www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


İNEGÖL KAMUOYUNA DUYURULUR


Aşağıdaki ifadeler eski hastane alanına yapılmakta olan ve şuan yapım çalışmaları duran, belediye sarayı projesi ile ilgili hakkımda açılan davanın mahkeme heyetine yönelik savunmasıdır.

Konuya ilişkin gazetemizde yaklaşık 1 ay süresince yer alan haberlere ve kaleme aldığım yazımlarından ötürü, şahsımı para cezası ile cezalandırmak suretiyle susturmak, ya da sindirmek isteyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş´a bir çift sözüm var. 

Makam sahibi, otorite sahibi, para ve güç sahibi olabilirsin. Ve başın sıkıştığında, tüm bu sahip olduklarının ardına sığınabilirsin. Ama bizim tek gücümüz ve sığındığımız Yüce Allah´ın adaletidir. Şahsıma yada gazetemize ne tür ceza uygun görülürse görülsün, sizin gibi siyasetçilerle gücümüz ve imkanlarımız olduğu müddetçe sonuna kadar mücadele etmeye devam etmeye kararlıyız.

İnegöl Belediyesi tarafından inşa ettirilen belediye sarayının ihalesini İstanbul menşeli Nas inşaat firması kazanmıştır.

Bu projenin yapılacağı sahanın sondajını yaparak zemin etüt projesini hazırlayan firma ise İnegöl´de faaliyet gösteren JEMAR Mühendisliktir.

Belediye sarayı inşaatında rant ve usulsüzlük olabileceğine dair yaptığımız tüm haberler ve şahsımın kaleme aldığı tüm köşe yazıları şahsıma gelen bir ihbar üzerine gerçeklemiştir.

Peki bu ihbar nedir?

Belediye sarayının yapılacağı sahada sondaj çalışmaları yapılıp zemin etüt projeleri hazırlanmış ve akabinde proje ihaleye çıkmış, ihaleyi NAS İnşaat firması kazanmıştır.

İhale sonrası NAS İnşaat firması, hafriyat çalışmalarına başlaması gerekirken, Ankara menşeliAkademi Mühendislik Firmasını yeniden sondaj yapması için görevlendirmiştir. Akademi Mühendislik firması, sondaj için İnegöl´e ekip ve ekipman göndermek yerine, İnegöl´de faaliyet gösteren bir firmaya bu işi yaptırmayı planlamış ve tevafuk olacak, bu projenin zemin etüt projelerini hazırlayan JEMAR Mühendislik firmasının sahibi Ayhan Çamlıdağ ile irtibat kurmuştur. Telefon görüşmesinde Ayhan Çamlıdağ´a sondajın yapılması teklifini sunan yetkili, çalışmanın yapılacağı alanın konumunu mail aracılığı ile Ayhan Çamlıdağ´a göndermiştir.

 Çamlıdağ, kendisine gelen mailde sondaj yapılacak alanın daha önce kendi firmasının çalışma yaptığı eski hastane alanı olduğunu görünce, bir yanlışlık olabileceğini düşünerek, karşı tarafa ?burası belediye sarayının yapılacağı alan, burasının sondajları yapıldı, zemin etüt projeleri hazırlanıp ihaleye çıktı ve şuan inşaat çalışmalarına başlanacak? demesi üzerine,telefonun diğer ucundaki şahıs, sondajın sağlıksız olduğunu belirterek, yeniden yaptırmak istediklerini ifade etmiş, bunun üzerine Ayhan Çamlıdağ, çalışmayı kendi  firmasının yaptığını ve sağlıksız olduğunu neye dayandırdığını sorunca, karşı taraf baltayı taşa vurduğu anlayınca ?ben sizi sonra yeniden arayacağım? demiş ve gün içerisinde yeniden arayarak, firmaların bu tip büyük ihalelerde, dip fiyat vererek ihaleyi aldığını, sonrasında ise zemin etüt projelerini değiştirmek suretiyle kar elde ettiklerini söylemiş ve bunun için yeniden sondaj yaptırmak istediklerini ifade etmiştir. Dolayısıyla burada bir proje değişikliği için sondaj teklifi yapılmıştır. Ancak Jemar Mühendislik Firması Sahibi Ayhan Çamlıdağ, bu teklifi ret ederek işi kabul etmemiştir.

Sonrasında ise akademi Mühendislik Firması, kendi ekip ve ekipmanı ile İnegöl´e gelerek sondaj çalışmalarına başlamıştır.

Şahsım, bu telefon görüşmesine vakıf olduktan hemen sonra olabilecek rant ve usulsüzlüğü önlemek üzere harekete geçtim. Zira semin etüt projelerini değiştirmek suretiyle 5 ila 10 milyon liralık bir ranttan söz ediliyordu.

Akademi Mühendislik firmasının hastane alanında sondaj çalışması yaptığı sırada sahaya bizzat muhabir çalışanım ile birlikte giderek, sondajı yapan yetkili kişiye; ?burada niye sondaj yapıyorsunuz, burası ihale edildi, hafriyata başlanması gerekmiyor mu? diye sorduğumda, ?onu belediye yetkililerine sorun, biz verilen görevi yerine getiriyoruz? cevabı aldım.

Bunun üzerine Mühendis kökenli belediye başkan yardımcısı Turgay Yel ile telefon görüşmesi yaparak durumu kendisine ilettiğimde, orada sondaj değil, güçlendirme yapıldığını ifade etti.  Akademi Mühendislik firması yetkilisinin sondaj yapıldığını söylemesi, belediye başkan yardımsının güçlendirme yapılıyor demesi, bendeki rant ve usulsüzlük kuşkusunu iyiden iyiye arttırdı. Zira sondaj çok farklı bir çalışma, güçlendirme çok farklı bir çalışma. İnşaat mühendisi belediye başkan yardımcısının bunu bilmemesi ya da dil sürçmesi mümkün değil. Kaldı ki bu dediğini de inkar etmedi.

Çelişkili ifadelere rağmen iyi niyetimizi koruyarak, konuyla ilgili ilk haberimizi ihale iptal mi oldu başlığı ile yaptık. Haberde ihale sonrası hafriyat çalışmalarının başlaması gerekirken, yeniden sondaj yapılmasının amacını sorduk ve edindiğimiz bilgilere göre bu durumun kamu ihale kanuna aykırı olduğunu ifade ettik.

Bu haberimize yetkili mercilerden herhangi bir yanıt gelmeyince, bu kez belediye başkan yardımcısı ile sondajı yapan firma yetkilisinin birbiri ile çelişen ifadelerinden yola çıkarak, ?çelişkili açıklamalar? başlıklı ikinci bir haber daha yayımladık. Amacımız kimseyi zan altında bırakmak değil, bir belediye yetkilisinin, ya da ihaleyi alan firma yetkilisinin kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapması idi. Ancak her iki taraftan da herhangi bir açıklama gelmiyordu.

Konuya ilişkin haber ve köşe yazılarımıza herhangi bir yetkilinin cevap vermemesi üzerine, burada bir usulsüzlük ve rant olabileceğine dair kuşkularımız iyiden iyiye arttı ve bu kez rant ve usulsüzlük olabilir iddialarının yer aldığı haberler yapmaya başladık. Ancak ne ilginçtir ki, ne ihaleyi alan firma yetkilileri, nede belediye başkanı Alinur Aktaş hiçbir açıklama yapmıyordu. Zira bir siyasetçi, ya da bir firma hakkında çıkan bu tür iddialara sessiz kalamazdı.

5 ila 10 milyon tl gibi ciddi bir ranttan söz edilirken, ilçemizdeki muhalefet parti siyasetçilerinin sessiz kalışı da bizi şaşırmıştı. Konuyla ilgili bir türlü kamuoyu oluşmuyordu.

 Kendi imkanlarıyla ayakta durmaya çalışan yerel bir gazete olarak, iktidar partisine mensup bir belediyeye bu tür iddialarla yüklenmenin gelecekte hukuki ve ticari bir risk olacağı düşüncesiyle kamuoyu oluşturmak için ilçemizdeki muhalefet partisi yetkililerini ve STK temsilcilerini göreve davet eden haberler yaptık.  Ancak ne yerel siyasetçilerimiz, ne STK´lar bu konuya dair tek bir kelime edemediler. Korktuklarını düşünüyorduk. Zira Başkan Aktaş´a muhalefet edenlerin yaşadıkları kamuoyunca bilinmektedir.

Bu kez bizzat bazı siyasetçilerimizi telefonla arayarak durumu kendilerine anlattım. Hatta telefon görüşmesindeki ayrıntılardan da söz ettim. Bunun üzerine Saadet Partisi´nin Mühendis kökenli yönetici Özgür Öztürk yaptığı açıklamada, iddiaların ciddi olduğunu belirterek, Belediye Başkanı Aktaş´ı kamuoyunu aydınlatmaya davet etti.

Başkan Aktaş, bu davete de kulak vermedi ve sessizliğini korumaya devam etti. Tabi Başkan Aktaş, bir yandan sessizliğini korurken, diğer taraftan da kendisine siyaseten ve ticareten yakın gördüğü bazı STK temsilcilerine, haberlerimizdeki iddiaları çürütecek açıklamalarda bulunması için ricada bulunduğuna dair bilgiler tarafımıza geliyordu. Müteahhitler odası başkanı Müteahhit işadamı Harun Ergün, yaptığı açıklama ile ihale sonrası yapılan sondajın normal olmasından söz ederek, iddiaların mesnetsiz olduğunu anlatmaya, Başkan Aktaş´ı haklı çıkarmaya çalıştı.  Tabi İnegöl Belediyesi´nden milyonluk ihaleler alan bir işadamının bu savunmasını açıkçası yadırgamadım.

Ancak müteahhitler odasının açıklaması kimseyi tatmin etmemişti Biz telefon görüşmesinde ihale sonrası sondajın niçin yapılmak istendiğini bildiğimizden, bu kez ilk sondajı yaparak zemin etüt projelerini hazırlayan Jemar Mühendislik Firması yetkilisini açıklama yapmaya zorladık. Birkaç gün sessiz kalan Ayhan Çamlıdağ, sonunda vicdanının sesine kulak vererek, bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamasında ihale sonrası yapılan sondajın şüphe uyandırdığını ve kamu ihale kanununa aykırı olduğunu ifade etti. Çamlıdağ, açıklamasında Akademi Mühendislik firması ile yaptığı telefon görüşmesinden ise hiç bahsetmedi. Ama açıklamaları ile bizim iddialarımızı doğrulamış oldu.

Başkan Aktaş, Ayhan Çamlıdağ´ın açıklamasından hemen bir gün sonra, yaklaşık 1 aydır süren sessizliğini bozdu ve belediye sarayının yapıldığı alana belediye meclis üyeleri ve daire amirleri ile birlikte giderek iddialarımızı söz de çürütecek açıklamalarda bulundu. Aktaş, açıklamasında İnegöl´e vizyon katacak bir çalışma yaptığından, İhaleyi alan firma ile oturup çay içmişliği olmadığından söz etti. Ancak aynı firmanın 2007 yılında halk ekmek fabrikasının inşaat ihalesini de aldığını unutmuş olacak! Başkan Aktaş´ın iddialarımıza yanıt vermekten ziyade, projenin güzelliklerinden söz etmesi konuyu yakından takip eden hiç kimseyi tatmin etmemişti. Zaten açıklama yaparken vücut dili, mimikleri büyük bir panik ve stres içerisinde olduğunu gösteriyordu.

Konunun bir numaralı muhatabı olan Başkan Aktaş´ın açıklaması ile kamuoyu yeniden bekleyişe geçti. Biz sussaydık zaten konu bu noktalara gelmeyecekti.  Ancak ortada bir telefon görüşmesi ve görüşmede teklif edilen bir usulsüzlük ve rant durumu vardı. Artı Başkan Yardımcısı Turgay Yel´in bize sondaj yerine güçlendirme yapılıyor şeklindeki ifadesi de bir alavere döndüğüne işaretti.

Artık yapacak tek hamle kalmıştı.  O da konuyu yargıya taşımaktı. İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığına belediye sarayı ile ilgili telefon görüşmesinde talep edilen usulsüzlüğü anlattım. İddialarımın doğruluğu için iki firma yetkilisinin dinlenmesini talep ettim. Ancak yaptığım suç duyurusu, şaşırtıcı bir şekilde, kovuşturmaya yer yoktur şeklinde bir tebliğ ile tarafıma ulaştı. En azından iddialarımızın dayanağı olan iki mühendislik firması yetkilisi dinlenebilirdi.

İlginç bir anekdot; Benim suç duyurusunda bulunduğum gün, Jemar Mühendislik Firması´nın Sahibi Ayhan Çamlıdağ´ın ortağı olduğu OBA düğün salonuna İnegöl Belediyesi tarafından 20 bin lira gibi büyük bir cezanın kesilmesidir. Bu ceza, işletme adına kesilmesi gerekirken, yüzde 30 ortaklığı bulunan Ayhan Çamlıdağ adına kesilmesi, kamuoyunda aba altından sopa göstermek olarak yorumlanmıştır.

İkinci bir anekdot, Akademi Mühendislik Firmasının, Gümrük eski bakanı Bülent Tüfenkçi´nin kardeşinin firması olduğunu öğrendiğimde kendimi bir anda yel değirmenine karşı savaşan don kişota benzettim ve niçin sonuç alamadığımı açıkçası çok iyi anlamış oldum.

Hülasa, ben yerel bir gazeteci olarak, ilçemin, ülkemin ve 80 milyon vatandaşımızın menfaatini düşünerek şahsıma ulaşan bilgi ve belgelerden yola çıkarak olabilecek bir usulsüzlük ve rantın önüne geçmek için mücadele verdim.

Yaptığım haberlerin ve kaleme aldığım yazıların hiç birinde hiçbir şahsı hedef almadığımı belirtmek isterim. Kimseye direk ya da dolaylı olarak hakaret ettiğimi kabul etmiyorum. Şayet bu konuya ilişkin ilk haberi yaptığımızda gereken açıklama yetkili mercilerden yapılmış olsa idi, şuan hakaret diye iddia edilen o haber ve köşe yazılarının hiç biri gazetemizde yer almazdı. Muhatapların sessizliği kuşkularımızı arttırdığından ve gereken kamuoyunu oluşturma adına yaptığımız haberlerden dolayı asla sorumlu bir gazeteci olarak pişman değilim. Bu haklı mücadelemin makam ve nüfuz kullanılarak aleyhime dönüştürülmesi halinde, her bir sorumluyu Allaha havale ettiğimi belirtmek isterim.

Mahkemenizden tek istediğim; tüm haber ve köşe yazılarımın kaynağı olan iki firma yetkilisi arasında geçen telefon görüşmesindeki detayların doğruluğu ve ispatı için Jemar Mühendislik Firması Sahibi Ayhan Çamlıdağ´ın dinlenmesidir.

 Arz ederim.