TBMM’nin üstünde hiç bir güç yoktur

CHP İnegöl İlçe Başkanı Kemal Torun, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayınladığı basın bildirisinde şu sözlere yer verdi. “ Birinci dünya savaşı sonrası Osmanlı Devleti çok ağır koşullarla Mondros  Ateşkes Antlaşması imzalamıştır. Anlaşmaya göre Anadolu emperyalist devletlerin tarafından işgale başlandı.  19 Mayıs 1919 da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal durumu şöyle özetler "Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu gurup birinci dünya savaşında yenilmiş, ağır şartları olan bir anlaşma imzalamış, uzun süren savaşlar nedeni ile ulus yorgun ve fakir durumdadır. Ülkeyi savaşa sokanlar kendi hayatlarının derdine düşerek ülkeden kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin tahtını güvenceye alabilmek için itilaf devletleri ile işbirliği halindedir. Anlaşma gereği ordu terhis edilmiş kalanların elindeki silahlar ve cephaneler toplanmıştır." Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Havza da, Amasya da sivil örgüt temsilcileri ile toplantılar yapar "yurdun bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı tehlikededir". Bunun için Sivas’ta kongre toplanmasını ister. Amasya'dan Sivas'a uğrar ve Erzurum'a geçer. 23-27 Temmuz 1919 tarihleri arası Erzurum da 4 günlük kongre sonrası şu bildirge yayınlanır. Ulusal sınırlar içerisinde yurt bir bütündür işgallere karşı birlikte direnileceği gerekirse geçici bir hükümet kurulacağı, İstanbul da bulunan Meclisi Mebusanın hemen toplanması zorunludur. Atamızın Amasya’ dan işaret ettiği Sivas Kongresi 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında yapıldı ve şu kararlar alındı.

1. Mondoros Ateşkes Antlaşması sırasındaki sınırlar içinde ülke bir bütündür.

2. İçte ve dışta etkinliği artırmak için yeni bir oluşum zorunludur. Ulusal bir meclis toplanmalıdır.

3. Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyetleri ile çeşitli direniş örgütleri tek bir merkeze bağlanmalıdır. Böylece Sivas'ta toplanan heyeti temsiliye ulusal bir nitelik kazanmıştır.

20 Ekim 1919 tarihinde Bahriye Nazırı Salih Paşa ile Atatürk görüşerek İstanbul’ da meclisi mebusanın bir an önce toplanması kararı alındı. 1919 Aralık başında İstanbul da toplanan meclisi mebusan ulusalcı bir yapıdan oluşuyordu. Bu durum işgalci devletlerin hoşuna gitmedi. Padişaha yaptıkları baskılar sonucu padişah tarafından meclis dağıtıldı ve üyeleri tutuklanmaya başladı. Bunun üzerine Mustafa Kemal meclisin Ankara’da toplanmasını istedi. Ankara da Türkiye Büyük Millet Meclisini topladı. İşgalci güçler Türkiye Büyük Millet Meclisinin dağıtılması için padişaha baskı yaparken, ülkemiz de bir çok yerde iç ayaklanma ve isyanı desteklediler. Kurtuluş savaşımız bu şartlar altında 23 Nisan 1920 tarihinde toplanan Ulusal Meclis tarafından iç isyanlar ve emperyalist devletlere karşı Mustafa Kemal önderliğinde toplanarak dünyada eşi benzeri olmayan Ulusal Meclis tarafından yönetilen tek bağımsızlık savaşıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi çağdaş ve demokratik devlet yapısını kuran iradedir. Emperyalizme karşı mazlum milletlerin kurtuluşu için işaret fişeği olmuştur. 24 Nisan günü toplanan mecliste Mustafa Kemal meclis başkanlığına seçilmiş ve yönetilecek savaşın hedeflerini şu şekilde belirlemiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin üstünde hiç bir güç yoktur. Aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi yaşama ve yürütme erkini kendinde toplamıştır. Bir yıl sonra meclisin açılış yıl dönümü 23 Nisan Hakimiyet’i Milliye Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. Daha sonra çeşitli etkinlikler ile 23 Nisan 1929 tarihinde çocuk esirgeme kurumu kurtuluş savaşı şehitleri çocuklarına atfen çocuk haftası olarak kutlanmaya başlandı. 1935 tarihinden itibaren bu iki etkinlik birleştirilerek 23 Nisan Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı olarak kutlanmaya başlandı. Kurtuluş savaşında din, dil, ırk, zengin fakir gözetmeksizin bu uğurda şehit düşen şehitlerimize ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere gazilerimizi minnetle rahmetle anıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutluyorum.”