www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


28 ŞUBATÇILAR ARAMIZDA!

28 Şubat post modern darbesinin yıldönümündeyiz. Bundan tam 21 yıl önce halkın oyları ile işbaşına gelmiş Refah-Yol iktidarını, Türk Silahlı Kuvvetlerini de işin içine katarak alaşağı eden alçakların, o gün belki tam anlayamadık ama, bugün kim olduklarını


Siyonizmin uşağı bu zihniyet, o günün şartlarında kurdukları korku imparatorluğu ile inançlı insanların üzerine adeta bir kabus gibi çökmüştü.  

Başörtülü kız çocuklarını eğitimden uzaklaştıran, Müslümanca yaşamaya çalışan rütbelileri ordudan, memurları devlet kurumlarından ayıklayan, yine yeşil sermaye adını verdikleri ticarethaneleri baskılarla iflasın eşiğine getiren, irticacı masalıyla gözaltına aldıkları insanları işkencelerden geçiren bu bu alçaklar, sanmayın yok olup gittiler, hala aramızda belki bir sakallı hüsnü edası ile dolaşıyorlar. ?Hani ebucehil ölmedi, kıtalar dolaşıyor ya Resulullah´ diye bir mısra var ya, aynen bugün 28 Şubat´ı yaşatan zihniyetin mensupları hala aramızda fink atıyorlar.

Fırsat bulup kazara bir iktidara geliverseler, zulümlerine kaldıkları yerden devam etmekten çekinmezler, hatta daha da azgınlaşabilirler.

Ermeni tohumu mu desem, Yunanın dölü mü bilemiyorum, işte o sütü bozuklar, o günlerde medyaya, iş dünyasına, devlet kurumlarına, siyasete ve de sosyal hayatın her noktasına hakimdiler. Ellerinde bir ülkeyi karıştıracak her türlü sahte argüman ve figüran mevcuttu.

Erbakan´ın başbakanlığında kurulan 54. Hükümetin yapmış olduğu bir takım icraatlardan son derece rahatsızlık duyan dış mihraklar, hükümetin acil bozulması gerektiğini bildiren kriptoyu, işbirlikçi maşalarına gönderdiğinde operasyon başlamıştı.

Başını Siyonizmin çektiği batılı emperyalistler, masonlar ve işbirlikçileri,  kurguladıkları senaryoyu sahneye çıkardıkları sahte şeyh ve müritlerine ustaca oynatarak, görevlerini en iyi şekilde yerine getiriyorlardı.

Her akşam yalan yanlış haberlerle irtica korkusu pompalayan ebucehilin torunları, 28 Şubat 1997´de Sincan´da yürütülen tanklarla hükümete gözdağı vermişlerdi. Halk darbe olabilir endişesi ile korku içerisindeydi.

O meşhur milli güvenlik kurulu toplantısında, önüne koydukları sözde tavsiye niteliğindeki kararları kabul etmeyen ve direnen Erbakan, istifa etmeyince, işbirlikçiler bu kez, para gücü ile iktidarın küçük ortağı olan Doğru Yol Partisi´nden bir takım milletvekillerini satın alınmak suretiyle partilerinden istifa ettirmeyi başarmış ve böylelikle koalisyon hükümeti çoğunluğunu kaybetmişti.

Milletvekili çoğunluğunu kaybeden Refah Partisi ve DYP, hükümeti yeniden kuracak çoğunlukta imzaya ulaşsa da, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, toplanan imzaları yok sayarak demokrasiyi ayaklar altına almıştı.

Hükümetin bozulması ve yerine kurulan Anasol-D hükümetinin ardından, 28 Şubatçılar zulümlerini arttırarak devam ettirdiler.

Refah Partisinin lideri Necmettin Erbakan ve kurucularına ömür boyu siyaset yasağı getiren 28 Şubatın işbirlikçileri, aldıkları akıl almaz kararlar ile Müslüman Türk Milletine ancak Yunan Gavurunun yapabileceği zulmü yaptılar.

28 Şubatı iliklerine kadar yaşan rahmetli Erbakan, 27 Şubat 2011 de hayatını kaybetmiş, 28 Şubat tarihinde de defnedilmişti.

Erbakan´ın vefat ve defin tarihi, 28 Şubat bin yıl sürecek diyen zalimlere çok önemli bir mesaj vermektedir. 28 Şubat tarihi Erbakan´ın vefatıyla artık bir milat olmuştur.

Erbakan Hoca her yıl 28 Şubat tarihinde rahmet ve minnetle anılırken, 28 Şubatçı zihniyetin temsilcileri ise yaptıkları zulümler nedeniyle beddua ve lanetle anılmaktadır. Hülasa 28 Şubat zulmü 1000 yıl sürmemiştir ama, zalimler ve zulümleri inanıyorum ki, kıyamete kadar anlatılacaktır.