Yılbaşı kutlamalarına tepki

Türkiye'de yapılan kutlamaların bir kültür emperyalizmi olduğunu belirten Baykan, "müslümanlara ait hiçbir bayramı kutlamayanların, bizim hiçbir gelenek ve göreneğimize göre hareket etmeyenlerin kısacası başka medeniyetlerin inanç ve kutsallarına tabi olma, onlara benzeme arzumuzu anlamak mümkün değildir" dedi.

SEBEBİNİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL

Baykan yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Göklerin ve yerin yaratıcısı Hz. Allah, geçtiğimiz 2 senede biz Müslümanlara ders niteliğinde, ibret alınması gereken,   birçok hadise yaşattı. Bütün bunlara rağmen Müslümanların, Müslümanlar ile hiçbir alakası olmayan Hıristiyanların Noel Bayramı’nın kutlaması, onlara benzercesine partiler düzenlemesi , gayri ahlaki eğlenceler ile alkol tüketmesi biz Müslümanlar için çok hazin, çok tehlikeli bir durumdur. Hıristiyanların, Müslümanlara ait hiçbir bayramı kutlamamalarına, bizim hiçbir gelenek ve göreneğimize göre hareket etmemelerine rağmen,  bizim onlara benzeme arzumuzun, özentimizin ve taklitçi zihniyetlilerin bu yaşantılarını  anlamamız, meşru kabul etmemiz mümkün değildir. Bu bir kültür emperyalizmidir.”

NESİLLER NOEL BABA'DAN HEDİYE BEKLER DURUMA GELDİ

"Bu gün Akşemseddin ve Şeyh Edebali‘yi bilmeyen nesiller,  Noel Baba‘dan hediye bekler duruma geldi. Kurban Bayramında hayvan hakları havarisi kesilen kesimler  Noel‘de kesilen hindiler karşısında sessizliğe bürünüyor."

Yan yana gelmesi mümkün olmayan iki kelimeyi birlikte kullanmayı bile başaran bu batı medeniyeti  bize bunu normalleştirmiş ve büyük bir çoğunluğumuza bunu kabul de ettirmişlerdir. Nedir bu? MİLLİ ve KUMAR . Ekonomik buhran içindeki toplumumuza, zehiri ilaç diye sunmuşlardır. Yutması kolay olsun diye süsleyerek, ambalaj ve paketlemesini de düzgün yaparak bize bunu MİLLİ PİYONGO diye yutturmuşlardır.

MEDYADA ALGI YAPILIYOR

"Kitle iletişim araçlarının hepsiyle küresel güçler tarafından yılbaşı kutlama konusunda insanlar üzerinde algı yapılıyor. Kendi İslami değerlerimizi ve kültürel mirasımı maalesef ki vatandaşlarımızın üzerine özellikle de gençlerimizin üzerine bir türlü geçiremedik.  Eğer gerçekten bu kültür geçişini ve manevi şuuru aşılayabilseydik, toplumumuz şu anda yılbaşı akşamı hindi yemeyecekti, alkol tüketmeyecekti,  gayrı ahlaki eğlence ortamlarına bulunmayacaktı.  Bizler de böyle konuları gündemimize almış olmayacaktık."

Belki diyecekler, arkadaş bıkmadınız mı bu konuları gündeme getirmekten.  Bir siz mi kaldınız. Sizde susun, siz de uyun diye. Biz de böyle düşünenler cevap olara merhum liderimizin sözü ile cevap veririz.  “ Biz Siyonizmin hapishanesinde isyan çıkarmış birkaç Müslümanız!” Prof. Dr. Necmettin Erbakan

 

 

 

Toplumumuz  özellikle aile yapımızdan bozulmaya başladı ve bu bozulma artarak devam ediyor. Toplumumuzun bu en temel ve küçük yapısı olan aile kavramı, mevcut yönetim sistemi dolayısıyla yıpratılarak, dönüştürülerek bozguna uğratılıyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle tüm aile fertlerinin çalışması ahlak ve maneviyattaki tahrifatlar, batı kültürü dayatmaları, İstanbul Sözleşmesinin ve uzantılarının yıkıcı tesirleri … Maalesef kendi medeniyetimizi, kendi inancımızı, milli olma duygularımızı  köreltmektedir.  Erbakan Hocamızın da dediği gibi Siyonist toplumlar biz Müslüman toplumları maddi ve  manevi içten içe sömürüyorlar.

ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT

"Bizler Milli Görüşçüler olarak ana felsefemiz toplumumuza ahlak ve maneviyat aşılamak,  şuurlu müslümanlar yetiştirmektir. Bizler bunun için çabalayan inançlı müslümanlarız. Vatandaşlarımız yönetim yetkisini bizlere verdikleri zaman da ahlak ve maneviyat çerçevesinde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Allah tüm milletimize hidayet versin. Gelecek yılın tüm halkımıza hayır ve bereket getirmesi  için dua edelim."