MUTLULUĞUN FORMULÜ 4S

İnegöl Kent Konseyi Aileyi Güçlendirme Çalışma Grubu Üyesi Abdulvasih Duran, ülke genelinde aile içerisinde yaşanan olumsuzlukların ve boşanmaların arttığını ve ‘Huzursuz aile’ durumunun ülkemizin en büyük problemlerinden biri haline geldiğini söyledi.  

 

SAĞLAM AİLEDEN OLUŞAN TOPLUMLAR GÜÇLÜ VE SAĞLAM OLURLAR

Son dönemlerde yaşanan boşanmalara dikkat çeken Duran, ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesinin ‘huzursuz aileler sorunu’ olduğunu belirterek, “Tabii ki devamında boşanmalar olmakta ve geride onarılması mümkün olmayan maddi ve manevi zararlar meydana gelmektedir. ‘İnsanın hayatında fert mi, aile mi yoksa toplum mu daha çok  önemlidir?’ diye bir soru sorulsa, ‘Elbette aile daha çok  önemlidir’ diye cevap verilir. Çünkü fert yani kişi aile içinde yetişir. Eğer aile sağlam olursa, fertler de sağlam yetişir. Yine aynı şekilde sağlam ailelerden oluşan toplumlar da  hem sağlam, hem de güçlü olurlar” dedi.

 

SUÇA KARIŞAN ÇOCUKLARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU…

Ülkemizde 2013 yılındaki boşanma sayısının 125 bin olduğunu aktaran Abdulvasih Duran, “Bu orana baktığımız zaman her yıl 125 bin kadın yalnız kalmakta, mağdur olmakta, sahipsiz  ve akrabalarına yük olmanın psikolojik ezikliğini yaşamaktadır. Aynı şekilde yüz binlerce  çocuk da anne veya babadan mahrum kalmaktadır ve ne acıdır ki suça bulaşan çocukların büyük bir kısmı işte bu tip ayrı yaşayan ya da boşanmış ailelerin çocuklarıdır” şeklinde konuştu.

 

GÖZE ÇARPAN SEBEPLER

Neden bu hale gelindiği ile ilgili konuşan Duran, “Tabii ki birçok sebepleri vardır. Ancak en çok göze çarpan sebeplerden bazıları; eş seçimindeki hatalar, nikâhsız beraberliklerin özendirilmesi, evli olduğu halde hala gözü dışarıda insanların olması, eşler arasında fedakârlık ve sabrın azalması, eşler arasında arabulucuların azalıp arabozucuların çoğalması, film ve dizilerde aileyi bozan ve eşler arasında şüpheyi uyandıran konuların işlenmesi, evlilikte manevi unsurların azalması, ailelerde namaz ibadetinin azalması konuları yer almaktadır” diye konuştu.

 

AŞK KAVRAMI EVLİLİĞİ UZUN SÜRE BİRBİRİNE BAĞLAMAZ

Eş seçimindeki hatalar ile ilgili konuşan Duran, “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse bütün düğmeler yanlış iliklenmiş olur. Gençlerin birbirlerini iyi tanımadan evlenmeleri bu konunun ilk maddesidir. Aşk denilen kavram evliliği uzun süre birbirine bağlamaz. Diğer ortak noktaların da olması gerekir” dedi.

 

EN BÜYÜK DARBELERDEN BİR TANESİ?

Nikâhsız beraberliklerin özendirilmesi konusu ile ilgili sözlerine devam eden Duran, “İnsanlar evlilik yükünün altına girmeden ‘Evlenmek’ yerine ‘Eğlenmeyi’ tercih etmeleri evlilik hayatına vurulan en büyük darbelerden bir tanesidir. Evlilik öncesi birçok kişilerle beraber hayat sürdürmeleri evliliğin cazibesini yok etmektedir” şeklinde konuştu.

 

‘BEYAZ GELİNLİK İLE GİRİLİR BEYAZ KEFEN İLE ÇIKILIR’

Evli olduğu halde hala gözü dışarıda olan insanların olduğunu aktaran Duran, “Eskiden türkülerimizde ‘Bana bakma benim yarım var’ denirken şimdiki şarkı bozuntularında ise ‘Seviyorsan candan boşan gel kocandan’ denilmektedir. Oysa eskiden bir eve ‘Beyaz gelinlik ile girilir beyaz kefen ile çıkılır’ sözü geçerliydi” diye konuştu.

 

EŞLER ARASI FEDAKÂRLIK VE SABIR AZALDI

Eşler arasında fedakârlık ve sabrın azaldığını vurgulayan Abdulvasih Duran, “Eskiden aileler arasında fedakârlık söz konusu iken günümüzde ise birbirlerine tahakküm kurmaya çalışan ve yersiz kıskançlıklar duyan eşler çoğaldı” dedi.

 

BU SÖZLER BOZULAN İLİŞKİYİ TAMAMEN BİTİRİYOR

Eşler arasında arabulucuların azalıp arabozucuların çoğaldığını aktaran Duran, “Başta bir kısım anne ve babalar olmak üzere yine bir kısım konu komşu ve akrabaların arabuluculuk yapma yerine arabozuculuk yapmaları aile hayatını olumsuz etkiler. ‘Kızım bırak gel’ veya ‘Ben olsam hayatta çekmem çeker giderim’ tarzda sözler söylenmesi bozulan ilişkiyi tamamen bitirebilmektedir” ifadelerini kullandı.

 

ÜNLÜLERİN DAVRANIŞLARI EVLİLİĞE CİDDİYETİ AZALTIYOR

Bir kısım ünlü sanatçı ve futbolcuların düzenli aile hayatları olmayışının gençlere kötü örnek teşkil ettiğini aktaran Duran, “Bu tür insanların bilinen bir eşi olup ancak belli bir eşleri olmayışları özellikle de bir kısım sanatçıların evlenip birkaç ay sonra bir diğeriyle daha sonra bir başkasıyla evlenip boşanmaları evliliğin ciddiyetini azaltmıştır” dedi.

 

DİZİLER AİLEYİ DİNAMİTLİYOR

Film ve dizilerde aileyi bozan, eşler arasında şüphe uyandıran konuların işlendiğini belirten Duran, “Özellikle televizyon dizileri başta olmak üzere ülkemizde dayatılan onlarca dizi, içerik olarak aileyi dinamitleyen bir yapımla sunulmaktadır. Ülkemizde gerek aile yapısının gerekse sorunlu gençlerin en büyük sebebi televizyonlar başta olmak üzere iletişimdeki sorunlardır. Dizilerdeki ihanet, entrika içerikli yapımlar insanlarımızda sürekli kafa karışıklığı meydana getirmektedir” şeklinde konuştu.

 

ANNE-BABA RIZASI ALMAMAK EN BÜYÜK EKSİKLİK

Evlilikte manevi unsurların azaldığını belirten Duran, “En önemli sebeplerden birisi de bu olsa gerek. Çünkü gençler birbirlerini seçerken anne ve babalarının rızalarını almamaları en büyük eksikliktir. Çünkü anne-babanın rızası Allah’ın rızası demektir. Anne ve babanın duasını almayan bir evlilik sorunlu olmaya mahkûmdur” diye konuştu.

 

NAMAZ KILINMAYAN EVDE ALLAH’TAN YARDIM İSTENMİYOR DEMEKTİR 

Ailelerde namaz ibadetinin azalmasının büyük etkisinin olduğunu aktaran Duran, “Çünkü namaz bütünüyle bir duadır. Fatiha’yı hatırlayın. Namaz kılınmayan evde Fatiha okunmuyor demektir. Dolayısıyla  hamd ve şükür edilmiyor demektir. Doğru yola girmek için Allah’tan yardım istenmiyor demektir. Yolunu kaybetmişlerden sakınmıyorlar demektir. Bütün bunların zıddı ise huzursuzluk, mutsuzluk ve ahrette azap demektir” ifadelerini kullandı.

 

4S ÇOK ÖNEMLİDİR

Son olarak evliliklerde 4S formülünün çok önemli olduğunu ifade eden Duran, bu 4S’nin sevgi, saygı, sabır ve sadakatten oluştuğunu belirtti. Duran, mahkeme salonlarının değil nikâh salonlarının kalabalık olmasını istediklerini belirterek sözlerini sonlandırdı.