www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

NEREYE GİDİYORUZ

NEREYE GİDİYORUZ

Saadet Partisi İnegöl İlçe teşkilatı, genel seçim çalışmalarının startını Mesudiye Mahallesi`nden verdi.

Saadet Partisi İnegöl İlçe Teşkilatı, 2015 Türkiye Genel seçimlerinin startını verdi. Saadet Partisi Mesudiye Mahallesi Temsilcisi Murat Bacak tarafından organize edilen Mesudiye Mahallesi ziyaretine Saadet Partisi İlçe Teşkilatı Başkanı Ertan Sütçü ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte katılan Bursa İl Başkan Yardımcısı Salih Kocatepe, hükümete sert eleştirilerde bulundu.

 

İBADET ŞUURU İLE ÇALIŞAN BİR TEŞKİLATIZ

Mesudiye mahallesinde gerçekleştirilen ziyarette konuşan İlçe Başkanı Ertan Sütçü, “Saadet Partisi olarak bu akşam Mesudiye Mahallemizden ‘Bismillah’ dedik. Daha önceki seçimlerde de halkın içerisine giren, en fazla çalışan, en fazla gayret gösteren, halkın sorunlarını dinleyen ve bu sorunlar noktasında çözüm üretmek için gecesini gündüzüne katan bir İnegöl İlçe Teşkilatı olarak aranızdayız. Biz sadece seçim döneminde çalışan, seçimlere endeksli çalışan değil, her zaman halkın içerisinde olan, seçim sonuçları ne olursa olsun, çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam eden ve çalışmalarını ibadet şuuru ile gerçekleştiren bir teşkilatız. Hakkın rızasını kazanmanın asıl yolunun, halka hizmetten geçtiğini bilen bir şuura sahibiz. Dolayısı ile sizlere hizmet etmek, sizin içinizde olmak, sorunlara bir nebze de olsa çözüm üretmek için gayret göstermek bizim için en büyük kazançtır. Bu akşam halkımızla buluşmanın ilkini Mesudiye Mahallesi’nde gerçekleştirdik. Bundan sonra da inşallah İnegöl İlçe Teşkilatı olarak çalışmalarımızı hızlandırarak halkın bizden beklentisi olan bütün çalışmaları gerçekleştirmiş olacağız” dedi.

 

HALKIN KALBİNDEKİ SANDIĞA YANSIMADI

30 Mart yerel seçimlerinde belediyeyi kazanmak için ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiklerini ifade eden Sütçü, “Fakat bizler biliyoruz ki, halkın kalbindeki sandığa yansımadı. Saadet Partisi’nin halkın gönlündeki yerinin ne olduğunu bizler çok iyi biliyoruz, sizler bunu defalarca bizlere ifade ettiniz, ama maalesef halkın önüne konulan bir takım engellerden dolayı, halk aslında tercih etmek istediği yere tercihini gerçekleştirmedi ve yanıltıldı. Bizler diyoruz ki; sizin verdiğiniz tercihe biz saygılıyız. Biz Belediye Meclisi’nde yer almasak da, seçimlerden sonra çalışmalarımıza hız vererek, ‘Gölge Belediye Meclis Üyeliği’ çalışmamızı başlattık. Hemen ilk Belediye Meclis Toplantısı’nda Mahalli İdareler Başkanımız Özgür Öztürk Bey’in başkanlığında meclis toplantılarına katılıyoruz. Belediyemizin yapmış olduğu çalışmaları yakından takip ediyoruz ve bunun neticesinde sorunlarla, problemlerle ilgili olan çözümlerimizi ortaya koymak için gayret gösteriyoruz, gayret göstermeye de devam edeceğiz. Biz, Mesudiye Mahallemizin de İnegöl’ümüzün de sorunlarının, sıkıntılarının ne olduğunu gayet iyi biliyoruz, bunların çözüme kavuşturulması için de üzerimize düşen ne görev varsa bilin ki sonuna kadar sorunları çözüme kavuşturmak için gayret göstereceğiz. Mesudiye Mahallemizdeki su sorununu biliyoruz, yıllardan beri el atılamayan ana caddedeki sıkıntıları biliyoruz. İnşallah bunları yine çözüme kavuşturmak için elimizden ne geliyorsa gayret etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

MUHALEFET AKP’NİN GÜCÜNÜ ARTTIRIYOR

Bursa İl Teşkilatının da İnegöl’de olduğu gibi çalışmalarına hızlı bir şekilde devam ettiğini belirten Sütçü, “İl teşkilatımız ile beraber bir ahenk içerisinde gayret gösteriyoruz. Bizler çalışmalarımızı Allah rızası için yapıyoruz, bunun için gayret gösteriyoruz. Önümüzde 2015 genel seçimleri var. Bu genel seçimler öncesinde halkımıza; ‘Saadet Partili bir meclise ihtiyaç var, bunun çözümünün de Saadet Partisi’nin mecliste olmasından başka hiçbir yolu yok’ diyoruz. En bariz örneğini mevcut muhalefetin özellikle CHP ve MHP’nin ortaya koymuş olduğu çalışmalar ve bunların neticeleri her geçen gün mevcut iktidarın güçlenmesine sebebiyet veriyor. Çünkü alternatifliliği, çözümü ortaya koymuyor, dolayısı ile vatandaşımız mecburi istikamet olarak kendisini AKP’nin kucağına itmiş oluyor. Bunun karşısında muhalefeti ortaya koyacak, hayra motor olacak, şerre fren olacak, hayırları arttıracak bir parti olarak Saadet Partisi’nin varlığını halkımızın değerlendirmesini ve meclise bir an evvel önümüzdeki seçimlerde taşınmasını arzu ediyoruz. Bu duygu ve düşünceler ile çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” diye konuştu.

 

MİLLİ GÖRÜŞ, İNEGÖL’DEN HEP DESTEK GÖRDÜ

İnegöl’ün Milli Görüş davasında çok önemli bir ilçe olduğunu dile getirerek konuşmasına başlayan Saadet Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı Salih Kocatepe, “1969 yılında liderimiz Necmettin Erbakan öncülüğünde kurulan Milli Görüş hareketi, o günden bu güne İnegöl ilçemizden hep destek görmüştür. Gerek Ankara hükümetlerimizde, gerekse İnegöl’deki belediyecilik tarihimizde neler yaptığımızı çok iyi biliyorsunuz. Bizler bunlarla övünüyoruz ama siz varsınız, siz destek olduğunuz için bu hizmeti, bu ülkeye yapma fırsatı elde ettik. Onun için bir kez daha İnegöl ilçesine diyoruz ki, iyi ki varsınız, Milli Görüş hareketinde önemli bir noktadasınız. Bugüne kadar verdiğiniz emanetlere nasıl sahip çıktığımızı sizler biliyorsunuz. Emanetiniz emanetimizdir anlayışıyla, hizmet ettik. İşte bugün yerelde de, mecliste de dışarıda olmamıza rağmen bu ilçenin Belediye Başkanlığını biz yapıyormuşçasına, buranın iktidarı bizmişçesine, Ankara’yı biz yönetiyormuşçasına sorunları kendimize sorun kabul etmişiz. Bu milletin dertlerine kendimize dert kabul ederek, kırılmadan, küsmeden, darılmadan, seçim sonuçlarına bakmaksızın, eğer biz bu işi Rabbimizin rızasını almak için yapıyorsak, bunu halkın rızasını alarak birlikte yapmanın asıl tatlı ve önemli olduğuna inanan heyecanlı, dimdik bir teşkilat olarak bugün de İl Başkanımız başta olmak üzere, özelde de Genel Başkanımız, Anayasa Profesörü, Prof. Dr. Mustafa Kamalak olmak üzere il teşkilatlarımızla, ilçe teşkilatlarımızla özelde de gerçekten 17 ilçe içerisindeki model çalışmalara imza atan bizim siyasi mücadelelerimizde gerçekten örnek aldığımız İnegöl ilçe teşkilatımız ile birlikte bugün aynı heyecanla, aynı aşk ve sevdayla huzurlarınızdayız. Bizim dışımızda da diğer muhtelif siyasi partiler, başta liderleri olmak üzere Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Davutoğlu da bu ülkenin evladıdır. Biz böyle inanıyoruz. Bunlar bu ülkeyi bir adım ileri götürebilme adına bu görevlere talip olmuşlardır. Bunu şunun için söylüyoruz. Biz doğrularına nasıl doğru hareket deyip alkış tutuyorsak, yapılan siyasi yanlışlarına yanlış dediğimiz de hedefimizde kişilerin olmadığını, Milli Görüş’ün böyle kişileri hedef alan bir siyasi ahlaka sahip olmadığını, eleştirilerimizi sistemsel olarak yaptığımızı ifade etmek istiyorum” dedi.

 

İSLAM ÂLEMİNE LİDERLİK YAPSIN DİYE OY VERİYORUZ

‘Niye oy veriyorsunuz?’ diyerek sözlerine devam eden Kocatepe, “Bu ülke bir adım ileriye gitsin, hayat standartları yükseksin, 850 TL’lik asgari ücretle yaşanılmaz diye. Bu ülkenin insanı daha yaşanabilir hayatı hak ediyor diye veriyorsunuz. Bizler Ortadoğu coğrafyasının lideriyiz, abisiyiz. Batıya vagon değil, aslında insanlık âlemine liderlik yapsın diye oy veriyoruz. Biz bu hassasiyetlerimizle oy veriyoruz. Ancak gerek son 12 yıllık süreç içerisinde yapılanlara baktığımızda, gerekse bundan önceki süreçlerde hükümetler döneminde yapılanlara baktığımızda görüyoruz ki, tecrübe edindik ve biliyorsunuz ki, bu işler sadece iyi niyetle olmakla olmuyor. Yaşadıklarımıza baktığımızda anlıyoruz ki, iyi niyetle bu işler olmuyor. Sizin elinizde düz olmayan bir cetveliniz var. Yamuk bir cetvelle düz çizgi çizebilir misiniz? Ama iyi niyetliyiz. Düz bir çizgi çizemeyiz. Elimizdeki pusulayı yanlış tutuyorsak, biz istikametimizi yine bulamayız. Doğruyu bulmak, hakikate ulaşmak, huzurlu, mutlu ve lider bir ülke olabilmek için iyi niyetli olmak yetmiyor. Mecliste grubu olan partileri bir mukayese edin, hepsi birbirinin aynısı. Bunların hepsi faizci bir düzenden, kapitalist bir yönetim anlayışından yana değiller mi? Hangisi dedi ki, insanı ezen ve sömüren, emeğimizi çalan faiz düzenini değiştireceğiz? Olmadı. Ama Milli Görüş hareketi kurulduğu günden itibaren biz bu insanı ezen, emeğini sömüren faizci kapitalist düzeni değiştirmek için bu ülkenin yönetimine talibiz dedik. Gerek Ankara hükümeti gerekse belediyeleri yönettiğimiz dönemlerde bu milletin hakkını nasıl savunduğumuzu, meselelere sistemsel baktığımızı ispat ettik. Refah Yol Hükümetini unutmadık. Niye? Çünkü hizmet aldık, havuz sistemini kurduk, bu milletin kanını emenleri uzaklaştırdık. Sizin hakkınızı koruduk. Biz meselelere sistemsel yaklaştık. Biz diyoruz ki, bu düzen değişmeli. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz şeylerin 3’te birini faiz olarak ödüyoruz. Bir ceket düşünün bu tarlada pamuktu. Çiftçi kredi aldı. Pamuk fabrikaya gitti, oradan da kumaş fabrikasına, oradan da mağazaya… Tüm bu yolda krediler alınmıyor mu? Bu iş kredilerle dönmüyor mu? Bugün alınan kredi faizleri bu işi üreten firmaların gider carisine yazılır. Yani maliyetlerine dâhil edilir. Ben ne bankaya giderim, ne de kredi alırım diyen kardeşim de bilsin ki sen de faizin içerisindesin. Sistem bu sistem... Yediğimiz ekmeği 3’te biri faiz olarak bizden alınıyor. Diğer 3’te biri ise, özel tüketim vergisi, KDV, muhtelif vergiler. Diğer 3’te biri de malın gerçek bedeli. Böyle zalim bir düzen olamaz. 870 TL asgari ücret alan işçinin üzerinden 350-360 TL SSK primlerini yazdırıyoruz. Tabiri caizse o zavallı adamın maaşının yarısını da devlet o adamın sırtından alıyor. O adama devlet ortak olmuş. İşte bu vergi... SSK primi adında yatırıyoruz. Bu zalim bir düzendir. 870 TL maaş alan bir vatandaşın sırtından bir de 350 TL SSK primi alan sistemin adı adalet ve kalkınma sistemi olamaz. Bu adaletsiz ve zalim bir düzenin adı olur. Biz bu düzenin değişmesini istiyoruz. Türk milleti kadar müteşebbis ruha sahip, risk almayı, mücadeleyi seven bir millet yok. Bu milletin emeğinin karşılığı faiz düzenine kölelik yapmak olmamalı” şeklinde konuştu.

 

KOCAMAN BÜTÇE İLE AZICIK İŞ

Kendilerinin döneminde İnegöl’de Refah Partili bir belediye olduğunu hatırlatan Kocatepe, “Bir de bizden sonra gelen belediyeler var. Bir de bizim yolumuzda Erbakan’ın yoludur, bizde oradan geldik iddialarıyla gelen bir belediye anlayışı var. Bunları mukayese edin. Belediyenin azıcık imkânlarıyla koskoca işler yapardık. Ama biz bu işi Allah rızasını almak için yapıyor der, reklam yapmazdık. Bu arkadaşlar kocaman bütçelerle azıcık iş ama devasa reklam yapıyorlar. Bugünü Hikmet Şahin başkanımızın dönemiyle bir mukayese edin. Biz bu düzenin değişmesi adına, bu insanımızın hak ettiği müreffeh bir sistemi getirecek adil, ekonomik düzenin iktidar olması için biz bu mücadeleyi veriyoruz” diye konuştu.

 

HANİ EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİNDİ

Bir Avrupa Birliği sevdasının oluştuğunu belirten Kocatepe, “Soruyorum; CHP ‘Biz Avrupa Birliğine karşıyız’ diyor mu? Demiyor. Hatta 1959 yılında Ankara anlaşmasını yapan CHP’dir. ‘Avrupa Birliği bir medeniyet projesidir’ diye imza atan partidir. Şahısları konuşmuyoruz, partilerin istikametlerini söylüyoruz. Peki, MHP ne diyor? ‘Bu hükümet fazla taviz veriyor. Taviz vermeyerek Avrupa Birliğini kabul ediyoruz’ diyor. Yani diyemiyor ki, ‘Biz bu işe karşıyız’. Peki, AK Parti ne diyor? Bakın bu ülkeler birçok hükümetler geldi, geçti, sağcısı, solcusu, milliyetçisi geldi geçti. Ama bizimle hiç alakası olmayan bir Hıristiyan Birliği olan tek ordu olan, tek dine inanan, tek para birimine sahip olan Avrupa Birliğine Bakanlık seviyesinde yaklaşan, Avrupa Birliği Bakanlığını kuran tek hükümet bu hükümet olmuştur. Bu Avrupa Birliği bir Hıristiyan Birliğidir. Bu Avrupa Birliğinin, bu Türk milletine İslam coğrafyasına hiçbir faydası olamaz, hatta onlar sürekli aleyhimize ne varsa kullanmışlardır. Bizim bir adım ileriye gitmemizi istememişlerdir. Dolayısıyla biz Avrupa Birliğine hayır diyen tek partiyiz. Başka var mı Avrupa Birliğini karşıyız diyen? Diyeceksiniz ki niye karşısınız? Avrupa Birliği şu gaye üzerine kuruldu; tek siyasi hedef, tek devlet, tek para birimi ve tek din algısıyla kurulan bir birlikteliktir. Eskiden Sosyalist Sovyetler Birliği vardı. Bunun içinde ne vardı? Azerbaycan’ı, Gürcistan’ı, Türkmenistan’ı vardı. Ama bir tane ordusu vardı, o da Kızıl Ordu. Avrupa Birliği de aynen böyle bir birlik. 750 tane Avrupa Birliğiyle milletvekili var. Oraya üye olan 28 tane ülke var. Avrupa Birliği bayrağında farkındaysanız 12 tane yıldız vardır. Oysa 28 tane ülke üyedir. 28 tane yıldız olması lazım. Ama 12 tane yıldız var. Neden biliyor musunuz? Orada bile din algısı var. Hz. İsa’nın biliyorsunuz 12 tane havarisi vardı. Hz. İsa’yı temsil eden bir Hıristiyanlık anlayışı ile o haçlı zihniyetinin bayrağını temsil eden yıldızlardır onlar. Şimdi bizi böyle bir bayrağın altına sokmaya çalışıyorlar. Bir devlet düşünün, biz en fazla 99 tane milletvekili verebiliyoruz. 750 tane milletvekili olan Avrupa Birliğine 100 tane milletvekiliyle girseniz ne anlam ifade edecek. Girdiğiniz zaman ne demektir, artık tek ordusunuz. Peki, Avrupa Birliğinin bizimle ortak neyi var? Dinimiz mi aynı, dilimiz mi aynı, dünya görüşümüz mü aynı, medeniyet anlayışımız mı aynı? Bir ortak noktamız var mı? İşte biz buna üye yapılmak isteniyoruz. Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi var. AİHM, Avrupa Birliğine üye olanların en üst hukuk noktası demektir. Yani bizim Anayasa Mahkememizin de üzerinde olan bir kurum. Bu egemenliğin devri değil midir? Hani egemenlik kayıtsız, şartsız milletindi. Milletin egemenliği için bu mücadele veriliyordu? Bülent Arınç ne demişti; ‘Egemenlik devrini yapmak ne ayıptır, ne de günahtır’ demişti. Yani bundan utanacak, sıkılacak bir mesele yok demişti. Ondan sonra egemenlik kayıtsız, şartsız milletin olacak. Ondan sonra adalet olacak, kalkınma olacak ve bunun üst başlığı muhafazakâr, temiz, dindar yönetim anlayışı olacak. Biz bunu reddediyoruz. Biz sistemsel bakıyoruz, kişilerle işimiz yok” ifadelerini kullandı.

 

AYIDAN POST, GÂVURDAN DOST OLMAZ…

Avrupa Birliğine üye olduktan sonra ülke tarımının iyice gerilemeye başladığını aktaran Kocatepe, “Birçok noktada geriye doğru gidiyoruz. Ahlaki yapımız gerçekten dejenere olmaya başladı. Avrupa Birliğiyle flört ede ede, denizin hangi noktasına çekildiğimizi söylüyorum; eşcinsel evliliğe de şahit olduk. İstanbul’da erkek erkeğe evlenmeye şahit olduk. Nereye gidiyoruz? Lütfen bir siyasi muhatap olarak birbirimizi görmeyelim. Bu ülkenin kaderinde birleşmiş, tasasını birlikte yaşamış ama geleceğini de birlikte inşa etmek zorunda olan insanlar olarak, bir kez daha iki elimizin arasına kafamızı koyarak kendimize soralım, hakkın rızası için nereye gidiyoruz? Madden de manen de nereye gidiyoruz? Aileler çatırdamaya başladı. İstatistiklere bakın, 2002’den 2014 yılına kadarki boşanma oranları Cumhuriyet kurulduğundan bu yana 2002 yılındaki oranlardan daha fazla. Nereye gidiyoruz? İşte bunun için önce ahlak ve maneviyat diyen, onlar Avrupa Birliği diyor; peki biz ne diyoruz? Biz İslam Birliği diyoruz. Lider ülke olmak istiyoruz. İslam coğrafyasının lideri olmak istiyoruz. Lokomotifi olmak istiyoruz. Biz Avrupa’ya giden trenin vagonu olmak istemiyoruz, bunun için çalışıyoruz. Atalarımız ne demiş; ‘Ayıdan post, gâvurdan dost olmaz’ demiş” diye konuştu.



  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,46% -0,07
  • EURO

    34,72% -0,69
  • GRAM ALTIN

    2439,90% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19