Geçen yıl kültür sanat şenliklerinin son gününde unutulmaz ve acı olaylar yaşadık. İki grup arasındaki kavganın boyutu değişmiş, çıkan olaylarda İnegöl adeta savaş alanına dönmüştü. Çok şükür, bir yıl önce yaşanan bu tatsız ve acı olayları çok çabuk atlattık ve yaralarımızı sarmayı başardık.
Bu yıl kültür sanat festivalinde böyle acı bir olay yaşanmadı belki ama, ülke genelinde yaşanan terör olaylarında birçok güvenlik gücü şehit oldu ve hala da olmaya devam ediyor. Tabi ateş düştüğü yeri yakıyor. Bugün onlarca evde acı ve gözyaşı var. Ülke’de yaşanan bölücü terör, son 1 ayda 30 dolayında anayı oğulsuz, gelini kocasız, çocuğu da yetim bıraktı. Türk bayrağına sarılı şehit cenazeleri başında ağıtlar yakan anaları, gelinleri ve evlatları görünce ne yediğimizden ne de içtiğimizden tat alamaz olduk.
Son terör olaylarında acının İnegöl’e de düştüğü gerçeğinden yola çıkarsak, İnegöl şehidini çabuk unuttu. Her ne kadar devlet erkânı ve siyasiler şehit ve ailesi için gereğini yapsa da, festival nedeniyle kendi şehidimizin bile yasını tutamadık.
Hâlbuki bizim kültürümüzde bir komşu bile ölse, 6- 7 gün televizyon açılmaz, açılsa da müzik ve eğlence türünde ki programlar seyredilmezdi. Bu komşunun acısını paylaşmak adına güzel olan hasletlerdendi.
Çok önceden programlanan festival bahanesiyle, bir haftadır çeşitli sanatçıların konserleri ve eğlenceler gösteriyor ki, maalesef ne ölüye, ne diriye saygı kalmadı.
İlk günün acısıyla dualarla açılan, ancak her geçen gün dozu artan festival eğlencelerinin sorumlusunun ise Alinur Aktaş gibi muhafazakâr bir belediye başkanın olması çok manidardır.
Şehitlerimiz olmasa bile, 3 aylar gibi dinimizce kutsal sayılan bir ayda programlanan bir festivalin formatı, bu şekilde olmamalıydı. Elbette bu eğlencelerin bir kısım insanı mesut ve bahtiyar ettiğini göz ardı edemeyiz. Ama bu festivali programlayan belediye başkanı ve bağlı bulunduğu siyasi hareketin temsilcileri, makam ve şöhretlerini, Türk- İslam kültürünü erozyona uğratacak bu tür organizasyonlardan rahatsız olan, manevi hassasiyetlere sahip insanlara borçludur.
Bu muhafazakâr insanlar, internetteki sosyal paylaşım sitelerinde ve birebirde, gerek festival formatından, gerekse misafir heyetlerin sergilediği davranışlardan memnuniyetsizliklerini bildirmişlerdir. Bu şikâyetler tahmine diyorum ki, belediye başkanı Alinur Aktaş’a ulaşmıştır. Başkanımız umulur ki, bundan sonraki festival formatlarını İslam ve Türk kültürüne uygun bir hale dönüştürür. Bu dönüşüm kendisinin dünya ve ahret saadeti için kaçınılmazdır.
