Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 76. yıl dönümü nedeniyle CHP Kadın Kolları üyelerine yönelik parti lokalinde düzenlenen seminerde konuşan CHP İlçe Başkanı Erol Kazanç, Cumhuriyet Halk Partisi olarak hedeflerinin, hayatın her alanında kadını ve erkeği eşit bir Türkiye yaratmak olduğunu ifade ederek, “Biliyoruz ki, kadın sorunu; bir demokrasi, insan hakları ve eğitim sorunudur. Kadınlarımıza her alanda fırsat eşitliği sağlamak; çağdaş, laik, demokratik Cumhuriyetimizin var olma koşuludur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kadını özgürleştirmek, çevre baskısından ve feodal yapı etkisinden kurtarmak birincil görevimizdir. Kamu yönetiminde ve siyasette, karar verme mekanizmalarında kadın oranının yükseltilmesi amaçlanarak, partimize üye kadınların yerel ve genel seçimlerde aday olmaları özendirilecektir” dedi.
Kadınların Siyasete Girmesi Engelleniyor
CHP Kadın Kolları Üyesi Nilay Parlar ise, Bugün Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının elde edilişinin 76. Yıl dönümünü kutladıklarını dile getirerek, “Kadınların seçme hakkı, bir ülkenin yetişkin kadınlarının en azından politik oylamalara katılma imkânına sahip olmaları anlamına gelmektedir. Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti, kadınlara politik haklarının verilmesi konusunda dünyadaki öncü ülkelerden biridir. Günümüzde kadının siyasete katılması, baba, akraba, erkek kardeş veya eş tarafından engellenmekte, oy kullanırken kendi iradesi aile baskısı neticesinde ipotek altına alınmaktadır. Türk kadınının özgür iradesi ile seçme ve seçilme hakkını kullanamadığı, bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde %9 olan kadın milletvekili oranından da açıkça anlaşılmaktadır. 76 yıl önce Atatürk’ün biz kadınlara vermiş olduğu seçme ve seçilme hakkı büyük ölçüde kâğıt üzerinde kalmış, kadınımız ne yazık ki, uygulamada ailesinin seçtiğini seçmiş, kendisi ise seçilememiştir. Biz kadınların kendi kaderimiz ile birlikte ülke kaderinde de söz sahibi olabilmemizin yolu siyaset yapmaktan geçmektedir. Günümüzdeki temel sorunlarımızdan bir tanesi budur. Biz kadınlar, kadın olma bilincine sahip, kadın sorunlarından haberdar, bu meselelere kafa yoran kadınlar olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, sendikalarda, sivil toplum kuruluş ve örgütlerinde yer almalıyız” şeklinde konuştu.
