Geçtiğimiz yıl yaz tatilinde 8 yaşındaki çocuğumu Kuran Kursuna gönderemeyen mağdur bir baba olarak “Kendimi İhbar Ediyorum” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Yazımda kuran öğreniminin 15 yaşından ufak çocuklara yasaklanmasının anlamsızlığına dikkat çekerek demiştim ki; “Birkaç gün içerisinde 8 yaşındaki oğlumun elinden tutup bir Kuran Kursu’na, ya da Camiye götüreceğim ve hocaya; bu çocuğa kuran kerim öğretin, ben velisi olarak görevimi yerine getirdim, eğer kanunlardan korkarda talebimi yerine getirmezseniz vebali sizindir”
Ve yazımın devamında; “Bu davranışımla Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına aykırı bir harekette bulunmuş olacağım belki. Ama ben bu suçu bilerek ve seve seve işleyeceğim. Hakkımda her türlü hukuki işlemi başlatabilirler. Hatta kolluk kuvvetlerine beni tutuklatabilirler.”diyerek kendimi ihbar etmiştim.
Aradan bir yıl geçti, geldiğimiz nokta itibariyle, 28 Şubat sürecinde Kuran’I Kerim öğrenmeye getirilen yaş sınırı ortadan kaldırıldı. Artık her yaştan çocuk, camide ya da Kuran Kursunda yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’i öğrenebiliyor. Bende bu yıl iki çocuğumu gönül rahatlığıyla camiye gönderebildim.
Bu yasağın kalkması, elbet bu ülkede bir kısım insanı rahatsız etmiş olabilir, onları yersiz koku ve evhamlara sürüklemiş olabilir. Ağaç yaş iken eğilir atasözünden yola çıkarak eğer, çocuklar ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna göre, bale ya da müzik kursuna gidebiliyorsa, Kur’an Kerim Eğitimi almak içinde Camilere ve Kuran Kurslarına gitmelidir. Bu eşitlik anlayışı sosyal devletin yaşaması, laik sistemin devamı için zaruridir.
Bu anlamsız yasağın kaldırılması, her ne kadar gecikmelide olsa, çok isabetli olmuştur. Bu ülke gerçekten laik bir ülke ise, kimse kimsenin çocuğuna zorla Kuran’I Kerim eğitimi veremez, hiçbir güçte Kuran Kerim eğitimine yasak getiremez.
Eğer devlet ya da toplum birbirlerinin inancına müdahale ederse, barış ortamı bozulur. Nitekim 28 Şubat sürecinde inanç özgürlüğünün kısıtlanması, toplum içerisinde ayrışmalara ve kutuplaşmalara neden olmuş, insanlar birbirlerine ön yargı ve korkuyla bakmaya başlamıştı.
Şimdi çok şükür yasak kalktı. Dileyen çocuğunu bale yada müzik kursuna dileyen de camilere Kuran’ı Kerim öğrenmeye gönderebiliyor. Yine çocuklarımız çeşitli aktivitelerle 5 vakit namaza alıştırılıyor. Bu aktivitelerden biri de İnegöl Namaz Gönüllüleri Platformunun düzenlediği ‘Haydi Çocuklar Camiye’ projesiyle Mayıs ayı içerisinde start almıştı. Bu proje kapsamında, 40 gün boyunca camilerde namaz kılan yaklaşık 5 bin çocuk, önceki akşam Anfi Tiyatro’da düzenlenen programla ödüllendirildi.
Öncelikle projeyi hayata geçiren 12 sivil toplum kuruluşunu, projeyi destekleyen ilçe müftülüğü yetkililerini ve sponsor olan hayırseverleri kutluyorum. Gerçekten çok anlamlı ve Türkiye’ye örnek bir çalışmayı başarıyla sonlandırdılar. Bu ve benzeri projelerin önümüzdeki yıllarda devamını diliyorum…
