YENİ İŞ GÜVENLİĞİ KANUNU NELER GETİRECEK

 ‘Yeni iş güvenliği kanunu ve işçi güvenliği’ konusunda bir basın bildirisi yayınlayan More Enstitü Yönetim Kurulu Başkanı ve İş Güvenliği Uzmanı Oğuzhan Karagül,

ajanslara düşen her iş kazası haberinde gündeme gelen İş Sağlığı ve Güvenliği yasa çalışmalarının nihayet tamamlandığını söyledi.  

KÜÇÜK-BÜYÜK, ÖZEL-KAMU HER YERDE SAĞLIK ÇALIŞANI OLACAK

Yeni kanunla birlikte gelen değişiklikleri ve uygulamaları anlatan Oğuzhan Karagül, şöyle konuştu: “Yeni Kanunla; sadece 4857 sayılı iş kanununa tabi işyerleri değil, tüm organizasyonların kapsamda olması ve işyerlerinde çalışan sayısıyla ilişkilendirilen bazı hususlarda, çalışan sayısı kriterinin kaldırılması gibi bazı önemli adımların atıldığını söylemek mümkün gözüküyor. Fakat kanaatimce en etkili vurgulamalar çalışanların eğitimlerinde yapılmıştır. Hatta toplum dikkatinin iş sağlığı ve güvenliğine çekilmesini sağlayacak ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyoların, ayda en az altmış dakika yayın yapma zorunluluğu getirilmiş, bu yönüyle eğitim faaliyetleri genelleştirilmiştir. Küçük-büyük veya özel-kamu tüm organizasyonların bir sağlık personeli, bir işyeri hekimi ve bir iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu, çalışanların sağlık ve emniyet koşullarında tarifsiz bir kalite sıçrayışına sebep olacaktır. Kurumlar bu zorunluluğu; hizmet alım şeklinde ve part-time olarak karşılayabilecek ve hatta çalışan sayısı on kişiden az olan işletmeler, devlet desteğine tabi olacaklardır. Yani kurum organizasyonunda muhasebe, satın alma, pazarlama ve üretim gibi faaliyetlerle birlikte birileri de, çalışanların sağlığı ve güvenliği konularında çalışma yapacaklardır ve işleri bu olacaktır.”

Karagül, bu çalışmaları yapanların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ve alanlarında uzmanlık unvanları olan kişiler olacağına da vurgu yaparak; “Bir başka deyişle; her bir atölye, her bir inşaat şantiyesi, her bir maden ocağı ve hatta her bir alışveriş merkezi, uzmanlık düzeyinde eğitim almış ehil kişilere emanet edilecektir. Ve tabi çalışanların eğitimleri… Bu konu üzerinde çok güçlü vurgulamalar görmekteyiz. Yeni Kanunla artık her organizasyon, bir eğitim planı yapmak ve uygulamak zorundadır. Çalışanlara işe başlamadan önce mutlaka bir eğitim verilecektir. Bu eğitimde; yapılacak işe veya işlere ait özel risklerin neler olduğu, bu risklerden nasıl korunacağı, çalışanların yasal haklarının neler olduğu ve acil durumlarla ilgili kimlerin ne görevi olduğu şeklinde bir bilgi aktarımı yapılacaktır. Son olarak yine OHSAS literatüründen mevzuatımıza hediye edilen ‘İş geliştirme ve sürekli iyileştirme’ çalışmaları (pro-aktif yaklaşım) kanunsal bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizler işletmelerimize OHSAS18001 sistemi kurarken, uluslar arası bir direktif olarak iyileştirme faaliyetlerini standardize etmeye çalışırız. Dönemsel iş sağlığı ve güvenliği hedeflerini, düzeltici ve önleyici faaliyetleri kullanarak risk değerlendirmelerini revize eder ve sürekli gelişim mantalitesini sistem içerisinde konumlandırmaya gayret ederiz. Buna benzer bir yaklaşımla kurumlarımız; iş ve çalışma yöntemleri üzerinde bir geliştirme süreci tanımlamak ve faaliyetlerini, bu mantığa göre disipline etmek zorundadırlar. Çıktısı insan sağlığı olan ve insanın değerinden ötürü bizce en önemli süreç olan iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları; bu yeni kanunla birlikte farklı bir mecrada olgunlaşmaya devam edecektir. Kanun şartlarıyla atfedilen bazı uygulamalarda yönetmelik veya uygulama tebliğleriyle yapılacak detaylandırmaların akabinde ülkemize yakışan bir iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına kavuşmuş olacağız. Bu yeni süreçte, özellikle çalışan eğitimlerine hassasiyetle önem verilmeli ve örnek uygulamalarla sürece destek olmaya gayret edilmelidir. Sağlıklı gelecekler; sağlıklı çalışanlarla inşa edilebilecektir”dedi.