?Müfredatın Siyasi Niyeti Ortada?

Demokrat Parti İlçe Başkanı Murat Balakuş, Milli Eğitim müfredatı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

AKP´NİN HEDEFİ AÇIK

Konu ile ilgili konuşan Başkan Murat Balakuş, ?Eğitim bir ülkenin can damarıdır. Ülkenin geleceği, eğitim ile inşa edilir. Herkes çocuklarının iyi bir eğitim alması ve iyi bir geleceği kazanmasını ister. Ancak yeni bir müfredat hazırlandı, bu müfredat, boydan boya bir değişimi getiriyor. Genç nesillerin geleceğini neler bekliyor? Yangından mal kaçırırcasına yeni müfredatı getiren Bakanlık, bu müfredatı hem şeffaf olmayan bir süreçte hazırlamış hem de pilot uygulamaya gitmemiştir. Müfredata genel olarak bakıldığında; çağdaş-bilimsel eğitimden uzaklaşıldığı, Cumhuriyet´in değerlerinin geriletildiği görülmektedir. Türkçe dersinden ?Atatürkçülük´ kavramının çıkarılması bile, müfredatın siyasi niyetini ortaya sermektedir. Bugüne kadar her müfredat değişikliğini ?sadeleştirme´ olarak sunan AKP´nin, şimdiye kadarki hiçbir değişikliğinde bunu yapamadığı da, aslında bunu hedeflemediği de açıktır.?

?HALKIN ÇOCUKLARININ İSTEDİĞİ MESLEĞİ YAPABİLME HAKKI YOK MU??

?Öncelikle çocuklarımızı gönderecek iyi okullar bulamıyoruz. Devlet tarafından karşılanması gereken herkese eşit ve nitelikli eğitimi bulmak mümkün değil. Artık ya özel okullar var ya da İmam Hatip okulları. Bu ülkenin mühendisleri, doktorları ya da sanatçıları, halkın çocuklarının istediği mesleği yapabilme hakkı yok mu? Mezun olsalar bile sonucunu kimin belirlediğini bilemediğimiz defalarca sınava yeniden yeniden neden mahkûm bırakılıyoruz? Kendi çocuklarına gelince neden yurt dışına gönderip, özel okulları tercih ediyorlar? Bu halka şunu demektir; paran yoksa eğitimde nitelik de yok gelecek de??

?DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE HİÇBİR İNANÇ, BİLİME İKAME EDİLEMEZ?

?Bilim; inançların eğitim üzerinde baskısının kalkmasıyla başlar. Eğitim içeriği bilimsel tezlerden uzaklaştırılıp, dini değerlere dayandırılıyor. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir inanç, bilime ikame edilemez. Bilim toplumun ilerleyişinin temel taşıdır ancak bilimin gelişmesinin önünü açan en temel kavram olan laiklik tartışmalı hale getirildi. Bilimden uzaklaşmanın, hurafelere yaklaşmanın onlarca uygulamasının hayata geçtiğini görüyoruz. Bu ülkenin bakanları bile, ?bizden mucit çıkmaz´ dedi. Bu eğitim sistemiyle çıkmaz ama gerçek şudur ki; her ülkeden mucitler çıkabilir, ama bu ancak eğitim sisteminin bilime ve laikliğe dayanmasıyla mümkün olabilir. Tüm araştırmalarda Türkiye eğitimde sıfır alırken, iktidar neler yaptı? Eğitim müfredatından evrimi çıkardı, ?cihat´ı ekledi. 13 yılda 1,5 milyon öğrenciyi İmam Hatip´e gitmeye mecbur bıraktı. İsmi çocuk istismarı ile anılan Ensar Vakfı ile 5 yıllık protokol imzaladı. Kız ve Erkek öğrencilerin birlikte eğitim görmesini tartışmaya açtı. Her ile bir üniversite açtı ama mezunları işsiz bıraktı. Ortada nitelikli devlet okulu bırakmadı. Parası olan özel okula gitti ama olmayan İmam Hatip´e mahkûm edildi. Eğitimde eşitlik yok edildi. Sorun ne nasipte, ne kısmette. Eğitim sisteminin niteliğinde. 21. yüzyılda dünyanın düz olduğunu iddia edeni de görüyoruz, bilim yerine hoşafı tercih edenleri de. Laiklik yoksa eğitimde bilimsellik yok demektir. Bilimsellik yoksa eğitim alamıyoruz demektir. PISA eğitim sıralamasında Türkiye son sırada yerini aldı. Dünyadaki en iyi üniversiteler sıralamasında ise Türkiye´deki üniversitelerden hiçbiri ilk 400´e giremedi. Bir ülkeye eğitime zarar vermekten daha büyük bir zarar verilemez. Tek bir kişinin geleceği için çocuklarımızın geleceği heba ediliyor. Bu yüzden laik eğitime sahip çıkmak, hepimizin ortak mücadelesidir? ifadelerini kullandı.

Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR