www.haberyorumgazetesi.com

İsmail Özdemir


AB İLE UYGUN ADIM MARŞ


   Seçim dönemlerinde, İktidar partilerinin genel olarak seçmeni etkilemek adına, dış politikada şahinleştiğine şahit oluyoruz. Ancak seçimler geçtikten sonra, aynı konularda süt dökmüş kediye döndüklerine de şahit oluyoruz.       

Referandum öncesi de aynı olayları yaşadık. Almanya ve Hollanda ile yaşananlar.AB ile yaşanan İdam, basın özgürlüğü, 15 Temmuz faillerinin iadesi tartışmaları.Seçim öncesi astık, kestik, gürledik.Referandum bitti, istenilen sonuca ulaşıldı, şimdi yelkenler indirildi.Nato zirvesinde süt dökmüş kediye döndük.

       Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi´nin Türkiye´yi 25 Nisan´da yeniden denetim sürecine almasının ardından ilk yüz yüze görüşmenin yapıldığı NATO zirvesinde yapıcı adımlar atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel´de AB liderleriyle buluşmasında "Türkiye AB´den vazgeçmedi" mesajını verdi. AB liderleri ise "Kapımız açık" derken, gerilimin aşılması için niyeti gösteren somut adım beklediklerini aktardı

     Avrupa Parlamentosu Başkanı Tajani´nin görüşme sonrası Twitter hesabından, ?Erdoğan ile samimi ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Şimdi Erdoğan´dan idam cezası ve basın özgürlüğü konularında olumlu sinyal bekliyoruz? paylaşımını yaptı. AB Konseyi Başkanı Tusk ise Twitter hesabında, ?İşbirliği yapma ihtiyacını görüştük. İnsan hakları konusunu görüşmemizin odağına taşıdım? bilgisini paylaştı.

Erdoğan ile yaklaşık yarım saat baş başa görüşen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker´in sözcüsü Margaritis Schinas ise görüşme öncesi Twitter´da ?AB ve Türkiye birlikte çalışmak zorundadır ve birlikte çalışacaktır? ifadelerine yer verdi.

       Cumhurbaşkanı Erdoğan,  AB temsilcileriyle ve üye ülkelerin temsilcileriyle yaptığı görüşmeler hakkında : "Şimdi tabi kendileri de birtakım çalışmalar yapmışlar. Şu anda kendilerinden bu yaptıkları çalışmaya yönelik biz 12 aylık takvim aldık. Bu takvim üzerinde Dışişleri ve AB bakanlıklarımızla bir çalışma yapacağız ve adımları atacağız. Tabi vize meselesi değil sadece, Kızılay ve AFAD´ın oralara yapacakları para yardımı hususunu da gündeme getirdik. Bu husus da gündemde kaldı. Bu konu üzerinde de çalışmaları karşılıklı yürüteceğiz." Şeklinde açıklama yaptı

DEAŞ ile mücadelede NATO unsurlarıyla YPG arasında bir ilişki olacak mı? NATO´nun kurum olarak YPG´ye bakışlarının nasıl olduğu konusu hiç gündeme geldi mi? Sorusuna verdiği cevap ise aynen şöyle:

"Bu daha önce Stoltenberg´le özel görüşmemizde gündeme gelmişti. NATO´nun YPG´ye öyle müspet bir bakışı sözkonusu değil. YPG´ye öyle tertemiz, pirüpak bakmıyorlar. YPG konusunu NATO üyesi olan AB üyesi ülkelerle de konuştuk. YPG´yi ve bizim bu konudaki tavrımızı onlara da anlattık. ABD´nin malum, Rakka´da yapacağı bir operasyon var. Kimle beraber, YPG ile beraber. Ama yine biz tekrar belirttik; ?Ülkemize yönelik herhangi bir yanlışlık olursa angajman kurallarını uygularız´ dedik. Şu andaki süreç Irak için de geçerlidir, Suriye için de geçerlidir."

Aynı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılında AB´nin vize serbestisi için Türkiye´ye sürdüğü terör gerekçesine sert çıkmış ve "Siz önce Avrupa Parlamentosu yanına çadır kuran teröristlere izin veren zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz? Siz yolunuza, biz yolumuza" demişti.

       AB´nin kurumsal olarak ve AB üyesi ülkelerin de kendi ülkelerinde PKK´ya açıkça destek verdiklerini herkes biliyor. Seçim dönemlerinde ve en son Referandum sürecinde bu durumu Cumhurbaşkanı da defalarca dile getirmesine rağmen halen AB üyesi ülkelerden medet ummak boş bir beklentidir.

NATO´yu oluşturan 28 Ülke şunlardır.-- Birleşik Krallık ? Belçika ? Kanada ? Danimarka ? Fransa ? İzlanda ? İtalya ? Lüksemburg ? Hollanda ? Norveç? Portekiz ? Amerika Birleşik Devletleri ? Türkiye ? Yunanistan ? Almanya ? İspanya ? Çek Cumhuriyeti -Macaristan  ? Polonya ? Bulgaristan ? Estonya ? Letonya? Romanya? Litvanya? Slovenya? Slovakya  --Hırvatistan? Arnavutluk ve yakında İSRAİL üye olacak.

Gördüğünüz gibi Türkiye´nin dışında hepsi Hristiyan Ülkeler.Aynı zamanda çoğu PKK´yı destekleyen ülkeler.Aynı zamanda çoğu Ermeni Soykırımını tanımış ülkeler.

Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan´ın Dilinden NATO;

1990´a kadar soğuk harp devam etti. Soğuk harp bittikten sonra İskoçya´da bir NATO toplantısı yapıldı. Bu NATO toplantısında İngiltere eski başbakanı Margaret Thatcher, ne dedi?

-Biz NATO´yu Rusya´ya karşı kurduk. Şimdi Sovyetler dağıldı ne yapacağız, NATO´yu lağv mı edeceğiz? Düşmanı olmayan bir ideoloji yaşayamaz ve gelişemez. Bizim mutlaka bir düşmana ihtiyacımız vardır. Bugüne kadar düşman Sovyetlerdi, şimdi Sovyetler dağıldı. Yeni bir düşmanımız olmalı. Yeni bir düşman yaratmamıza da lüzum yok zaten hali hazırda İslam gibi bir düşmanımız var.?

Bu söz üzerine Amerika´da NATO  karargahında düşman işaretleri kırmızı yerine yeşil oldu. Ve NATO manevralarında düşman şehirlerinin isimleri Müslüman şehirleri oldu.        

1990´dan bu yana da NATO, 20. Haçlı Seferi inancıyla çalışıyor, Büyük İsrail´i kurmayı amaçlıyor. Yolumuz Erbakan´ın yolu diyen Cumhurbaşkanı´na hatırlatmak istiyorum.