MİLLETİ KANDIRMAYIN”

 

Seçim çalışmalarını aralıksız sürdüren Saadet Partisi hafta sonu İnegöl`e bağlı 12 mahallede çalışma yaptı.

 

Saadet Partisi Bursa Milletvekili A.Adayı Bahri Urgun, seçim çalışmaları  kapsamında geçtiğimiz hafta sonu, Şipali, Bilal, Kulaca Mahallelerini, Milletvekili Aday  Adayı aynı zamanda Saadet Partisi Genel İdare kurulu üyesi Recep Aygün; Mesudiye Mahallesini, Milletvekili A.Adayı Salih Kocatepe; Çitli ve Küçükyenice Mahallelerini, Milletvekili A.adayı Fahrettin Bayraktar; Hasanpaşa, Yiğitköy, Milletvekili A.Adayı Özgür Öztürk ise Deydinler, Maden ve Dipsizgöl mahallelerini ziyaret ettiler.

 

TÜRKİYE'NİN TARIM KONUMUNU TÜİK VERİLERİYLE GÖSTERDİ

Şipali, Bilal ve Kulaca Mahallelerindeki ziyaretlerinde konuşan Milletvekili A.adayı Bahri Urgun, Bursa milletvekili Hüseyin Şahin`in gazetelerde çıkan Tarımda büyük hamleler yaptık” manşetli haberini köylülere göstererek, hükümetin tarım politikasında ne konumda olduğunu Türkiye İstatistik Kurumu verileriyle gösterdi.

 

SATIN ALDIKLARIMIZ SATTIKLARIMIZIN 7 KATI”

Hüseyin Şahin`in Türkiye, gıda ve tarım ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı konumunda bir ülkedir. Bizim iktidarımızda bu konumunu daha da çok güçlendirdik” cümlelerini hatırlatan Urgun, Hüseyin Şahin'in tarımsal ihracat noktasında belirttiği eksik olduğunu söyledi. Hüseyin Şahin'in 2002 yılında 3,8 milyar dolar olan ihracatımız 2014 yılında 18 milyar dolara yükseldi” sözlerini hatırlatan Urgun, aynı tabloda ihracatın ithalattan düşük olduğunu belirtti. Urgun, tarımda önemli olanın hammaddesel üretim olduğunu belirterek, TÜİK'in yıllara göre tarımsal hammadde ihracat ve ithalat rakamlarını gösterdi. Urgun, 2002 yılında 384 milyon dolar ihracat yaparken 2,83 milyar dolar da ithalat yapmışız. Yani satın aldığımız hammaddesel ürünler sattığımızın altı katı. Peki, Sayın Milletvekilimiz büyük hamleler yaptık diyor. 2014 yılında ne olmuş tarımsal ürün ihracatı ve ithalatı. İşte bakın 669 milyon dolar ihracat yaparken 4,240 milyar dolar ithalat yapmışız. Yani aldığımız ürün, sattığımızın 7 katı olmuş. 2002 yılından bugüne bir arpa boyu yol ilerleyememişiz. Bunlar benim kafamdan söylediğim şeyler değil. İşte devletin resmi verileri. Sayın Şahin ihracattan bahsediyor ama ithalata değindiği yok. Üretici ülkeler de ithalat yapar doğrudur ama siz bir yandan tarımsal olarak kendi kendine yetebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz diye çocuklarımıza okullarda bunu öğretiyorsunuz, sonra da hammaddede ithalatı ihracatının 7 katı olmuş bir tabloyu eksik bilgilerle sunarak milleti kandırmaya çalışıyorsunuz” şeklinde konuştu.

 

ABD`DE OLUP DA BİZDE OLMAYAN TARIMSAL ÜRÜNLER NEDİR?”

Türkiye`nin 2013 yılında hangi ülkelere ithalat ve ihracat yaptığını gösteren tabloyu okuyan Bahri Urgun, 2013 yılında tarım ürünü ithal ettiğimiz ülkelerden Rusya birinci, ABD ikinci sırada. ABD`den 1,251 milyar dolarlık tarımsal ürün almışız ama karşılığında 635 milyon dolarlık ürün satmışız. Tam iki katına tekabül ediyor. Allah aşkına bu cennet vatanımızda olmayıp da ABD de olan ne var ki bu kadar fazla ithalat yapıyoruz?” dedi.

 

İNEGÖL'DE BU SÖZÜ SÖYLEMEK AYIPTIR

Milletvekili Hüseyin Şahin'in 2002 yılından bugüne çiftçiye verilen destek 5 kat arttı” iddiasını da değerlendiren Bahri Urgun, tarımda çalışan nüfus oranı ve tarımsal arazilere ilişkin grafikleri göstererek, Sayın Şahin, çiftçiye verilen destekten bahsetmiş. Ancak maalesef çiftçimiz artık bu destekleri tarımsal amaçlı kullanmıyor. Kredi borcunu kapatmak için, asgari düzeyde geçimini sağlamak için kullanıyor. Bunu görmek çok basittir. Hele hele İnegöl'de bu sözü söylemek ayıptır. Eğer Sayın Şahin`in dediği gibi destek verildiyse, bununla orantılı olarak tarımsal arazilerin ve tarımla uğraşan nüfusun da artması gerekirdi. Şimdi yine size bir devlet istatistik verisi gösteriyorum. Bakın 2002 senesinde 41 milyon hektara yakın tarım arazileri, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre bu sene 38 milyon hektara gerilemiştir. Bu ne kadar alana tekabül ediyor diye bir benzetme yapacak olursak, şu anda İnegöl'de 27 bin hektar civarında tarım arazisi bulunmakta. Yani yaklaşık olarak İnegöl'deki tarım arazilerinin bin katı kadar arazi tarım arazisi vasfından çıkmıştır. Yani çiftçi ekmekten vazgeçmiş. Bakın size bir veri daha gösteriyorum; 2002 senesinde 1 ton ayçiçeği ile 46 gram altın alınabilirken şu anda ancak 16 gram altın alınabiliyor. Tam 4 kat azalmış. Bu nasıl iştir ki tarıma destek arttıkça netice aynı oranda kötüye gidiyor?” diye konuştu.

 

TARIMDA İHYA OLANLAR YABANCI ŞİRKETLER”

Hüseyin Şahin`in, Bu ülkeler sadece ürettiklerini değil, ithal edip işlediklerini ihraç ediyorlar. Yani, ihracatları sadece tarımsal üretimlerinden oluşmuyor. Salt ithalat yapılıyor eleştirisi doğru değildir. Doğru olan katma değer yaklaşımı olmalıdır” sözlerini de değerlendiren Bahri Urgun, tarımda şu anda katma değer üretenlerin yabancı sermayeli şirketler olduğunu belirterek, Sayın vekilimiz, Türkiye`de dışarıdan ithal edip işlenen ürünlerin sonradan yine dışarıya ithal edildiğinden bahsediyor. Evet, buraya kadar olan kısmı doğrudur. Ancak sadece bu bakış açısıyla devlet yönetimi olmaz. Evet, devlet bunlardan vergisini almaktadır. Bunlar belli oranda da istihdama katkıda bulunmaktadır. Ancak tarım sektöründeki dev şirketlerin tamamına yakını yabancı sermayeli veya yabancı sermaye ortaklıdır. İşte burada göz ardı edilen durum budur. Üretmek ve katma değer sunmak güzeldir, ancak önemli olan üretim politikasıdır. Siz bazılarının yaptığı gibi devleti sadece bir anonim şirket mantığıyla yönetirseniz netice olarak parası çok olan da bu şirkette söz sahibi olacaktır. Bugün gelinen noktada ise, uygulanan yanlış politikalar neticesinde, ‘Anadolu Toprakları' üzerinde yaşayan nüfusu besleyemez duruma getirilmiştir. Daha düne kadar yeryüzünde kendini besleyebilen yedi ülkeden biri olduğumuz halde, bugün tarım ürünleri ithalatımız ihracatı geçmiş durumdadır” ifadelerini kullandı.

 

TARIM STRATEJİK ÖNEME SAHİPTİR

Ülkenin dengeli ve yeterli beslenmesi ve herhangi bir engelleme halinde, kendi gücüyle ayakta durabilmesi için olmazsa olmaz bir sektör olan tarımın stratejik öneme sahip olduğunu aktaran Urgun, Topraklarımız, iklimimiz, sahip olduğumuz bitkisel çeşitlilik, su potansiyelimiz ve yetişmiş insan gücümüz en büyük güç kaynağımızdır. Tarım stratejik bir alandır. Bu alana sırf para kazanma noktasında bakılmamalıdır. Tarım bir üretim kültürüdür ve maalesef bu hükümet döneminde bilinçli olarak Avrupa Birliği normları adı altında bu kültür yok edilmektedir. Biraz önce de belirttim. Öyle bir noktaya gelinmiştir ki sizin verdiğiniz parasal destekler bankaların çiftçiye kurduğu kredi tuzakları ile zaten verdiğiniz gün gitmektedir” açıklamalarında bulundu.

 

HBR: Onurhan BAYRAKTAR