PRANGALAR KALKACAK

16 Nisan Anayasa Referandumu öncesi çalışmalarını sürdüren Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Nill´s Mobilya´yıziyaret ederek çalışanlar ile bir araya geldi. Başkan Aktaş, 16 Nisan Anayasa Referandumundan çıkacak ?EVET´ yanıtının Türkiye´ye neler kazandıracağını aktardı. Başkan Aktaş´a, AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel ve yönetim kurulu üyeleri ile Belediye Meclis Üyeleri de eşlik etti.

 ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN ?EVET?

Ziyarette konuşan Başkan Aktaş, ?Biliyorum hepinizin kendine göre dertleri var, sıkıntıları var. Ama görüyorum ki bu ülke için, bu güzel şehrimiz için üretmeye, ekonomik kazanç getirmeye tüm gücünüzle emek sarf ediyorsunuz. Sizleri öncelikle ülkemize ve İnegöl´ümüze karşı göstermiş olduğunuz emeklerden dolayı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bildiğiniz üzere ülkemizin istiklali ve istikbali için önemli gördüğümüz 16 Nisan Anayasa Referandumuna sayılı günler kaldı. El verdiğince bu referandumun bizler için neler ifade ettiğini dilimiz döndüğünce gittiğimiz yerlerde anlatmaya çalışıyoruz. Bugünde sizlerin huzuruna geldik. İnanıyorum ki 16 Nisan günü bu ülkenin geleceği adına Evet diyeceksiniz.?

 KOALİSYON İHTİMALİ YÜZDE 0

?Ülke olarak kritik bir virajın eşiğindeyiz. İnşallah 16 Nisan gününden sonra yükselen bir Türkiye ve dünyada söz sahibi bir ülke konumuna geleceğiz. Şunu ifade etmek isterim ki referandum ile anayasa da 18 madde değişiyor. Bu değişiklik ile bundan sonra takip eden ilk seçim ile beraber Cumhurbaşkanlığı seçiminin yanında cumhurbaşkanının, milletvekilleri ve meclisin yetki ve görevleri ile alakalı konular revize ediliyor. Konunun kısa özeti bu. Eğer 16 Nisan günü bu değişikliklere Evet dersek, 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekilliği seçimi birlikte yapılacak ve nihayetinde bu seçim artık 5 yılda bir yapılacak. Artık koalisyon ihtimali yüzde 0.Çünkü kanun gereği seçimde yüzde ellinin üzerinde oy alan Cumhurbaşkanı seçilecek. Yani güçlü iktidar güçlü muhalefet??

 TÜRKİYE´NİN UFKU GELİŞECEK

?Hayırlı sonuçlar alabilmek için gece gündüz demeden dilimizin döndüğünce 16 Nisan Anayasa referandum sürecini anlatmaya çalışıyoruz. Bu süreç zarfında çalmadık kapı, sıkılmadık el bırakmamaya gayret gösteriyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki 16 Nisan´da verilecek evet ile sadece anayasanın 18 maddesi değişmeyecek. Referandum da verilecek evet ile Türkiye´nin ufkunun gelişeceğine, tüm dinamikleriyle ve artan trendiyle önemli bir devlet haline geleceğine yürekten inanıyoruz. Dilimizin döndüğünce o koalisyon dönemlerini, Adnan Menderes´e yapılanları, sağ-sol yüzünden yitirdiğimiz gençleri, ekonomik darboğazları, 28 Şubat sürecini anlatmaya çalışıyoruz. İşte ülke olarak bir yol ayrımı içerisinde olduğumuz bugünlerde hükümetimizin ve devletimizin son yıllarda ortaya koyduğu önemli atılım projeleri ile bölgesinde aranan bir ülke haline gelen Türkiye için geçmişten aldığı güçle bugüne ve geleceğe yön verme adına bugün artık bir karar verme zamanıdır. İnşallah 16 Nisan günü yüce Türk milletinin ortaya koyacağı irade ile büyük Türkiye´nin yeniden dirilişine şahitlik edeceğiz.?

 8-10 YILDA BİR TÜRKİYE´YE AYAR VERMEYE ÇALIŞIYORLAR

?1980 sonrasında biliyorsunuz rahmetli Özal ile birlikte 83-91 arası bir meltem rüzgârı esti. Güzel günler yaşamaya başladık. Ticaret, turizm gelişmeye başladı. Fakat 1991 yılında Türkiye tekrar uçağın türbülansa girdiği gibi buhranlı günler yaşamaya başladı. Ta ki 2002 yılına kadar. Neler yaşandı neler. 5 Nisan 94 kararları, bir gecede döviz iki üç katına çıktı. Ayar tutmadı 1995 yılında seçim yaptılar. Yine koalisyon yaptılar. 1996 yılında rahmetli Erbakan hoca Tansu Çiller ile birlikte hükümeti kurdu. Yaklaşık 1 yıl sürdü. 28 Şubat akşamı ona da son verdiler. Neyle? Fadime Şahin gibi birini çıkardılar, Ali Kalkancı diye bir uydurma çıkardılar. İkisini televizyonlar önünde afişe edip irticadan bahsettiler. Bir gecede bir sürü kararlar aldılar. Bin yıl sürecek dediler. 26 tane bankayı batırıp paraları iç ettiler. Bizim milletimiz Ali Kalkancı ile Fadime Şahin ile oyalanırken atı alan Üsküdar´ı geçti. Yine dikiş tutmadı, 99´da bir seçim daha yaptılar. Yine ayar tutmadı, yine ayar tutmadı. Bazı MHP´li arkadaşlarımız Devlet Bahçeli´yi eleştiriyor bugün. Ben MHP´li değilim, AK Partiliyim. Ama adam o gün de bir duruş sergiledi. Kendisi de hükümetin üyesi olmasına rağmen Keles Kocayayla´da yaptığı konuşmada dedi ki bu hükümet gitmez. Erken seçim kararı alınmalı dedi. Aynı Devlet Bahçeli 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı krizinde de kilidi açan isimlerden biri oldu. O gün onu eleştirmeyenler bugün Recep Tayyip Erdoğan´ın kayığına bindi diye eleştiriyor. Ama aslı astarı yok. Nihayetinde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu. Zaten ondan sonra da şenlik başladı. Önce gazete küpürleriyle AK Parti´yi kapatmaya çalıştılar. AK Parti´yi kapatmak ne demek? Hükümeti kuran bir partiyi kapatmak demek. Akabinde Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık operasyonuna varana kadar onlarca mevzu. 6-8 ayda bir Türkiye´de ortalığı karıştırmak için mevzu uyduruldu. Türkiye´de her 8-10 yılda bir tabiri yerindeyse demokrasiye ayar verilir. Bunun adı ya ihtilaldir ya da post modern darbedir. Ya Ali Kalkancı Fadime Şahin hikâyeleri uydurulur ya sağ sol mevzuları uydurulur ya Alevi-Sünni,Türk-Kürt mevzuları uydurulur ve Türkiye´ye 8-10 yılda bir ayar verilmeye çalışılır. Yalnız bu Türkiye artık başka bir şeyler söylemeye başladı. Peki, sandıktan evet çıkarsa ne olacak? Bu milletin önündeki prangalar kalkacak, Türkiye daha da zenginleşecek. Türkiye´yi daha da güzel günler bekliyor. Türkiye bugüne kadar içeride ve dışarıda fitneyle uğraşmaktan mesafe alma noktasında ciddi kayıplar yaşadı. 100 adım attık 10 metre gittik. Bundan sonra inşallah prangalar kalkacak? ifadelerini kullandı.

 Haber ve Fotoğraf: Onurhan BAYRAKTAR