www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


3’üncü ittifak ve Meral abla!

.


Seçimler 2023 yılındamı yapılacak, yoksa baskın seçimle erken seçime mi gidilecek kimse bilmiyor. İktidara göre zamanında yani 18  Haziran 2023 tarihinde yapılacak. 

Ancak iktidarın bu açıklamasına güvenmeyen ve baskın seçim olabilir öngörüsünde olan muhalefet partileri her an seçim olacak gibi çalışmaya devam ediyor. 

Bir tarafta Cumhur ittifakını oluşturan AK Parti ve MHP, diğer tarafta Millet ittifakını oluşuran CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Deva Partisi ve Gelecek Partisi çalışmalarını tüm yurt genelinde sürdürüyor.  

Yine bu iki ittifak dışında kalan Yeniden Refah Partisi, Memleket Partisi ve Zafer Partisi genel başkanları da siyasi çalışmalarını aralıksız yürüten partiler…

Şu bir vaka ki, içinde bulunduğumuz ekonomik krizin de etkisi ile 2023 genel seçimleri gerçekten oldukça renkli ve çekişmeli geçecek. Anketlere göre ittifakların durumu bıçak sırtı gidiyor. Seçimi kim kazanacaksa ancak burun farkıyla kazanacak gibi…

Ancak önceki gün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamamollaoğlu’nun seçim yasasının değişmesinin partilere bazı avantajlar getireceğinden bahisle, üçüncü bir İttifaktan söz etmesi kulisleri hareketlendirdi. 

 Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın da uzun zamandır dillendirdiği 3’üncü İttifak konusu şayet ciddi bir şekilde masaya yatırılırsa sanırım Millet ittifakındaki partilerden 4’ü masadan kalkar. Bu partiler bana göre Saadet Partisi, Deva Ve Gelecek Partisi olur diye düşünüyorum. İYİ Parti’de kalkarsa şayet bana göre sürpriz olmaz, kartla yeniden karılır. Kaldı ki, aklın yolu birdir.

Bana göre Cumhuriyet Halk Partisi’nin olmadığı, milletyeçi sağ ve muhafazakar partilerin 3’üncü bir ittifakı oluşturması Cumhur ve Millet ittifakına sıcak bakmayan ve alternatif arayan  kitlelerin en önemli beklentisidir.

Zira Millet ittifakı içerisinde HDP olmamasına rağmen, CHP’nin bu terör partisi ile olan yakın diyolagları ve bunu aşikar bir şekilde yürütmesi, alternatif arayan insanları kararsızlığa, karamsarlığa ve hatta denize düşen yılana sarılır misali yeniden Cumhur itifakı partilerine yönlendirmektedir. Bu durumdan en çok muzdarip olan partiler ise İYİ Parti ve Saadet Partisi’dir. Bu iki partinin tabanında, hatta il ilçe yöneticileri arasında bile zaman zaman kapalı kapılar ardında rahatsızlıklarını dile getirenler olmaktadır. 

Milet İttifakının HDP ile resmi bir ortaklığı söz konusu olmasada, bu konu iktidar kanadınca çok etkili bir şekilde malzeme konusu yapılmakta, bu da ittifakı oluşturan CHP dışındaki tüm partileri zor durumda bırakmaktadır. 

Siyasi partilerin yöneticileri iyi bilmeli ki, bu millet aç açıkta kalsa da, terör partisi ile adı anılan hiçbir partiye, hiçbir oluşuma sıcak bakmaz. İnandığı lidere ve partisine gerekirse tepki olarak sandığa gitmeyerek tavrını ortaya koyar.  2023 seçimlerine doğru seyrederken, maalesef seçmen tablosu bu yöne doğru evrilmektedir.

Hazır ekonomik sıkıntılar varken, kararsız seçmen arayış içerisindeyken herkesin üzerinde ittifak edebileceği yeni bir oluşum meydana getirilmelidir. 

Sağ ve muhafazakar kesimin beklentisi kesinlikle bu yöndedir. Yani alternatif arayan sağduyulu seçmenin sandığa gönül rahatlığı ile gidip oyunu kullanacağı, iktidar kanadının ise suçlama getirip yıpratamayacağı bir ittifak kesinlikle şarttır. Böyle bir ittifak Millet ittifakinin şuanki mevcut durumundan daha etkili olacaktır.  Böyle bir ittifak oluşturulursa şayet, CHP tabanından bile ciddi oy kaymalarının yaşanacağını düşünüyorum. Tüm bu iddialarımın ispatı için 2023 yılını beklemeye gerek yok. Son yerel seçimlerde İnegöl’de yaşanan tablodan da anlaşılacağı üzere HDP ile anılan ittifakları yada partileri bu millet kesinlikle çarpar ve asla iktidar yüzü göstermez.

CİN OLMADAN ADAM ÇARPMAYA KALKARSAN…

Gelelim 2’inci konuya. Dün ilçemize İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener geldi. Akşener, gelmeden önce ziyaretine ilişkin sosyal medyada yapılan duyuların ve haberlerin altına çok çirkin ifadelerlerde yorum yapanlar oldu. Düşünsenize bir kadın siyasetçi ilçemize gelecek ve ona daha gelmeden ayar vermeye, had bildirmeye, aşağılamaya, edepsizce yorumlarla hakaret etmeye çalışacaksın. Bir kadına edepsizce hakaret eden kim varsa hepsini kınıyorum.

İkinci konu, Meral hanım ilçemize geldi. Ramazan ayına ve öğle sıcağına rağmen kendisini kalabalık ve coşkulu bir kalabalık karşıladı. Kendisini yakından takip ettiğim kadaroyla söyleyeyim; Meral hanımın halka diyolagları çok samimi ve candan. Yaşlı genç, kim karşısına çıkıyorsa, bir abla bir anne gibi sarılıyor, öpüyor. Teleizyonlardan her akşam gördüğü siyasetçi ile bir insan hayatında kaç kez kucaklaşabilir ki…Akşener’in ziyaretinde bir başka göze çarpan ise ziyaret ettiği esnaflardan alışveriş yapması ve gençlere verdiği hediyeler…

İşte tüm bu güzel atmosfere gölge düşüren ise İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır’ın densizliği. Meral hanım halkla, esnafla o kadar samimi ve candan görüşüyorken, Ümit Dikbayır’ın soy adı gibi dikine hareket ederek basın mensubu arkadaşımız Sefettin Aras ile olan gereksiz tartışması, onca güzel şeye gölge düşürdü.

Ümit Dikbayır partisinin haberini İnegöl halkına duyurmak için gelmiş, hatta davet edilmiş bir basın mensubuna karşı kabıl edilemez tavrı, Meral Hanımın tüm ziyaretinin içine etti diyebilirim.

 Zira Meral Hanımın dünkü ziyarettinin yansımalarına baktığımızda, sosyal medyada en çok konuşulan konu bu oldu. Görüntülerde İYİ Partili Hasan Toktaş’ın araya girerek olayı yatıştırması ise tam isabet olmuş, yoksa Meral Akşener’in ziyareti tam bir fyaskoya dönüşecekti.  

Ben basın mensubu arkadaşımıza bu saygısızlığı cüretkar bir şekilde yapan Ümit Dikbayır’ı şiddetle kınıyor ve diyorum ki; daha cin olmadan adam çarpmaya yelteniyorsan, yarın cin olduğunda neler yapasın Allah bilir…