Kadınların her geçen gün ticaret ve üretimin içinde yer aldığını söyleyen Müfide Karaduman; bir ülkede kadınların gücünün medeniyetin göstergesi olduğunu belirterek, “Herkesi yetiştiren, büyüten kadınlar, artık iş dünyasında da var. Ülke olarak zenginliğe hızla ulaşmak istiyorsak, bizlerin yani kadın girişimcilerin önü açılmalı, sayımız artırılması için gerekenler yapılmalıdır” dedi.
KADIN İŞ HAYATININ ÖNEMLİ BİR PARÇASI
Kadınların annelik gibi en kutsal görevin sahipleriyken, ev düzeninin asıl yöneticileriyken, iş dünyasında ikinci planda kalmayacağını vurgulayan Müfide Karaduman, İTSO Kadın Girişimciler Kurulu olarak, kadınların çalışma hayatına katılımlarının artırılması için çalıştıklarını söyledi. Karaduman, “Bizler şimdilik çok küçük bir azınlığız. Hedefimiz daha çok kadının iş yaşamında yer almasıdır” şeklinde konuştu.
ŞİDDET DURDURULMALI
Atatürk’ün ‘Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir’ dediğini hatırlatan Müfide Karaduman, son günlerde artış gösteren kadınlara yönelik şiddet olaylarıyla ilgili de konuştu. Kadına karşı şiddet ve vahşet uygulamalarının toplumda tedirginliğe yol açtığına dikkat çeken Karaduman, “Kadınlarımıza her türlü şiddetin ve cinsel tacizin giderek artarak uygulandığı şu günlerde kadın ve erkek arasında adalet, barış, karşılıklı sevgi, empati, hoşgörü ve ailenin önemini tekrar vurgulamak gerekiyor. Kadın sorunu ekonomik, sosyal ve kültürel bir konudur. Kuşkusuz sorunun çözümü her şeyi devletten beklemek değil sivil toplum örgütlerinin de çözüm üretmesi ve kadın erkek demeden herkesin ortak gayreti ile çözülebilir. Son zamanlarda medeni yasada bazı değişiklikler yapılmış olmakla birlikte bunların yeterli olmadığını biliyoruz. Kadınlarımızın eğitim düzeylerinin yükselmesi, iş yaşamında daha fazla bulunmaları ailenin ekonomik gücünün artması ile kadının toplumdaki statüsü değişecek, ekonomik hayata katılımı ve ekonomik özgürlüğü toplumun kadına bakışını da değiştirecektir. İş yaşamında cinsiyet eşitsizliğinden kastedilen kadınlarımızın cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılığa uğramalarıdır. Ülke olarak gelişmek istiyorsak kadınlarımızın işgücüne katılımı özel olarak desteklenmelidir” ifadelerini kullandı.
HBR: Onurhan BAYRAKTAR
