Seyreyleyin Gümbürtüyü

Son dönemde AK Parti’nin ilçe kongresine ilişkin yazdığım yazılar, partililerce yakından takip ediliyor. Bunun en büyük sebebi,  parti içerisinde yaşanan gelişmeleri ve kulis bilgilerini tarafsız bir şekilde köşeme taşımam...

Bunu gerek gelen telefonlardaki tepkilerden, gerekse de sokakta gördüğüm AK Parti’lilerden çok rahatlıkla anlayabiliyorum. Zira beni gören AK partililer, hafif bir tebessümle yaklaşıp, nasıl yeni gelişmeler var mı kim aday olacak diye merakla soruyorlar. Tabi ben de aynı tebessümle haberler havadisler sizde diyerek, topu yine karşı tarafa atıyorum.

Ancak yazdığım köşe yazılarını bazıları, sanki Bülent Temelli ve yönetimine karşıyım gibi algılamakta. Herkes iyi bilmeli ki, ben birileri gibi icazet alarak yazı yazan biri değilim. Yani ben ne Bülent Temelli tarafındayım, nede parti içerisinde muhalif olduğunu söyleyen tarafta.

Yazılarım tamamen, parti içerisindeki kulis bilgilerinin harmanlanmasıyla şekilleniyor. Yazılarımda sürekli demokrasiye vurgu yapmam, tek liste ile seçime gidileceğini ve adaylığını açıklayan Bülent Temelli taraftarları tarafından rahatsızlıkla karşılanırken, muhalif kanadın da memnuniyetine yol açıyor.

Sakın ha, kimse öküz altında buzağı aramasın.  Yazdıklarım ne Bülent Temelli’nin yeniden ilçe başkanlığını kazanması için, ne de karşı tarafın ekmeğine yağ sürmek için. 

Şuan parti içerisinde yaşanan bir bölünmüşlük varsa, birileri adaylık noktasında birilerinden icazet bekliyorsa, bir diğeri adaylığını açıklamak için önce defans yapıp, sonra kontra atağa kalkıyorsa ve bende bunları yazıyorsam, bundan başka manalar çıkarmamak gerekir. Zira ben bildiğimi yazıyorum ve yorumluyorum. Kaldı ki benim yazdıklarım ne ayet, ne hadis.

Benim arzuladığım, il gibi büyük bir ilçede gerçekten hizmet edecek kadroların yeniden işbaşına gelmesidir. Yoksa ne Bülent Temelli,  nede bir başka ismin ilçe başkanı olmasından benim zerre miktarı menfaatim olamaz. 

Ama şu bir vaka ki, Milletvekili Hüseyin Şahin’in desteğini alamayan ilçe başkanı olamaz.  Olsa bile İnegöl’e hizmet edemez. Çünkü Bursa’nın da, Ankara’nın da yolu Hüseyin Şahin’den geçiyor. Bu nedenle kim çıkarda, ben il başkanlığınca ve genel merkezce destekleniyorum, arkamda şu kadar delege var derse bilsin ki, son sözü Hüseyin Şahin söyleyecektir.

İkinci bir husus İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da ilçe başkanının belirlenmesinde büyük rolü olacaktır.  Zira 7 yıldır İnegöl Belediye Başkanlığını yürüten Alinur Aktaş’ın bugün 400 delege üzerinde hakkı, hukuku ve nazı vardır. Bu nedenle Aktaş’ın desteklemediği bir adayın seçilmesi oldukça zordur. Seçilse bile en az yerel seçimlere kadar İnegöl’de borusunu öttüremez, iş göremez.

Sözün özü AK Parti’ye ilçe başkanı olmak isteyenler, önce Şahin ve Aktaş’ı ikna edecek liste oluşturmalı ve öyle er meydanına çıkmalıdır. Ya da tek liste ile bir adayın etrafında birleşilmelidir.

Ama eğer milletvekili Hüseyin Şahin ve belediye başkanı Alinur Aktaş, adaylar noktasında ters düşer ve restleşirse işte siz o zaman seyreyleyin gümbürtüyü…