasını engelledik. Şimdi Allah’a şükür, beş bin civarında İHL öğrencisi var. Ben İHL`lerin ülkenin çimentosu olduğuna inandığım için, bu okulları her zaman çok önemsiyorum. Bu gün IŞİD, El-Kaide ve selefi akımlar bu ülkede barınamıyorsa, bunun en büyük sebebi İHL`lerde ki dini eğitimdir. Belki yetersizdir ama zamanla daha da iyileşeceğini umuyorum."

Geldiğimiz noktada İmam Hatiplerin önü açıldı mı. Problemler çözüldü mü, daha ne gibi beklentiler var?

HİÇ BİR ENGEL KALMADI

  "Evet şu anda İHL ve diğer meslek liselerin önünde hiçbir engel kalmamıştır. Tek engel kendileridir. Kat sayı başta olmak üzere, kılık kıyafet konusu kökten çözülmüştür. O acı yılları iliklerine kadar yaşayan birisi olarak, Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’a, bu camianın her daim minnet borçlu olduğunu söylüyorum. Allah kendilerinden ve o dönem mecliste olan ve bu sorunların çözümüne katkı sağlayan bütün partilerden vekillerden razı olsun."

Eski İmam Hatipliler ile yeni imam hatipliler arasında ne gibi farklar var? Kalite ve şuurlu bir gençlik yetişiyor mu?

CİDDÎ KALİTE SORUNU VAR

" Tabi ciddî bir kalite sorunu var. Ama eskiden Anadolu liseleri yoktu ve İHL`lere rağbet çoktu. Şu anda İnegöl’deki siyasi, bürokratik ve ticari kariyer durumuna baktığımızda, bunu net olarak görüyoruz.Bir de ülkede genel bir gençlik problemi var ,bu her okula yansıdığı gibi İHL  okullarına da yansıyor. Tabi gölümüz bütün gençlerimizin sorumlu, duyarlı ve bilinçli olmasından yana. Bu ülkenin de bu coğrafyanın da buna çok ihtiyacı var."

 

Şuan Kent konseyi başkanısınız. Sizle birlikte bir ivme yakaladı. Sizden önce ise varlığı ve yokluğu tartışıyordu? Ne değişti sizinle birlikte.

"ÂDETA OKUL GİBİYİZ"

" Bizden önce sayın Burhan Alıcı başkandı. Haksızlık yapmamak lazım, temelleri onlar attı. Belki çalışmaları basın da çok yer almadı, ama çok güzel işler yaptılar. Meselâ kent rehberi hepimizin gurur duyduğu bir çalışmadır. Biz yeni ve dinamik bir ekip kurduk. Hepside benden daha akıllı ve nitelikli arkadaşlar ile çalışıyorum. Benim çalışma anlayışım böyle. Her kesimden ve fikirden insanlar var. Tabi sekreterimiz Volkan Derman bize büyük bir güç veriyor. Birçok konuya vakıf. Uyum içinde güzel projeler yapıyoruz ve bunları zaman zaman basınla da paylaşıyoruz. Her ay çalışma grupları, mutlaka birer basın açıklaması yapma konusunda gayret ediyorlar. 12 grup var, daha da kurulabilir.  En önemlisi de bizler, yaşadığımız bu kente eleştirel bir gözle bakıyoruz. Başka yerde güzel olan her şeyin İnegöl`de de olmasını istiyoruz. Tüm ekip bu düşüncede çalışıyor.  İnegöl olarak güzelliklerimiz çok ama daha yaşanılabilir bir kent olabiliriz. Âdeta bir okul gibiyiz. Beş yıl sonra bu okuldan yeni yazarlar, şairler, dergiler ve kitaplar, çeşitli partilere yetişmiş üyeler çıkmasını ümit ediyorum. Bu potansiyele sahip arkadaşlarımız çok. Mesela Turan şahin, Mine Atıcı, Ahmet Gözübüyük, Orhan Erdoğan, Harun Demir, Ahmet Edip gibi kalemi güçlü arkadaşlarımız var. Ayrıca Sayın Alinur başkan ve kaymakamımız Ali Akça’nın oluşturdukları verimli çalışma ortamını da vurgulamam lazım. İkisine de teşekkür ediyorum."

Sizin Başkan Aktaş`la yakın dostluğunuz bilinmekte. Ve başkan olduktan sonra bir takım eleştiriler oldu. Kent konseyi başkanlığınız nasıl oldu. Siz mi bu görevi talep ettiniz, yoksa başkan Aktaş mı davet etti, o süreci anlatır mısınız?

HİÇ HATA YAPMAYANLAR HİÇ İŞ YAPMAYANLARDIR

" Evet, sn Alinur başkan ile 30 yıla varan bir dostluğumuz var. Birlikte yaşadığımız unutulmaz acı tatlı anılarımız var. Kent konseyi başkanlığı teklifi başkandan geldi. Başka projelerim vardı. Çevremle yaptığım istişareler ve bir aylık bir düşünceden sonra yaşadığımız bu kente faydalı olma ümidiyle kabul ettim. Allah mahcup etmesin. Ben biraz sivil ve biraz da muhalif bir karaktere sahibim. Bu  görev, yapıma da uygun. Şimdilik bir sıkıntı yok. İş yapan hatada yapar. Hiç hata yapmayanlar hiç iş yapmayanlardır. Alinur başkanla uyumluyuz ve uyumlu olmak zorundayız, yoksa bu kente zarar veririz. Ayrıca O hepimizin başkanı."

 

Kent konseyinin toplumun tüm kesimlerini temsil etmediği iddia ediliyor. Gerçekten demokratik bir seçimle mi oluşuyor kent konseyi.?

HER KESİMDEN İNSAN VAR

"Bana göre her kesimi temsil ediyoruz. Ben kimsenin siyasi ve politik düşüncelerini sorgulamam. Burası ne bir vakıf, nede bir dernek değil. Ne kadar farklı görüşten insan olursa, o kadar zengin ve başarılı olunacağına inanırım. Çalışmak isteyen her düşüncede arkadaşlara görev var. Benim için proje yapan ve bu kente faydalı olacak herkes önemlidir. Fikr, ne olursa olsun. Burası da onu gerektiriyor. Göreve geldikten sonra bütün siyasi partileri aradım ve çalışacak adam istedim. Konuşanlar bilinçsizce konuşuyor."

 

Kent konseyinin asli görevleri neler, yaptırım gücü var mı? Çalışmalarınızı kaç kişi ile yürütüyorsunuz?

YAPTIRIM GÜCÜMÜZ YOK

" Kent konseyinin asli görevi bu kentin her alanda daha güzel yaşanılabilir bir kent olması için gayret etmek, proje üretmek. Yani toplumu rahatsız eden ve zarar veren her sıkıntıyı dile getirmek ve toplumun faydasına olan her güzelliğin de olması için proje yapmak. Biz de bunun peşindeyiz. Her projeyi önemsiyor ve kurumlara sunuyoruz. 12 tane çalışma grubumuz, 80 civarında arkadaşımız var. Bazı grupların çalışmaları hemen pratiğe aktarılabilirken, bazıları uzun vade çalışma gerektiriyor. Mesela inşaatçıların projeleri büyük ve üzerinde uzun uzun çalışma yapmak gerekiyor."

İlçe halkı kent konseyinden haberdar mı? Halk size nasıl ulaşabilir ve taleplerini nasıl iletebilir.

KAPIMIZ HERKESE AÇIK

 "Kent konseyi ofisi Atatürk bulvarında. Projesi olan her kes mutlaka bize telefon, mail ve ya elden verebilir. Her geçen gün basının da desteğiyle tanınma oranımız artıyor. Beş yılın sonunda umarım haberi olmayan kimse kalmaz."

Başkan olduktan sonra ilk olarak hangi sorunları tespit ettiniz? Öncelikleri neye göre belirliyorsunuz?

"Biz, bu toplumu en çok rahatsız eden ve bu kente en acil gerekli olan konuları tespit ettik ve sırayla başladık. Mesela kaldırım işgalleri, İnegöl’ün tarihi ve turizm açısından daha iyi tanınması, kentlilik ve çevre bilincindeki eksiklikler, kültür ve Edebiyat alanındaki boşluk, yeşil alan park ve bahçelerin kötü kullanımı, ailevi huzursuzlukların toplumda oluşturduğu sıkıntılı yapı gibi."

İlk icraatlarınızdan biri kaldırım işgalleriyle mücadele oldu. Bu konuda meclis kararını verdi. Ancak esnaftan ve oda başkanlarından bazı itirazlar var. Bu karar alınmadan önce bu konunun muhatapları ile görüşülmedi mi.

KALDIRIM İŞGALİ KUL HAKK`IDIR

" Yaptığımız çalışmalar sonucunda bu kentte trafik ve hava kirliliğinden sonra en büyük sıkıntının kaldırım işgalleri olduğunu gördük ve bunu yüksek sesle dile getirdik. Basın açıklamaları ve çektiğimiz fotoğraflardan oluşan on bin broşür dağıttık. Yüzde yüze yakın bir toplumsal destek aldık. Bana şu ana kadar gelen ciddi bir itiraz yok. Kaldırım esnafın değil ki, yıllarca işgal edenler kul hakkı işlemişler ve helallik almaları gerekir. Eşleri ve çocuklarına sorsunlar, Eminim daha iyi anlayacaklardır. Biz bütün esnaf kuruluşlarına yazı gönderdik ve kimseden bir itiraz gelmedi. Ayrıca domates alacak kimse kasaba gitmez, halı alacak kimsede markete gitmez. kaldırımlara mal dizmek, Pazar kurmak,kahve önlerinde oturup gelen geçenin gözünün içine bakmak ,savunulacak bir şey midir? İtiraz edenler varsa alışkanlıklarından vaz geçmek istemeyenlerdir. Tıpkı otobüslerde ve kapalı mekânlarda sigara yasağı gibi bu kararda bir müddet sonra toplumun tamamından teveccüh görecektir. Buna her kes inansın. Birçok firma bu karara şimdiden uymuş durumda ben onlara teşekkür ediyorum. Tabi başta Alinur başkan ve ekibini, meclisteki MHP gurubunu SP ve CHP başta olmak üzere destek veren diğer siyasi partileri tebrik ediyorum. Emin olun Türkiye ye güzel örnek olacak bir projedir bu. Zamanla daha iyi anlaşılacaktır.

 

Oda başkanları 60 santimlik kararın devam etmesinden yana. bu konuda kamuoyu oluşturur, belediyeyi buna ikna eder ve aksi yönde karar alınırsa, kent konseyi başkanı olarak tavrınız ne olur.

BELEDİYE`NİN VAZGEÇECEĞİNİ ASLA DÜŞÜNMÜYORUM

" Bu karardan vaz geçileceğini asla düşünmüyorum. Çünkü herkesin menfaatine olan ve kimseye torpil yapılmayacak bir karardır bu. Kaldırımı işgal eden birçok esnaf, içeri dışarı eşya taşımaktan kurtulacağız diye bizlere teşekkür ediyor. En çok dua ve teşekkür aldığımız konu budur. Tersini düşünemiyorum. Bu konuda ufacık taviz, tekrar başa dönmeye sebep olur. İnsanoğlu serbest kaldığında, yasa ve kurallar olmadığında nasıl haddi aştığını ve nasıl kuralları pas pas ettiğini geçmiş kavimlerden iyi biliriz. Ülkemizin en büyük problemlerinden birinin de bu olduğuna inanıyorum. Yani çıkarılan yasalar, tavizsiz uygulansa durum çok daha farklı olur."

 

2. ciddî çalışmanız sanıyorum imarla ilgili olacak. Bunu açar mısınız, imarla ilgili ne gibi çalışmalarınız ve projeleriniz olacak.

GİRİŞİMCİLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK LAZIM

" Bizim imar ile ilgili projemiz şu. Mühendisler, mimarlar, müteahhitler ve belediye bir araya gelsin, bu konuyu tartışsın. Binaların şekillerinden, imardaki bürokrasiye kadar, cadde ve sokaklardaki düzenlemelerden tabela çalışmalarına kadar birçok konu ve karar güncellensin. Başka illerde ve ülkelerde var olan yenilikler bizde de olsun. Bununla ilgili sayın başkan bir çalıştay kararı aldı ve önümüzdeki aylarda yapacak. Meşru ve helâlinden para kazanacak, istihdamcıların ve girişimcilerin önünü açmak lazım. Ben meslek olarak inşaat ile ilgilenmediğim için bu konuda çok rahatım. Mesela Ahmet Akyollu Caddesinde ki uygulama, kente farklı bir hava kattı. Bunu gibi başka örneklerin çoğalması lâzım. Ama güzel sonuçlar ortaya çıkacağına inanıyorum"

 

İmarla ilgili kamuoyunun konuştuğu bazı iddialar var. Özellikle belediye bünyesinde çalışanların inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği ile ilgili. Bu konuda çalışma kapsamınızda mı olacak?

BİZİ İLGİLENDİRMİYOR

"Hayır, o konularda bir çalışmamız yok ve doğrusu bizi de ilgilendirmiyor."

Yakın zamanda İnegöllü ünlülerle ilgili bir projeniz oldu. Bu proje devam edecek mi Tepkiler nasıl?

PARAYLA BİR ARAYA GETİREMEZDİK

"Evet, mükemmel denilecek bir proje gerçekleştirdik. 16 değerli İnegöllüyü aynı akşam aynı mekânda bir araya getirdik. Gündüzde on dört ayrı okulda konferans ve söyleşi yaptılar. Tam bir beyin fırtınası esti. Bunun müspet sonuçlarını mutlaka alacağız ve almaya da başladık. Mesela yönetmen, senarist, yapımcı, şair, marka flozofu Muharrem Dere ve şair-sanatçı Nuri Şekerciler bu hafta üniversite dahil bazı liselerde konferanslar verecekler. Bunlar ücretsiz olacak. Ben turizm, kültür, sanat ve edebiyatın gelişmesi için bu tarz çalışmalar yapmak zorunda olduğumuza inanıyorum. Parayla bu insanları bir araya getiremezdik, neredeyse sıfır maliyetle böyle kapsamlı bir program gerçekleştirdik. Hoş oldu."

 

İnegöl`de gördüğünüz ne gibi sorunlar var. Meselâ hava kirliliği, temizlik, içme suyu ve sokak hayvanları ile ilgili şikâyetler oluyor. Bu konularda çalışmalarınız olacak mı?

" Gördüğümüz her sıkıntıyı kurumlarla ve mülkü amirler ile konuşuyoruz. Tabi ki ilerleyen zamanda bunları hep birlikte göreceğiz.

Gençler, çocuklar ve engelliler  için özel projeleriniz var mı?Gençliğin ve engellilerin sorunlarıyla ilgili tespitlerini oldu mu?

 Çalışan gençlik ve engelliler meclisimiz var. Tanışma ve yapılanmaları tamamlandı. Bu konu ve başka konuları yerinde görmek için konsey olarak Eskişehir’e gittik. Önümüzde aylarda bu konularda da güzel projelerimiz olacak. Ama hükümetin özellikle engelliler ile alakalı attığı adımları şimdi daha iyi gördüm. Allah razı olsun. Belki yetersiz ama geçmiş yıllara oranla çok güzel.

Yine mobilya oylat ay çekirdeği ve köfte ile ilgili projeleriniz olacak mı?

UZUNGÖL`Ü 1 MİLYON KİŞİ ZİYARET EDİYOR

"Bahsettiğiniz bu ve benzeri konularda İFSAD başkanı aynı zamanda bizim Tarih kültür ve turizm çalışma grubu başkanımız olan Resul Gümüş ile 40 kadar fotoğraf seçtik. Bunları mobilya esnafı başta olmak üzere diğer kuruluşlar, yaptıkları reklam kataloglarına koyarlarsa, bu konuda hızlı ve çok güzel mesafeler alabiliriz. Ayrıca bu hazırladığımız fotoğraflardan bir kısmını sayın başkan ile görüştük, binlerce çoğaltıp kurumlara ve başka illere gönderecek. Bu ve benzeri çalışmaların kentin tanıtımında çok faydalı olacağına inanıyoruz. Ayder yaylasına yılda 700 bin, Uzungöl’e bir milyondan fazla insan gidiyorsa, İnegöl olarak ta bunu başarabiliriz. Hatta daha fazlasını da yapabiliriz. Bu konuda hep birlikte güçlü bir iradeye ihtiyaç var. Tek başına hiçbir kurum bunu başaramaz."

Yapacağınız çalışmaları öncesinde Başkan Aktaş la istişare ediyor musunuz? İtilâfa düştüğünüz konu oldu mu?

HADDİMİZİ BİLİYORUZ

" Tabi her zaman önemli ve büyük konuları istişare ediyoruz. Başkan bu kenti bizden çok daha iyi biliyor ve çok tecrübeli. Hata yapmamak için, yâda hatayı en aza indirmek için başkan dahil, her kes ile istişare etmeye çalışıyoruz. Tabii ki ihtilafa düştüklerimiz olabilir ama usulüne uygun çözümler mutlaka üretiyoruz. Biz rakip değiliz, paralel bir yapıda değiliz. Bu kente faydalı olmaya çalışan iki farklı kurumuz. Ayrıca kurumlar uyum içinde olurlarsa çalışmalarda o derece verimli olur. Bizim rol kapma gibi bir gayemiz olmadığı gibi, haddimizi de görevimizi de biliyoruz.  Başkan ile kavgalı olunarak bu işler yürütülemez. Sekreteri de, binayı da bütçeyi de veren O. Ayrıca buna gerekte olmaz.

 

Gelecek ile ilgili bir hedefiniz ve kariyer planınız var mı?

GÜNDELİK POLİTİKA BENİM TARZIM DEĞİL 

 "Bu tarz sorulara öteden beri muhatabım. Doğrusu gelecek ile ilgili projeler yapmam. Bugün ki işimde maksimum faydalı olmaya çalışırım. Ama şunu açıkça belirtmek isterim ki, gündelik politika benim tarzım değil.  Ben daha çok serbest alanda çalışmayı severim. Ama meselâ TİKA gibi büyük projelerde ülkemin menfaati ve benim de faydalı olacağım bir proje olsa değerlendirebilirim. Ya da eğitim ile ilgili güzel bir proje olsa katkı sağlamak isterim."

Üniversite geçliği ile buluştunuz mu? Mesela onlarında kent konseyi çalışmalarına dahil ederek katkı sağlamaları mümkün mü.?

" Üniversite müdürümüz Sayın Prof Hikmet Sami Yıldırımhan ile Cuma günü tam da bu ve benzeri konuları konuştuk. Biz kent olarak yeterince üniversiteden yararlanamadığımızı dile getirdik, O da İnegöl’e yeterli katkıyı veremedikleri için üzüntülerini dile getirdi. Çok uyumlu ve azimli bir ekipleri var. Önümüzdeki günlerde birlikte bazı konularda başlangıçlar yapacağız."

 

Şu an hayata geçen ve kağıt üzerinde kaç proje var. Sizin en çok önemsediğiniz proje hangisi?

THİNTANK KURULUŞU GİBİYİZ

"  Şu ana kadar çeşitli kurum ve kuruluşlara 36 proje sunduk. Ve sunmaya da devam edeceğiz. Bizler kent konseyi olarak bir ting teng kuruluşu gibi proje üretmeye devam ediyoruz. Görevimiz bunlarla sınırlı. Önemli gördüğümüz konuları da taraflarla oturup ikna etmeye çalışıyoruz. Mesela, kaldırımlar ile ilgili konuyu, kentin tanıtımı için fotoğraf çalışmalarını, veli ve öğrenciler için hazırlamakta olduğu tiyatrolu eğitimleri, liselerde başlattığımız Sezai Karakoç Ve Mustafa Kutlu okumalarını, İnegöllü değerlere vefa ve hatırlama programını ki, önümüzdeki yıl inşallah devamını yapacağız, kadınlar meclisimizin organize ettiği ve 27 bin lira civarında olan yardımcı kitap kampanyası gibi projeleri çok önemsiyoruz. Tabi projelerimiz uygulandıkça bu bizim için büyük bir isteklendirme oluyor. Çünkü tüm ekip gönüllük üzere çalışıyor."

İnegöl de var olan sosyolojik yapıyı nasıl buluyorsunuz?

KÖTÜ BİR YARIŞ VAR 

" İnegöl, deyim yerindeyse her alanda Türkiye’nin küçültülmüş hali. Her kesimden var olan insanıyla muazzam bir potansiyel, zenginlik ama bir o kadar da sorunlar yumağı bir kent. Yani artıları ve eksileri çok.  Nüfusa göre sakin, ticarî yönden dinamik, aile hayatı yönünden de huzurlu bir kent. Ulaşım çok rahat ve büyük şehir imkânları olan bir yer. Eleştirel gözle baktığımızda bir STK gönüllüsü, bir çok dernek kurmuş ve yönetiminde bulunmuş birisi olarak, bu kadar köylere varan dernekçiliği çok gereksiz, zararlı ve sıkıntılı buluyorum. İl hemşeri dernekleri belki olmalı, fakat ilçe, köy hatta aşağı –yukarı mahalle gibi hemşeri derneklerin kurulması kentlilik bilincini yok ediyor. Kimse başka bir etnik gurubun derneği ne gitmiyor, dertleşmiyor, hukukunu geliştirmiyor. Oluşturdukları gettolarda köylerini yaşıyorlar. Beden burada ama kafa köyde bir durum var. Avrupa’ya çalışmaya giden, hem dönemeyen ve hem de oraya entegre olamayan, kafası karışan ve büyük sıkıntılar çeken dedelerimiz gibi. İnegöl de bir kentlilik bilinci, kaynaşma, saygı ve empati kültürü oluşacaksa mutlaka bu soruna bir çözüm bulunmalıdır. Kötü bir yarış var.  Bu olumlu anlamdaki etkileşmeyi de yok ediyor.  Üstat Cemil Meriç’in tabiriyle Önemli olan şehirde olmak değil, şehirli olmaktır. Hepimiz köyden geldik ama medeniyetler, Medinelerde yani şehirlerde kuruluyor. İnegöl’e ilk gelen misafirlerin de bir serzenişi bu. Köyü andıran görüntüler çok var diyorlar. Bu konuda Eskişehir ve Konya gezmeye ve görmeye değer güzel kentler.

VEFA VE ŞÜKRAN GÜNÜ DÜZENLEYECEĞİZ

" Kent konseyi olarak üzerinde çalıştığımız çok güzel bir proje var. İnegöl’e vefa ve şükran günü diye. Sn kaymakam ve belediye başkanımız ile görüştük inşallah bunu da başaracağız. Bütün dernekleri bir ortamda toplayıp belki binlerce insanımız ile bir kardeşlik ortamı sağlayacağız. Kimimiz savaştan kimimiz işsizlikten kaçarak bu kente gelmiş. Herkesin bu kente bir şükran borcu vardır. Çünkü bu kent hepimize kucak açtı, burada kazanıyoruz ve son derece güvenli bir kentte yaşıyoruz. Bu projenin kentleşme kültürüne farklı bir boyut katacağını düşünüyoruz."

 

İnegöl’de ki kurumların performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

DİN ADAMLARI SOKAĞA ÇIKMALI

" Kurumların amirleri var. Benim bu konuda yorum yapmam doğru olmaz, fakat bir kurumu çok önemsiyorum. Diyanet ve müftülük kurumunu. Türkiye de en güçlü teşkilâta sahip bir kurumdan söz ediyorum. Varlık gerekçeleri toplumu dini, ahlâkî ve sosyal konularda bilgilendirmek ve bu alanda yararlı olmak. Bunun için maaş alıyorlar ve pratik olarak bunu yapmak zorundalar. Ama ne yazık ki, bu konuda yeniden yapılanmaya ve yeni bir atraksiyona ihtiyaç var. Mesela her din görevlisi mahalledeki sıkıntılı aile ve problemli çocuklarla ilgilense, onlara şefkat kanatlarını açsa, yani caminin dışına çıkıp sokaklara ve caddelere inse, ülkenin birçok problem başlamadan çözülür. Bir takım güzel değişimler var, ama hem yavaş hem de yetersiz. Mesela mahkeme kapılarına düşen ve sorun yaşayan ailelere önce din görevlileri sahip çıkmalı ve ilgilenmeli. Bağımlı ve problemli gençlerin yuvalandığı yerler, polisten önce din görevlileri tarafından ziyaret edilmeli.  Bu özeleştiriyi tabii ki dini cemaat, dernek ve vakıflarda yapmalı. Sorunlar büyümeden çözümlenmeli. İyi insanlar ile ilgilenmek çok kolay. Her kurum kendi gücü, sorumluluğu ve yetkisi oranında bu sosyal yaralara merhem olmaya çalışmalı."

Son olarak ilçe halkına ne mesaj vermek istersiniz?

" Haber yorum başta olmak üzere kent konseyini topluma anlatmada bize el ayak olan bütün basın kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Bizim gidecek başka bir yerimiz ve ülkemiz yok. Bundan dolayı hem kendimizin ve hem de çocuklarımızın daha güzel bir kentte ve ülkede yaşaması için hep beraber sorumluluk bilincinde olmamız gerekiyor. Büyük medeniyet kurma idealindeki ülkenin fertlerine de bu yakışır. Size ve ekibinize çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız…"



  • BIST 100

    9669,35%1,52
  • DOLAR

    32,59% 0,35
  • EURO

    34,85% 0,37
  • GRAM ALTIN

    2490,11% 0,24
  • Ç. ALTIN

    4182,30% 0,25