28 Kasım 2013 Perşembe günü, yani 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan 19 gün önce "Rantın Adı Hizmet Olmuş" başlıklı bir makale yayınlamıştım.
Bu köşe yazımın hemen akabinde, o günün kudretli cemaat mensubu abileri toplanmışlar ve gazetemizi masaya yatırmışlar ve bir takım karar almışlardı o gün. Bu kararlardan bir tanesi de gazetemize ekonomik ambargo uygulamaktı. Gerçekten de uyguladılar ve halen uygulamaktalar.
Yine köşe yazımdan sadece 5 gün sonra bir gazeteci büyüğümüz! "Rantın Adı Hizmet Olmuşmuş" başlıklı, şahsımı ve gazetemizi hedef alan bir makale yayınladı. Sırf cemaate şirin görünüp, rant sağlamak amacıyla...(Acaba bu muhterem, 17 Aralık operasyonunu ve yaşanan süreci tahmin etseydi o yazıyı kaleme alabilir miydi)
Şayet 17 Aralık operasyonu olmasaydı, yani iktidar ve cemaat kavgaya tutuşmasaydı, o devlet içerisindeki ekonomik ve bürokratik güçleri devam etseydi, gazetemiz ve şahsım üzerinde çok daha ciddi baskılar olacaktı ve belki de hapsi boylayacaktım. Ama Allah`tan 17 Aralık operasyonu ters tepti de, paralel yapı devlet içerisindeki gücünü yitirdi. Zira paralel yapının kendilerine muhalefet edenlerle ilgili yaptığı kumpasları öğrenince, ister istemez böyle bir baskının bizlere de olabileceğine ihtimal verebiliyorum.
Ben yayınlandıktan sonra ambargolara maruz kaldığımız yazımın cemaat ile olan bölümünü bir kez daha paylaşarak yorumunu sizlere bırakıyorum...
RANTIN ADI HİZMET OLMUŞ
Ülkemizde bir camia var ki, ülkenin dört bir köşesine, devletin her kademesine kök salmış durumda. Bu camia son yıllarda görüldü ki, Türk siyasetinde de sadece kendilerinin söz sahibi olmasını istiyor.
Rantın adını hizmet diye millete yutturmaya çalışan bu camia, son dönemde millet iradesini hiçe sayarak adeta iktidara savaş açmış durumda.
Bu zamana kadar Müslümanların hiç bir derdiyle dertlenmeyen, Müslümanlar şehit edilirken, ‘otorite’ diyerek İslam alemini şaşırtan bu camia, şimdilerde rant derdine düşüp, milletin iradesine ve devletin otoritesine başkaldırmaktadır. Bu ne yaman çelişkidir.
Bugün geldiğimiz noktada “ZAMAN” göstermiştir ki, bu camia için ne milletin iradesinin, ne de devletin otoritesinin hiçbir anlamı ve değeri yoktur. Varsa yoksa kendi çıkarlardır.
Herkes şunu iyi bilmeli ki; Hiç kimse, Türk milletinin yakaladığı huzuru ve barışı, kendi rantı uğruna heba edemez. Ve hiç kimse; kendi çıkar ve menfaatlerini, millet iradesinden ve devlet otoritesinden üstün göremez.
İktidar ile bu camia arasında yaşananları Türk milleti hayret ve şaşkınlıkla izlemektedir. Hak ile batılı, doğru ile yanlışı her daim ayırt etmesini bilen Aziz Türk milleti, kendi çıkarları söz konusu olduğunda her yolu mubah gören bu camianın yaptıklarından haberdardır.
