KÖYLÜLER AYAKLANDI

 ‘OĞLUM MU DEĞERLİ TAVUKLAR MI?’

 

• Sülüklügöl Köy Mahallesi sakinleri tarafından dün gerçekleştirilen eylemde gergin anlar yaşandı. Eylem yaptıkları sırada işçilerin kendilerini kameraya aldıklarını belirten bazı vatandaşlar işçilerin üzerine yürüdüler. Diğer mahalle sakinlerinin araya girmesi sonucu olaylar yatışırken, çalışanlar işlerini durdurarak bölgeden uzaklaştılar. Yaşanan olaylara tepki gösteren bir anne ise, oğlunun astım hastası olduğunu belirterek, ‘Benim çocuğum mu değerli onların tavukları mı?’ diyerek tepki gösterdi. Bursa 3. İdare Mahkemesi tarafından görevlendirilen 1 hâkim ve 3 bilirkişinin bölgeye gelerek, uzun süren bir inceleme gerçekleştirdiler.

 

 

 

Mahalle Muhtarı Yaşar Yalçın öncülüğünde yaklaşık 200 vatandaşın imzası toplanarak 15 Nisan 2014 tarihinde Bursa Valiliğine yapılan itiraz sonucunda Valilik tarafından kararın düşemeyeceğinin belirtilmesi üzerine, konu Bursa 3. İdare Mahkemesine taşındı. 28 Nisan tarihinde Bursa 3. İdare Mahkemesine giden dava sonucunda dün 1 hâkim ve 3 bilirkişi, bölgede incelemelerde bulundular. Yapılan incelemeler esnasında çok sayıda mahalle sakini bölgeye gelerek tepkilerini gösterdiler. Eylem esnasında çalışan işçilere sinirlenen vatandaşlar tepkilerini dile getirince işçiler işlerini bırakarak bölgeden uzaklaşmak zorunda kaldılar. Sinirlerin gerildiği eylem uzun süren incelemelerin ardından olaysızca sona erdi.

 

ADALETE GÜVENİYORUZ

Eylem sonrasında bazı açıklamalarda bulunan Sülüklügöl Köyü Muhtarı Yaşar Yalçın, “Biz bu çiftliğin durdurulması için mahkemeye başvurduk. Mahkemeden keşif kararı çıktı. Keşif de bugün çıktı ve yetkililer gelerek keşif gerçekleştirdiler. İnşallah hem bizim hem de vatandaşlarımızın hakkında hayırlısı olur. Adalete güveniyoruz. Tavuklarla insanları bir tutacak mı tutmayacak mı onu da göreceğiz. Her zaman adalete inanmışızdır. Vatandaşlarımız arsalarına evlerini yapamıyorlar. ‘Tavuk kümesi ile evlerimiz iç içe mi olacak’ diyorlar. Köylümüz adına inşallah hakkımızda hayırlı bir karar çıkmasını temenni ediyoruz” dedi.

 

KARARIN LEHİMİZE ÇIKACAĞINI UMUYORUZ

Sülüklügöl Köyü Mahallesi’ndeki eylemde vatandaşlarla bir arada olduklarını belirten İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, “Bütün köylülerimiz de burada. Köyün hemen 100 metre mesafesine çok büyük bir tavuk çiftliği yapılmasından dolayı bugün buradayız. Köylülerimiz bu tavuk çiftliğinin yapılmasına başından beri karşıydılar. Bugün buraya Uludağ Üniversitesinden hocalarımız ve hâkim keşif için geldiler. İnşallah bu keşfin nihayetinde lehimize çıkacağını umuyoruz. Ben de bir Ziraat Odası Başkanıyım. Asla tarımsal yatırımlara karşı değiliz ama gelip de tam köyün dibine yapılan bir yatırıma karşıyız. Bunun yapılacağı birçok yerler var. Gelip de köyün dibine yapmanın bir anlamı yoktur. Burada bu arkadaşlar sondaj yapmışlar. Sondaj yaptıktan sonra köyün suyu dahi bulanmış. Neticede daha işin başındayken bir sürü sıkıntı görüyor ve hissediyoruz. O sebepten sonuçların lehimize çıkacağına inanıyoruz. Biz de bu işe karşı olduğumuzu göstermek için köylülerimizin ve muhtarlarımızın yanında onlara destek veriyoruz” şeklinde konuştu.

 

SİZ YAPAMAZSINIZ DEDİLER, TAVUKLARIMIZI KATLETTİLER

Karahasanlar Köyü Mahallesi Muhtarı İbrahim Kurt ise, “Bu tavuk çiftliği benim yolumun üzerinden geçiyor. Bundan birkaç yıl önce tavuk bakamazsınız diye bizim tavuklarımızı katlettiler. Şimdi geldiler burnumuzun dibine tavuk çiftliği ruhsatı vermişler. Bu ruhsatı verenler bir daha düşünsün. O şahıslara bu yapının dibine ev yapalım gelsinler oturabiliyorlar mı görelim. Herkes tepkili. Benim köyümün 600 metre yakınında bir çiftlik daha var. Ben kendim müracaat ettim. 1 buçuk kilometre yakınına çiftlik yapamazsın dediler. Bu nasıl oluyor? Biraz pürüzlü bir iş. Bu yapının ruhsatı İl Özel İdarenin son günü verilmiş. Bu ne kadar mercek altına alınır, prosedür nedir? Buradan geçen herkes her an tavuk pisliği soluyarak geçecek. Eğer böyle olacaksa 2 köye de bir yer göstersinler ve bizi taşısınlar” diye konuştu.

 

“İNSANA MI ZENGİNE Mİ DEĞER VERİYORLAR?”

Yapılan işin baştan beri usulsüz olduğunu dile getiren Sülüklügöl Köyü Mahallesi sakinlerinden Faik Sadıç, “50 metre sondaja izin alıyor, 150 metre salıyor. Halka, ‘Ben burayı tavuk çiftliği yapmayacağım, depo yapacağım’ diyor fakat tavuk çiftliği yapıyor, yani düzmece şeyler. Özel İdarenin son günü izin alıyor. Bunlar ne kadar doğru, ne kadar kural içinde, ne kadar kural dışında bunları merak ediyoruz. Buna ruhsat verenler insana mı değer veriyorlar zengine mi değer veriyorlar?” ifadelerini kullandı.

 

“BENİM ÇOCUĞUM MU ÖNEMLİ ONLARIN TAVUKLARI MI?”

Çiftliğe en yakın evde oturduğunu belirten köy sakinlerinden Fikriye Salık, “Benim çocuğum astım bronşitli. Peki, onların tavukları mı önemli bizim çocuklarımız mı önemli? Burada herkesin çocukları hasta, insanlar iş olmadığı için gittiler. Kalanlar da mı gitsinler kümes yüzünden? Köyümüzde çoğu kişide hastalık var. Çoğunda kanser çıkıyor. Daha mı çok çıksın? Çiftlik sahibi bize ev alacaksa o zaman biz de çekip gidelim, bizim evlerin yerine de kümes yapsın. Yapsınlar tamamen köylüye ev” dedi.

 

“RAMAZAN’DA 1 AY SU TAŞIDIM”

83 yaşında olduğunu ve köyde yalnız başına yaşadığını dile getiren Fatma Türk, “Ben 83 yaşındayım, burada doğdum burada büyüdüm, bir yere gitmeyeceğim. Köyde tek başıma yaşıyorum ve burada çok susuz kaldım. 1 ay boyunca Ramazan’da su taşıdım. Bu projeye ben de komşularım da razı gelmiyoruz” şeklinde konuştu.

 

“EYLEM YAPARKEN TELEFONLA BİZİ KAMERAYA ALIYORLAR”

Mahalle sakinlerinden Müzeyyen Sadıç ise, “Bugün biz orada protesto ederken arabaların üzerinden bizi çekiyorlar. Bugün burada işçilerin çalışması doğru mudur değil midir? Benim evim bu çiftliğe 100 metre yakında. Ben epilepsi hastası bir insanım, her gün ambulanslar beni götürüyor” diye konuştu.

 

“BURAYA RUHSAT VERENLER SUÇ İŞLEMİŞLERDİR”

Köyde yaklaşık 300 kişinin ikamet ettiğini belirten Sadettin Ceyhan, “Burası Sülüklügöl Köyü… Köyün adına bakarak uygulama yapmasınlar. Burada 300 kişi yaşıyor, 300 kişinin değeri bir tavuk kadar yok mu? Bir tavuk mu daha değerli, 300 insanın sağlığı, geleceği mi daha değerli. Buraya ruhsat verenler suç işlemişlerdir. Kanunen buraya ruhsat verilemez. Neden verilemez? Yapılmak istenen çiftlik ile burası 100 metre mesafede. Burası mahalle oldu. Eğer konutlara 100 metre mesafeye çiftlik yapılabiliyorsa sizin oturduğunuz yerde, Kaymakamın, Valinin, izin veren yetkililerin oturdukları evlerine 100 metre mesafede kümes var mı? Onlar bu pisliğin kokusunu çekiyor mu? Buraya ruhsat verenler, yapanlar suç işlemiştir. Buradaki insanların kimisi astım kimisi başka hastalık sahibi. Ama bunlar hastalıklarını unuttu, hastalıklarına daha da hastalık katılmaktadır. Tavuk çiftliği sondaj yaptı, suyu çaldı. Gelecekte sularmız temelli kesilebilir. Havamız kirlendi, daha da kirlenecek. Komşu köydeki insanlar rahatsız. Onlar da destek için geldiler. Suyumuz azaldı, çalındı. Havamız azaldı, çalındı. Burnumuzun dibine getirdiler kümes yaptılar. Bizi de tavuk yerine mi tutuyorlar? Kanunsuzdur, buraya yapılamaz, yapıldıysa ruhsatı verenler suç işlemiştir. Bunun süratle durdurulması gerekiyor. Havasını kirletti, suyunu kirletti, tabiatını kirletti… Burası İnegöl’ün doğu tarafında en güzel havası olan yerdi. Yazıklar olsun…” dedi.

 

“PİSLİK İÇİNE Mİ GELELİM?”

Mahalle sakinlerinden Sadettin Aydın, “Ben Mesudiye Mahallesi’nden buraya ev yapmaya geldim. Eğer ben İnegöl’den gelirsem buraya 10 kişi daha benimle gelip ev yapacak. Bu durumda bunu nasıl yapacağız? Pislik içine mi gelelim. Köyün en eski sahipleri olarak dönüp köye gelmeye çalışıyoruz. Köylere yatırım diyorlar, getirdiler çiftlik yaptılar. Böyle olacaksa ben gelmem, inşaatımı durdururum. Biz köylere insan çekmeye çalışıyoruz. Ben emekliyim ve buraya yaşamaya geleceğim” ifadelerini kullandı.

 

“BİZ NASIL GERİ DÖNÜŞÜM YAPACAĞIZ?”

İnegöl’de oturduğunu fakat köye gelip yatırım yaptığını belirten Mustafa Süngü, “Ben kendim İnegöl’de duruyorum. Köye gelip yatırım yapıyoruz, ev yapmaya çalışıyoruz. Başbakanımız diyor ki köylere geri dönüşüm sağlayın. Biz nasıl geri dönüşüm yapacağız? Tavuk çiftliği buradayken, biz buraya nasıl ev yapalım. Burada tavuk çiftliğinin 20 metre yanında benim 30 dönüm meyve bahçem var. Bu tavuk çiftliği benim meyve bahçeme ne yapar? Bu meyveler bu kokudan yenir mi? Bu pek olumlu bir şey değil. İnşallah durur ve yıkılır. O zaman çok mutlu oluruz” açıklamalarında bulundu.