Her firmanın bir kuruluş hikayesi vardır, ama markalaşan, kurumsallaşan ve sektöründe zirveyi görmüş firmaların hikayeleri hep merak edilir. Çilek ailesinin başarı hikâyesi de herkesin biraz bildiği, biraz da üzerine katarak anlattığı ilginç anekdotlarla dolu.
Önceki gün ülke sınırlarını da aşıp bir dünya markası haline gelen Çilek Mobilya´nın sahipleri Muzaffer ve Muharrem Çilek kardeşlerin misafiri olduk. İnegöl´de görevli basın kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığı programda, Çilek Mobilya´nın başarı hikâyesini birinci ağızdan dinledik ve firmanın üretim sahasında incelemelerde bulunduk.
Ağabeyleri Mustafa Çilek ile birlikte çıktıkları yolda inanılmaz bir başarıya imza atan Çilek kardeşler, şuan Türkiye´de ve dünyada 500´ün üzerindeki bayisi ile yılda 1 milyon mobilya üretip satıyorlar ki, bu muazzam bir rakam, muazzam bir başarı? Peki bu noktaya nasıl gelindi, işin sırrı ne, hangi yol izlenmiş, bir başkası aynı yolu izlese başarılı olur mu?
İşte her işadamına örnek olacak bu başarı hikayesini, birinci ağızdan Muzaffer Çilek ve Muharrem Çilek kardeşlerden dinledik. Muzaffer Çilek´in sunumuyla başlayan söyleşiye zaman zaman Muharrem Çilek´te katılarak büyük bir keyif kattı.
Muharrem bey, başarı hikâyesine akılda kalacak, gelecek nesillere ufuk olacak olan bir hikaye ile başladı.
?Nerede doğduğunuzun, kimlerle gezip tozduğunuzun, ne yiyip içtiğinizin bir önemi yok. Siz kendinizdeki cevheri bilin ve onu ortaya çıkarın yeter.? anlamının çıkarıldığı bir Kartal hikayesi?
Hikaye kısaca şöyle;
Köylünün biri ormanda gezerken bir yumurta bulur ve yumurtayı alıp, kuluçkadaki tavuğunun altına koyar. Gün gelir diğer yumurtalarla birlikte o yumurtadan da bir yavru çıkar. Civcivlerle birlikte yemlenir, civcivlerle birlikte gezer, eşelenir vs.. Bir gün bir yabancının yolu o köye düşer ve gübrelikte eşelenen bir o yavruyu görür ve şaşırır. Hikâye bu ya, ?senin ne işin bu gübrelikte, sen Kartalsın, sen çok güçlü bir kuşsun, senin gözlerin çok keskin, tırnakların çok yırtıcıdır. Çok uzaklardaki avlarını görüp kanatlarınla süzülüp avlayabilme kabiliyetine sahipsin? der. Tabi tavuğun altından çıkmış kartal yavrusu, adamın bu sözlerine itiraz eder. ?Hayır ben tavuğum, annem şu tavuktur, kardeşlerimde şunlardır,? diyerek civcivleri gösterir. Adam tekraren, ?hayır sen kartalsın, çık su damın üzerine aç kanatlarını, sal aşağı kendini? der. Kartal, bir an cesaretini toplayıp yüksek bir yere çıkar, kanatlarını açar ve kendini boşluğa bırakır. Kartal artık havada süzülmektedir ve kanatlarını çırparak daha da yükseklere uçar ve gider.
Kartal hikayesi, işinde başarılı olmak isteyen, yükselmek arzusunda olanlar için felsefi bir fikir gelebilir. O yüzden bu hikâyeye paralel olarak eklenmesi gereken birkaç hususu da belirtmek isterim.
Hangi işte yükselmek istiyorsanız, o işte farklı ve ilk olma yolunu seçeceksiniz. Yani sadece kartal olmak yetmiyor, avı da iyi belirlemeniz gerekmekte. Çilek ailesi de aynen öyle yapmış. Mobilya sektöründe o yıllarda herkes koltuk, yatak odası, yemek odası, masa ve sandalye üretirken, onlar üreticilerin çok fazla ilgi göstermediği çocuk ve genç odasına yönelmişler. Ve beraberinde doğru hamlelerle ve büyük bir kararlılıkla yol alıp zirveye çıkmışlar.
Çilek ailesinin başarı hikâyesindeki en büyük sır ise bana göre; bankalara yani faize hiç bulaşmamış olmalarıdır. Ayrıca kurdukları vakıf ile karlarının yüzde 10´unu bu vakfa naklederek 5 bin aileye maddi yardımda bulunmaları, kazançlarına çok büyük bereket katmaktadır.
İnegöl´deki meslektaşlarının başarılı olması için edindikleri bilgi ve tecrübeleri aktarmak istediklerini kaydeden Muzaffer Çilek, önümüzdeki günlerde sınırlı sayıda ki sektör temsilcisini de fabrikalarında ağırlamak istiyor.
Çilek kardeşlerin başarı hikâyesinden kim ne hisse çıkarır bilemiyorum. Ama zaten işletmelerinde toplam kaliteyi yakalamış, ticaretin altın kurallarını ve kaidelerini eksiksiz yerine getiren, prensiplerinden taviz vermeyen, hakkı hukuku gözeten, faize bulaşmayan, hayra hasenata ehemmiyet veren, (zekat ayrı) ahlaklı ve şahsiyetli insanların başarılı olmaması için hiçbir neden yok.
Umarım Çilek ailesinin başarı hikayesi, tüm işadamlarımızın yol haritasında önemli bir pusula olur ve bir çok firma Çilek gibi dünya markası haline gelir.
