Oyun Aynı, Kişiler Farklı

Oyun Aynı, Kişiler Farklı

Tarihçi-yazar Dr. Ahmet Anapalı, ?Abdülmecid´e, Abdülhamid´e, Menderes´e, Özal´a, Erbakan´a yapılan ne ise günümüzde de aynı oyunlar Recep Tayyip Erdoğan için sahnelenmektedir. Uyanık olalım, hatamızı tekerrür ettirmeyelim. Oynanan oyun aynı sadece kişile

İnegöl Aile Hayatını İyileştirme Derneği (AHİD) tarafından tarihçi-yazar Dr. Ahmet Anapalı´nın konuşmacı olarak katıldığı ?Saklanan Tarih? konulu konferans düzenlendi.

?TARİHİNİ BİLMEYEN BİR NESİL GELECEĞİNE YÖN VEREMEZ?

Sani Konukoğlu Konferans Salonu´nda düzenlenen konferans Kur´an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını yapan AHİD Başkanı Naci Köseoğlu, ?Tarihini bilmeyen bir nesil geleceğine yön veremez. Kendi inancını ve kültürünü muhafaza edemez. Bin yıllık bir geçmişi, şanlı bir ecdadın torunu olan bu milletimizin özünden, inancından, kültüründen, geçmişteki bağlarından koparıp, inancını, kitabını, Peygamberini, kısacası İslam´ı ve kültürünü unutturup, köksüzleştirmek istiyorlar. Sömürmek ve manda yapıp köleleştirmek istiyorlar. Ama bu millet buna müsaade etmeyecek. Yeniden inancımıza, özümüze dönüp, inşallah Türkiye´yi değil, bütün İslam âleminin umudu olarak inşallah dünyaya yeniden İslam´ı hâkim kılmak için vazifesini üstlenecek. Rabbim tekrar o tarihteki şerefli yerini almayı ve ataları gibi İslam´ı dünyanın öbür ucuna götürüp, adaleti hâkim kılıp, mazlumların umudu olacak bir nesli yetiştirmeyi, bu yolda çalışmayı bizlere nasip eylesin? dedi.

?TARİH TEKERRÜRDEN İBARET DEĞİLDİR?

?Saklanan Tarih? konulu konferansın konuşmacısı tarihçi-yazar Dr. Ahmet Anapalı ise, ?Tarih, bizlere olayların yer, zaman ve kişi üçgeninde anlatıldığı bir bilim dalıdır diye öğretildi. Bugün çocuklarımıza okutulan budur, kuru bir tarih bilgisi. Öğrendiğimiz tarih bize dünü, bugün yaşananları ve yarınımı nasıl planlamam gerektirdiğini anlatmıyorsa batsın böyle bir tarih. Tarih tekerrürden ibaret değildir, yapılan hatalar tekerrürden ibarettir. Bakın 1908 yılında bu ülkede çıkan gazeteler kesin bilgidir yayalım diyerek ?Diktatör Abdülhamid halkına zulüm etmekten zevk alıyor. Diktatör Abdülhamid mallarını Almanya´ya kaçırdı, kendi de kaçacak. Diktatör Abdülhamid´in askerleri Yıldız Sarayının önünde 25 genci katletti´ başlıklı yayınlar yapıyordu. 1950´li yıllarda aynı gazeteler ?Diktatör Adnan Menderesin askerleri 100 genci katletti. Cesetlerini çim biçme makinelerinden geçirip toz haline getirdi. Şehir parklarının bahçelerine serdi.´ Yahu bu nasıl bir anlayış? 100 genç katlediliyor. Bu gençlerin hiç mi aileleri yok, yakınları yok da kimse feryat figan etmiyor, hak aramıyor. Gazete haberleri var ama ailelerden kimse yok. Hem bu nasıl fantezi? Önce öldür, sonra cesetleri çim biçmede parçala, şehir parklarının bahçelerine toz olarak yay. Gazeteler iyi hayal gücüne sahip. Sonra Özal´a benzerini yaptılar ve zehirlediler. Daha sonra Erbakan´a aynısını yaptılar, alaşağı ettiler. Çünkü bunların hepsi yerli ve milli dediler. Dedik ya tarih tekerrürden ibaret olan yapılan hatalardır diye. Abdülmecid´e, Abdülhamid´e, Menderes´e, Özal´a, Erbakan´a yapılan ne ise günümüzde de aynı oyunlar Recep Tayyip Erdoğan için sahnelenmektedir. Uyanık olalım, hatamızı tekerrür ettirmeyelim. Oynanan oyun aynı sadece kişiler değişik? diye konuştu.

MAZLUMLARIN YÜZÜ BİZE DÖNÜK

?Peki, bu oynanan oyunların sebebi nedir?? diye soran Anapalı, ?Biz bütün mazlum coğrafyanın umuduyuz, ümmetin umuduyuz. Bugün Afrika´nın, Balkanların, Asya´nın, Güney Asya´nın velhasıl tüm mazlumların yüzü bize dönüktür, Türkiye´ye dönüktür. Batı bizim için Osmanlıyı yeniden kuracaklar diye korkuyor. Biz Türkiye İşbirliği Kalkınma Ajansı (TİKA) ile Afrika´nın en ücra köşesinde su kuyularımızla, ücretsiz sahra hastanelerimizle, katarakt ameliyatlarımızla, gıda yardımlarımızla, Balkanlarda ekonomik yatırımlarımız ve banka şubelerimizle, Adriyatik denizine kıyılarına varana kadar sosyal ve kültürel faaliyetlerimizle, Asya´da ekonomik ortaklıklarımızla zaten varız. Saydığımız bu coğrafyalarda hep el üstünde tutulan biziz. Çünkü biz buralara şefkat, merhamet ve insanlığımızla gidiyoruz, sömürmeye değil. Zalimin karşısında mazlumun yanındayız. Bu nedenle biz çok seviliyor ve mazlumların dualarında unutulmuyor, hatırlanıyoruz. Dünyada Müslümanlara liderlik edebilecek üç ülke var. Mısır, Katar, Türkiye? Bu üç ülke beraber olabilse idi İslam coğrafyası bu halde olmayabilirdi. Önce Mısır´da darbe yapıp bitirdiler. Sonra Katar´a ekonomik operasyon ve devam eden Türkiye´yi işgal harekâtları. Ayakta bir tek Türkiye kalabildi. Türkiye´yi de bitirebilmek için 17-25 Aralıklar, Gezi olayları en zirvesi işgal girişimi olan 15 Temmuz. Ama bu millet öyle bir millet ki zor zamanda bir olabiliyor. Fakat bir olabilmesi için bir başa ihtiyaç duyuyor. Onu buldu mu en gelişmiş silahlara karşı bile göğsünü siper ediyor. Bakın şuan dünyada saçma sapan ne din varsa hepsinin merkezi var.  Satanistlerin bile var Macaristan´da. Başı ve merkezi olmayan tek din bugün İslam dini. Başını 1924´te kopardılar. Sonrasında bize istedikleri gibi kullanabilecekleri bir din dayattılar. Bunun üzerinden en acımasız örgütleri DAEŞ´i, Boko Haramı kurdular ve İslam´ı dünyanın en acımasız, en cani, en vahşi dini olarak reklam ettiler. Bunlarla İslam dünyası üzerinde istedikleri gibi at koşturur oldular. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürdüler.15 Temmuz istedikleri gibi bitseydi güneyimizden DAEŞ ve PYD-PKK ile girip işgal edeceklerdi. 15 Temmuz´da sınır birliklerimiz FETÖ´cü subayların emri ile 6 saat boyunca sınırdan çekilmiş, işgale kapı aralamışlardı. Neyse ki istediklerini başaramadılar? şeklinde konuştu.

PETROL İÇİN ÇIKAN SAVAŞLAR BOR İÇİN DE YAŞANACAK

Dün ve bugün devam eden savaşların nedeninin yüzde 76´sı İslam coğrafyasında bulunan tahmini 40 yıl sonra tükenecek olan petrol rezervleri olduğu belirten Ahmet Anapalı, ?Şimdiden başlayan petrol sonrasının savaşları da yüzde 70´i topraklarımızda bulunan bor madeni içindir. Bunun için bizi rahat bırakmayacaklar, bunun için yerli olmalıyız, milli olmalıyız, kendi İHA ve SİHA´larımızı, tanklarımızı, füzelerimizi, helikopterlerimizi, silahlarımızı yapıp güçlü olmak zorundayız. Onlar bize tuzak kurmaya devam edecek. Ama tuzak kuranlarında üzerinde tuzak kuran var. Ona inanan bir millet var. Bu milletin önünde milli bayramları kadehlerle kutlayan Cumhurbaşkanlarının yerine Cumhurbaşkanlığı külliyesinde cemaate sabah namazı kıldıran bir lider var. Varsın onlar tuzak kursun, göklerden gelen bir karar vardır. Biz tarihimizde hep çok millete karşı savaşmışız. Bizim karşımıza tek bir ordu çıkmamış. Çanakkale´de yedi düvele karşı savaşmışız ve 250 bin şehit vermişiz bitmiş mi? Hayır, savaş devam ediyor. Daha evvelki gün 8, dünde 1 şehit verdik. Bu milleti boyunduruk altına alabilmenin tek yolunun, milletin başını koparmak olduğunu bildikleri için bugün de algı operasyonları ile millet nezdinde liderini itibarsızlaştırmak için tarihte yaptıklarının aynısını yapmaya devam ediyorlar. Bu operasyonları gerek ekonomik, gerek siyasi, gerekse medya yoluyla yapıyorlar. Fakat ok yaydan çıktı artık. Türkiye eski Türkiye değil, millet eski sindirilmiş millet değil, kendi ayağı üzerinde duran, yaşananları tahlil eden yapılanların farkında olan bir millet. Bu millet artık ülkesine, geleceğine ve liderine sahip çıkıyor. Bu millet ?Konu vatan ise gerisi teferruattır´ deyip görüşü, duruşu, kılık kıyafeti ne olursa olsun bir araya gelip tek vücut olabiliyor. Bu milleti seven, destekleyen ve dua eden herkesten Allah razı olsun? ifadelerini kullandı.

Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR



  • BIST 100

    10208,65%1,62
  • DOLAR

    32,35% -0,36
  • EURO

    34,79% -0,01
  • GRAM ALTIN

    2395,46% -1,11
  • Ç. ALTIN

    3877,87% -0,22