TARIMI BİLİNÇLİ YAPMALIYIZ

Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, İnegöl Gazeteciler Derneği tarafından gerçekleştirilen Ramazan Sohbetleri programının konuğu olarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

TRAKTÖR KAZALARINA DİKKAT

Ramazanın en uzun günlere denk geldiğini belirten Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, ?Köylülerimizin büyük bir çoğunluğu oruçlarını tutuyorlar, işlerini de sürdürüyorlar ama bir şey hatırlatmak istiyorum. Geçtiğimiz sene Ramazan ayında 4 tane traktör devrildi ve vatandaşlarımız vefat ettiler. Güneşin altında zor şartlarda çalışıyorsunuz ve oruç tutuyorsunuz. Bir yıl içerisinde devrilen 4 traktörümüz de Ramazan ayında devrildi. Geçtiğimiz haftalarda da yine bu Ramazan ayında bir traktör devrildi ve vatandaşımız vefat etti. Bu konularda dikkatli olunmasını rica ediyoruz? dedi.

KÖYLÜNÜN AYAĞINA GİDİLMEYE DEVAM EDİLECEK

TÜV ile ortaklaşa gerçekleştirilen köylerdeki muayene hizmetinin hatırlatılması üzerine konuşan Sezai Çelik, ?Projeyi ürettiğimizde ve muhtarlarımızdan traktör listesini istediğimiz zaman köye karayolları mı gelirmiş diye 100 traktör olan yerde 20 kişi adını yazdırdı. Buna rağmen 2 bin 300 traktörümüzün köylerine giderek muayenelerini yaptırdık. Bunu yaptırırken traktörcülerimize müthiş bir katkıda bulunduk. Bir torba yasa çıkmıştı. Yıllardır fenni muayenesini yaptırmayan traktörcülerimizin yaklaşık 600 lirayı bulan ödemesi 150 liraya düşmüştü. Bu da bizim için bir fırsat oldu. Bir gün işinizi bırakacaksınız, TÜV´e ineceksiniz, belki yaptıramayacaksınız? 2 bin 300 traktörden çiftçinin cebinde 3,5 trilyon kalmasını sağladık ve eksik kalan traktörleri tamamladık. Yeniden biriken traktörlerin ayağına gidip yine fenni muayenelerini yaptıracağız. Çok güzel bir proje oldu, birçok yerden aradılar. Bir anlamda model olmuşuz. O konuda çok dua aldık? şeklinde konuştu.

DOLU TEHLİKESİ GEÇTİ

Bursa bölgesinde yaşanan dolu afetleriyle ilgili konuşan Çelik, ?Bölgemizde çok zarara yol açtı. Çok güzel yerlerde yaşıyoruz ama bölge olarak kırağı ve dolu konusunda afet bölgesindeyiz. Uludağ dibimizde, ormanlar bol, yüksek dağlar var, İnegöl ovada ve bunlar bize dezavantaj getiriyor. Her sene dolu yaşamamıza rağmen bu sene İnegöl´de olmadı. Bize göre dolu mevsimi geçti diyebiliriz. Eskiden bahar yağmurları Nisan-Mayıs´ta olurdu. İklimler değişmeye başladı, Nisan yağmurları Mayıs 15-Haziran 15 arasına kaydı. Dolu gece yağmaz. Aşırı güneşte yağmur yağarsa gerçekleşir.  Bundan sonra yağacağını zannetmiyoruz? diye konuştu.

TARIM BÖLÜMÜNÜ İŞLEVE SOKMAK İSTİYORUZ

Tarımsal anlamda yapılan çalışmalara değinen Çelik, ?İnegöl esasında bir tarım şehridir. Cerrah fasulyesi, Kurşunlu fasulyesi,Hamamlı domatesini çocukluğumdan biliyordum. Buralar tahıl ambarı gibi, meyve-sebze deposu gibidir. Sonrasında mobilyamız, köftemiz, Oylat´ımızla İnegöl´ümüz gelişti. Tarım bu anlamda mobilyanın gölgesinde kaldığı için özellikle son zamanlardaki çalışmalarımızla gündeme geldi. Bunlardan biri de İnegöl´de bir tane tarım lisesi olması gerektiğini düşünerek proje başlattık.Vekilimiz Hüseyin Şahin´in kapısını çaldık. Kolay işler olmadığını gördük. Liseyi buraya getirene kadar Vekilimiz de epey zorlandı. Tarla Bitkileri, Bahçe Bitkileri, Makine ve Ekipman ile Süs Bitkileri ve Peyzaj bölümleri var. İnegöl hızla gelişen bir yer. Sürekli yeni peyzaj alanları oluşuyor ve sıkıntılar yaşanıyor. Bize hitap etmese de bu sebeple peyzaj bölümünü de istedik. Bizim İnegöl Tarım Lisesi´ni 5 öğrenci tercih etmiş. Bu sene çalışıyoruz ama zor bir sektörüz. Köyden inen bir çocuk ?Yeniden tarlada mı çalışacağım´ diyerek bölümümüzü tercih etmiyorlar. 1 sınıf açabilmek için hocalarımızla bizzat çalışıyoruz. 1 sınıfımızı açsak lojistik, ekipman desteği de sağlayacağız ve devamında diğer sınıfları da açacağız. Tarımı sevdirmeye çalışıyoruz. Bugün kendi tarlanda çalışıyorsan bile geçmişten gelen tecrübelerle yeni gelişimleri birbirine harmanlayıp çok güzel tarımcı olabilirsin. Bu konuda umutsuz olmamak lazım. Öyle velilerimiz de var ki; çocuğumu hiçbir yerde çalıştırmayacağım sadece bilinçli çiftçi olsun diyerek getiriyorlar. Biz sürekli normal işimizin dışına çıkıyoruz, bu işler bize külfet getiriyor ama ben ve arkadaşlarım çalışmayı seviyoruz. İnşallah sınıfımızı açacağız? ifadelerini kullandı.

BİLİNÇLİ TARIM İÇİN TAHLİL YAPTIRMALIYIZ

Türkiye´nin elinde bulundurduğu tarım imkânlarını iyi değerlendiremediğinin belirtilmesi üzerine konuşan Çelik, ?Hollanda´da 100 çeşit peynir gördüm. Bizde 10 çeşit ya vardır ya yoktur. Adamlar bu işi sektör haline getirmişler. Her şeyin çeşidini yapmaya, topraklarını en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorlar. Biz 350 bin TL maliyetle İnegöl´e toprak tahlil laboratuvarı yaptırdık ve buna takviye yaparak yaprak tahlilleri de yapmaya başladık. Yapmadan önce sadece 350 bin TL´lik bir yatırım diyerek geçmiyoruz. 3 tane personel çalıştırıyorsunuz. Çiftçilerimiz sorardı; Antalya´ya oraya buraya gönderiyoruz, bir laboratuvar yapacak mıyız diye. Biz de yaptık. Fakat çiftçimiz pek rağbet göstermiyor. Doktora gittiğinizde ilk önce kan tahlili ister daha sonra ilaç verir. Toprağın kan tahlili de laboratuvardır. Kiraz tarlası yapıyorsunuz 4 sene güzel gelişiyor sonra bir durgunluk yaşayıp geriye doğru gidiyor, 4 yılınız boşa gitmiş oluyor. Bir toprak tahlili yaptırdığında 10-15 sene yaptırmayacaksın sanılıyor hâlbuki ekininiz toprağın mineralini, yapısını değiştiriyor. 2 senede bir toprak tahlili yapılması gerekiyor. Böyle güzel bir yatırım yapılmış. Maliyeti de yüksek değil. Eksiğinizi reçete yazalım. Bilinçli tarım yapalım. Hollanda toprak tahlili yaptırmadan 2-3 senede böyle bir konuma gelemez. Bilinçli tarım buradan geliyor? dedi.

TARSİM EKSPERLERİNDEN MEMNUN OLANI GÖRMEDİM

TARSİM ile ilgili konuşan Çelik, ?Yıllardır herkesin söylediği bir şey vardı, tarım ürünleri sigortalanması gerekir. Bu hükümetin çiftçi için yaptığı en güzel şeylerden biri TARSİM´dir. Bir havuz var, bir kısmını devlet karşılıyor. Sıkıntı uygulamada. TARSİM eksperlerinden 1 kişinin memnun olduğunu görmedim. Çağırıyorsunuz dondan sonra çabuk gelmiyorlar, işlem yapılması zamanında olmuyor. İnegöl´de seralar var. Seracı arkadaşlar TARSİM sigortacılarının sıkıntılarını yaşadılar. 40 ile 100 bin lira arası zarar ettiler. Konuyu bölge müdürümüzle sıklıkla paylaşıyoruz. Bu sene çok şükür bir sıkıntı yaşamadık. Bursa´da en çok kiraz İnegöl´de üretilir. En çok şeftali İnegöl´de üretilir. Bir tek armutta ikinciyiz. Buralar kiraz bölgesi. Kiraz çatlamasını TARSİM sigortası kapsamına sokmak istiyoruz. Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar da bunu dile getiriyor. Yağmurlar başlıyor, kiraz çatlıyor, kalite düşüyor. Kiraz çatlaması TARSİM sigorta kapsamına girmesi lazım. Bursa´da da TARSİM sigortası yaptırma anlamında iyi derecedeyiz. Gönül ister ki bütün çiftçilerimiz sigortalarını yaptırsınlar? şeklinde konuştu.

TERÖRİSTLER SİTEYİ HACKLEMİŞ

Ziraat Odası sitesinin terör örgütleri tarafından hacklendiğini belirten Çelik, ?Orada İnegöl´ün lokomotif tarım ürünlerini yansıtıyorduk. İnegöl´de 120 desen ürün var. Yetişmeyen sadece narenciye ve muzdur. Onun haricinde her şey yetişiyor. Patates, pancar, ayçekirdeği, elma, armut, kiraz, erik, sebze çeşitleriyle yetişiyor. İnegöl´de ön plana çıkacak ürünümüz arz talep meselesine göre belirlenir. Yeni bir alternatif ürün sıkıntımız yok. Sadece pazar meselesi? dedi.

ERKEN UYARI ÇOK ÖNEMLİ

Erken uyarı sistemiyle ilgili konuşan Çelik, ?2 tane erken uyarı sistemimiz var. Görevliler sabah akşam sisteme bakarak hava değişimlerini gözlemliyorlar. Bu köyde paylaşılmak suretiyle bilgi veriliyor. Çiftçi havanın durumuna göre ne geleceğini biliyor. Yağmurlardan sonra hastalıklar gelir. İnsan da öyledir. Hastalık geldikten sonra yapacaklarınız fazla etki etmez. Erken uyarı sistemlerimiz bu anlamda çok önemli. Sistemi yaygınlaştırmak istiyoruz. İnegöl Belediyemiz de sağ olsun tarımın içinde, çok hizmetlerini görüyoruz? diye konuştu.

HER AN HER ŞEYİN İÇERİSİNDEYİZ

Ayçekirdeği tanıtımı altında başladıkları yolda fuar takvimine girerek güzel bir şekilde yollarına devam ettiklerini belirten Çelik, ?O günlerde Belediyemiz tarımla ilgili ne yasal ne de farklı türlü bir sponsorluk, yarımda bulunmadı, kanunlar gereği söz konusu değildi. Ona rağmen ilk başladığımız günden bugüne kadar İnegöl Belediyesinin sonsuz desteklerini gördük. O yönden şanslı bir ilçedeyiz. Belediye Başkanımız ve diğer kurumlarla uyumlu şekilde çalışıyoruz. Bu sene 15 tane köyde sertifika dağıttık. Denetimli serbestlikten yararlanan mahkûm arkadaşlara bile eğitim seminerleri veriyoruz. Her an her şeyin içerisindeyiz. Organize olarak çalışıyoruz. Hiçbir zaman ben yaptım demedim, biz dedim? ifadelerini kullandı.

SİYASETİN ZAMANI VAR

Siyasi bir çalışmasının olup olmayacağının sorulması üzerine konuşan Çelik, ?Eski Başkanımız Niyazi ağabey siyasete girmek istemişti. Nereden gireceği tercihini de kendisi yaptı, görüş meselesi. Ben bu görüşte değilim. Odalarımız siyaset üstüdür. Odada dururken siyasete asla girmem. Teklif gelmedi mi zannediyorsunuz. Teklif de geldi ama girmem. Siyaset üstü bir kurumuz. Görevimin bitmesine 1 ay kalmış o arada bir seçim var, başkanlığı arkadaşlara bırakıyorum dediğim zaman neden siyaset yapmayayım. Kendime yakın gördüğüm bir yere girerek siyaset yaparım. 28 yaşlarında muhtar olmuştum. İnsanlara hizmet etmek benim sevdiğim bir şey. Siyasi hayatım olabilir ama zamanı var? dedi.

ÇİFTÇİ 2 BİNA ARASINDA MEKİK DOKUYOR

Ziraat Odası ile İlçe, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü´nün tek çatı altında toplanması konusunun sorulması üzerine konuşan Çelik, ?Bu konuyu Vekilimiz ile görüştük ama kendisi şuan çok yoğun. Ramazandan sonra bu işle alakalı hamle yapacağını söyledi. İnegöl´e bundan sonra yapılacak en güzel şey İlçe Tarım ile Ziraat Odası´nın bir çatı altında olmasıdır. Çiftçi bir oraya bir buraya gezip duruyor. Türkiye´de bunun örnekleri var. Çiftçi giriyor 2 kurumda da işini bitirip gidiyor. Yıl boyunca çiftçi İnegöl´de 2´si arasında gidip geliyor. Bu bina olması gereken bir şey. Memurlar bu konuda açıklama yapamıyorlar. İlçe Tarım binasını güçlendirmeyle alakalı bir çalışma yaptılar. Bu 400 bin TL maliyet ediyor. Bu güçlendirmeye harcanan para boşa gidecek. Hal böyle olunca arkadaşlarımız kendi yapmaları gerekenleri yaptı. İlçe Tarım binasının yapılmaması için herhangi bir sebep yok. Lunaparka doğru çekerek yeni bir bina yapılabilir gibi birçok alternatif var. Olması gereken şeylerden bir tanesidir bu. Ziraat Odaları o kadar önemli konumda ki Türkiye´de en çok üyesi olan kurum biziz. 788 tane Ziraat Odaları var. Bazı bölgelerimizde iyi niyetler suiistimal edildiğinden dolayı onların sıkıntılarını da biz çekiyoruz. ÇKS´yi dahi devlet bize devrediyordu ama bazı usulsüzlük ve benzeri şeylerden dolayı durmuş vaziyette. Bazı bölgelerimizde toprak tahlili yapılmış gibi yapıp bütün kâğıtları kesip devleti dolandırdılar. Yeni Bakanımız bunun farkına varıp toprağa olan desteği kesti. Bir işin o noktasında değiliz, hizmet noktasındayız? açıklamalarında bulundu.