SAADET PARTİSİ BU KEZ CHP`YE ÇATTI

Saadet Partisi İlçe binasında düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan İlçe Başkanı Ertan Sütçü’nün gündeminde eğitim sisteminde yaşanan sıkıntılar vardı. Sütçü; “Uygulanan yanlış politikalarla eğitim sisteminin işini boşaltan bakanlığımız, okullarda bunca öğretmen, idareci açığı varken yeterli öğretmen atamayarak ücretli öğretmen çalıştırmakla adeta taşeron işçi mantığını eğitim sisteminde de uyguluyor ve bu eğitim sisteminden de verim beklemektedir” diyerek Milli Eğitim Bakanlığını eleştirdi.

 

YETERLİ OLMASA DA…

Konuşmasında iktidara ve ana muhalefet partisine sert eleştirilerde bulunan Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü, “Bildiğiniz üzere yaklaşık 20 gün önce okullarımız eğitime başladı. Daha doğrusu yeni bir eğitim yılı için kapılarını açtı. Yeni döneme başlarken öncelikle yeterli olmasa da başörtüsü konusunda atılan adımları olumlu bulduğumuzu, başörtüsü serbestliliğin her alanda uygulanmasının bir hak ölçüsü olduğunu, her yerde bu hakkın kullanılması gerektiğini ifade etmeye devam edeceğiz. Bizler her hayırlı adımın yanında olduk. Kardeşimiz de olsa yapılan iş şer ise karşısında dimdik durduk. Bu uğurda bedeller ödedik, bedel ödetmedik. Her işimizin başına ahlak ve maneviyat ilkelerini temel unsur olarak koyduk” dedi.

 

BÜYÜK HARİTAYA BAKMAK DAHA ÖNEMLİDİR

Saadet Partisi olarak her zaman büyük haritaya baktıklarını belirten Ertan Sütçü, “Olayları değerlendirirken büyük haritaya bakmanın daha doğru değerlendirme yapmak için faydalar sağlayacağını tekrar hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyoruz. Şu anda Suriye’de de ilkokullarda başörtüsü serbest, Irak ta da serbest. Ama  ülkelerin durumu ortada. O yüzden her zaman büyük haritaya bakmanın önemine vurgu yapıyoruz. Hükümetin açıkladığı şekliyle 1-2 maddenin değiştirilmesi kadar basit olan başörtüsü konusundaki tutumun bugüne kadar neden yapılmadığını, evlatlarımıza bunca yıl neden zulüm yapıldığını da sorgulamak gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

AKP’NİN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ SİZSİNİZ

Cumhuriyet Halk Partisi’ne eleştirilerde bulunan Sütçü, “Diğer taraftan da; CHP genel merkezine birkaç cümle söylemek istiyoruz. Ey CHP! Varsa yoksa uğraştığınız tek alan bu milletin dini, imanı, başörtüsü... Bu milletin başörtüsüyle, inancıyla uğraşmak size ne kazandırıyor? İktidar partisi hemen hemen bütün kamu kuruluşlarında dahi işçileri köleleştirirken, taşeron işçileri yaygınlaştırırken CHP’nin sesi çıkmıyor, ne yapıyorsun demiyor, bu ülkeyi batıya kul köle etmek isterken bu iktidar, CHP’nin sesi çıkmıyor, ama iş başörtüsüne gelince hemen sesin çıkıyor. Bu halkın, bu milletin inancıyla uğraşmak size ne getiriyor? Biz buradan sesleniyoruz, CHP’li kardeşlerimize, AKP’nin en büyük destekçisi sizsiniz” diye konuştu.

 

NE ONA NE BUNA MAHKÛM DEĞİLSİNİZ

Vatandaşların ‘Ne yapalım? AKP gelmesin CHP mi gelsin?’ diye yakındıklarını belirten Sütçü, “İşçimiz sömürülürken, ülkemiz Ortadoğu’da bataklığa sürüklenirken sesin gür çıkmaz da başörtüsü serbest bırakılınca sesini çıkarırsa tabi ki halkımızda böyle diyecek. Bu yüzde AKP’nin en büyük destekçisi CHP’dir. Ama biz diyoruz ki, aziz milletimiz ne ona ne buna mahkum değildir. Çünkü bu milletin asıl kimliğini taşıyan, özünü temsil eden, tarihinden güç alan, istikbale doğru yürüyen azimli, kararlı bir partisi var, o da Saadet Partisi’dir” ifadelerini kullandı.

 

HÜSRAN…

Hükümetin eğitim politikalarını ‘hüsran’ olarak nitelendiren Sütçü, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da eğitim dönemi başlarken ‘İnşallah bu sene düzenli bir eğitim dönemi olur’ ümidimizi yineledik. Ama maalesef bu yıl da daha eğitim başlamadan yeni bir hüsranla karşılaştık. İlçemize çeşitli yollarla okullar kazandıran, ilave derslikler kazandıran siyasi iktidar sahipleri maalesef bu sene de uyguladıkları eğitim politikalarıyla, çıkardıkları yeni yönetmeliklerle Milli Eğitim sistemimizin bir eğitim politikasının olmadığını ortaya koymuşlardır” dedi.

 

 

YANLIŞ POLİTİKALAR GENÇLERİ EĞİTİMDEN UZAKLAŞTIRIYOR

Eğitim kalitesinin her geçen gün düştüğünü belirten Sütçü, “Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin uygulanan yanlış politikalarla eğitimden her geçen güz uzaklaştığını, farklı arayışlar içerisinde olduklarını görüyoruz. Uygulamış olduğu yanlış politikalarla eğitim sisteminin işini boşaltan bakanlığımız, okullarda bunca öğretmen, idareci açığı varken yeterli öğretmen atamayarak ücretli öğretmen çalıştırmakla adeta taşeron işçi mantığını eğitim sisteminde de uyguluyor ve bu eğitim sisteminden de verim beklemektedir” şeklinde konuştu.

 

MİLLİ EĞİTİM’DE YAP-BOZ SİSTEMİ

Yönetmelik değişikliklerini eleştiren Sütçü, “Son yapılan yönetmelik değişikliğiyle 2 yıl önce kendi çıkardığı idareci atama yönetmeliğini bir kenara bırakarak sadece siyasi hesapla bazı okullarımızın idarecilerini görevden almış, bazılarına yeni atamalar yapmış, bazılarına ise hala atama yapılmamıştır. Bu durum ise aynen belediyecilikte olan yap-boz mantığının Milli Eğitim sisteminde de uygulandığını göstermektedir.  Okulların açılmasının üzerinden yaklaşık 3 hafta geçmesine rağmen hala bazı okullarımızın müdürsüz olması kabul edilir bir durum değildir” diye konuştu.

 

BAŞKA KURTULUŞ YOK

Bu düzenin bir gün son bulacağını belirten Sütçü, “Bu manzara karşısında eğitim sistemimizden bilinçli nesiller beklemek, milli ve manevi değerlerine önem veren nesiller beklemek ise hayal gibi gözükse de inşallah bu bozuk düzen bir gün son bulacak. Bizler Milli bir eğitim politikasıyla önce ahlak ve maneviyat ilkesini ölçü alarak yeni nesiller yetiştireceğiz. Çünkü bundan başka bir kurtuluş yolu yoktur” ifadelerini kullandı.

 

MAĞDUR OLAN ÖĞRENCİLERDİR, VELİLERİMİZDİR, HALKIMIZDIR…

Üzerlerinde durdukları konunun atamaların şeklinden daha öte sonuç kısmı olduğunu belirten Ertan Sütçü, “Sonuç kısmında ise mağdur olan öğrencilerimizdir, halkımızdır. Biz asıl buraya bakılmasını arzu ediyoruz. Çünkü vatandaşımız seçimlerde iktidara bu yetkiyi vermiştir. Yetkiyi nasıl kullanmaları gerekiyorsa kullansınlar. Buna bizim karışacağımız bir durum yok. Asıl burada mağdur olan öğrencilerimizdir, öğrencilerimize maddi ve manevi katkı sağlayan velilerdir, halkımızdır. Okullarımızın açılmasının ardından 3 hafta geçmiştir ama maalesef şuan okulların bir çoğunda başta okul müdürleri, müdür yardımcıları, öğretmenler ve ders olarak da bir çoğunda dersler işlenmemekte, boş geçmektedir. Bu boş olan durum ne ile dolduruluyor. Bu zaman içerisinde öğrencilerimiz ne yapıyor? Zamanını nasıl geçiriyor? Bütün bu soru işaretlerinin cevapları muhakkak verilmeli ve bir an evvel eğitimimizdeki bu eksiklik giderilmeli, atamalar yapılmalı, görevlendirmeler yapılmalı ve inşallah daha sağlıklı bir şekilde eğitime adımlar atılmalıdır. Her şeyin bir hazırlık dönemi vardır. Nasıl spor kulüpleri sezon başlamadan önce bir hazırlık devresi geçiriyorlarsa aynı şekilde okullarımızın da bir hazırlık dönemi geçirmeleri gerekiyor. Müdürlerimiz, öğretmenlerimiz bir araya gelmeli, ön hazırlıklarını tamamlamalı, okulların açıldığı ilk günde ise öğrenci en ufak bir açık görmeden idarecilerdeki, öğretmendeki o inancı görmeli ve derslere daha sıkı sarılmalı, geleceğimiz adına daha doğru adımlar atılmalıdır” dedi.

 

NEREDEN TUTARSAK ELİMİZDE KALIYOR

Özel okullara devlet desteği verilirken devlet okullarında yaşanan ödenek sıkıntılarının sorulması üzerine konuşan Sütçü, “Bu da işin ayrı bir boşluğu. Nereden tutarsak elimizde kalıyor. Yap-boz mantığı Milli Eğitim’de de en üst seviyede uygulanmaya devam ediyor. Halbuki Milli Eğitim sistemimizdeki en ufak değişiklik, aksama her yere etki yapmaktadır. Biz maddi ve manevi olarak gelişmeyi bekliyorsak Milli Eğitim sistemindeki temel olan anlayışımızı net bir şekilde oturtmalı ve bunu değiştirmemeliyiz. Ama bunların ben planlı bir oyun içerisinde gerçekleştirildiğini düşünüyorum. Çünkü gelişen, yetişen, büyüyen bir nesli Siyonizm istemiyor ve buradaki yöneticilerimiz de bu siyonizmin oyuncağı oluyorlar” dedi..