ÜLKEYİ İMF KISKACINDAN KURTARDIK

AK Parti Bursa Milletvekili ve 25. Dönem Milletvekili Adayı Hüseyin Şahin, beraberinde Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban, AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte İnegöl Esnaf Sarayı?nda bulunan Esnaf Odaları başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi.

AHİLİK GELENEĞİNİ BİLEN BİR TEŞKİLAT

Gerçekleştirilen ziyaret esnasında bir konuşma yapan İnegöl Şoförler Odası Başkanı Bahattin Korkmaz, ?Esnaf Odalarını ziyaretinizden dolayı teşekkür ediyorum. 7 Haziran?da yapılacak olan Genel Seçimler ile alakalı esnaf odalarımızı ziyaret ettiniz. Seçimler demokrasinin armasıdır. Seçimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizlere ve diğer partilere hayırlı sonuçlar temenni ediyorum. Küçük esnaf dediğimiz teşkilat kendi yağında kavrulan, ahilik geleneğini bilen bir teşkilattır. Sizin şahsınızda dertlerimizi anlatacağız, yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı istişare edeceğiz. 7 Haziran?daki seçimlerin ülkemize, İnegöl?ümüze, Bursa?mıza hayırlı olmasını temenni ediyorum? dedi.

230 MİLYAR DOLARDAN 830 MİLYAR DOLARA?

5 gün sonra sandığa gidileceğini belirten AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ise, ?Sandık, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Siyasi partiler demokraside vardır, hükümet olmaları sürecinin ilk basamağı sandıktır. Türkiye?de çok partili siyasi erk 1946?da başlıyor ama o dönemde ilginç bir seçim oluyor, açık oy gizli tasnif oluyor. Sonrasında da 1950 ile beraber gizli oy açık tasnifle demokratik süreç gelişmeye başlıyor. Demokrasi tarihimizde çok aksaklıklar var ama son 12,5 yıldır AK Parti olarak biz iktidardayız. Türkiye?de 3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara geldik, 3 dönem üst üste halkımızdan vize aldık. 7 Haziran 2015 parlamento 25. Dönem yenileme seçimleriyle hem milletvekilleri belirlenecek hem de milletvekilleri sandalye dağılımına göre yeni kurulacak olan hükümet belirlenecek. Hükümet belirlenmesi sürecinde AK Parti olarak istikrar sürecini, Türkiye?nin büyüme sürecini, yeni, büyük ve lider Türkiye?yi hedefleyen, eski vesayetçi anlayışı reddeden ve ona karşı mücadele veren, bunun içerisinde de birçok badireyi atlatmış bir siyasi hareketiz. 2001 yılında kurulduk. Dünya siyasi tarihinde totaliter rejimler haricinde kurulduktan 14 ay sonra iktidara gelen çok partili demokrasilerle başka siyasi bir hareket yok. Türkiye bütün dünya ölçeğinde incelenen ve incelenmesi gereken bir siyasi harekettir. Bunu başarıyla da yukarıya doğru ilerleten, ülkeyi aldığı noktadan ekonomik rakamlar değeriyle 3,5 katı yukarıya taşıyan bir siyasi harekettir. 3 Kasım 2002?de ülkeyi aldığımızda ülkenin 88 milyar bütçesi vardı. 2003 bütçesini biz yaptık, 119 milyar liraydı. 88 milyarlık bütçe 2002 yılında, 3 partili koalisyon döneminde oluşturulan bütçenin yüzde 46?sını faize ödeyen bir bütçeydi. 44 milyar lirasını faize ödüyordu, geri kalanıyla emeklisine, memuruna, işçisine, sağlık sektörüne, diğer sektöre, bakanlıklara pay ayırıyordu. Bu bütçe yetmiyordu. Bütçe yetmeyince ne yapmak lazım? Borçlanmak lazım. Devlet olarak hükümetler borçlanıyordu ve borçlandıkça da faiz ve enflasyon sarmalı Türkiye?yi bir türlü terk etmiyordu. En son yaşadığımız ekonomik kriz 3 partili siyasi koalisyonun partiler arası uzlaşmada sıkıntı çıkması ve Cumhurbaşkanının buna başkanlık etmesiyle ?Anayasa kitapçığına bakınız? diye onları uyarması sonucunda yaşanmıştı. Faizler yüzde 7 binleri görmüş, 7 binlerden sonra Türkiye?de yurt içerisinde enflasyon ve faiz sarmalındaki döngü negatif yönde büyümeye başlamış. O büyümenin pozitif olması, enflasyonun büyümesi ekonomik açıdan negatif bir büyümedir. Türkiye?de o dönemde birçok fabrika, küçük işletme, esnaf, sanayici, tüccar işine son vermek durumunda kalmıştı. Çok uzun süren bir kriz süreciydi. Türkiye?de Ekonomi Bakanı?nı kendi içerisinden çıkartamayan bir hükümet Dünya Bankası?ndan bir bakan getirmişti. İMF ile Stand By antlaşması imzalanmıştı. Bu antlaşmayla o dönemde tütüne, pancara ve bir takım tarım ürünlerine kotalar konmuştu. Türk tarımının önüne de bir bariyer konulmuştu. Siz krediyi aldığınız zaman bunun bir yaptırım gücü oluyor, kotaları koyuyordu. Tarımdaki geriye gidiş hızlanmıştı. Türkiye?nin içinde bulunduğu bu İMF kıskacından sürdürülen ekonomik başarı sonucunda kurtulduk. 230 milyar dolardan aldığımız GSMH?yı, bugün 830 milyar dolar seviyesine çıkardık. Yaklaşık 3,5 katı bir büyüme oldu? şeklinde konuştu.

HBR: Onurhan BAYRAKTAR