Son yazımda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN´ın ABD´ye gitmemesi gerektiğini yazmıştım. Nedeni ise ABD´nin düşmanlarımıza ağır silah ve eğitim desteği vermesiydi. Eğer bu ziyaret iptal edilseydi, Trump Türkiye´ye gelmek zorunda kalırdı.Çünkü ABD´li yetkililerin ifadeleri ile Türkiye´nin desteği olmazsa ABD´nin Suriye´de başarılı olması mümkün değil.
Pentagon´da düzenlenen basın toplantısında konuşan, ABD´nin DEAŞ ile Mücadele Temsilcisi Brett McGurk, ?Türkiye´nin en çok ziyaret ettiği ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak, -Türkiye kritik bir ortağımız, Türkiye olmazsa DEAŞ´ı yenemeyiz." dedi.
ABD Irak´ta mağlup oldu.Irak´tan kaçmak zorunda kaldı.Bugün Irak´ta yönetim İran´a yakın duruyor.İran´ın çıkarlarına göre hareket ediyor.ABD, Irak Hükümeti üzerindeki gücünü kaybetti.Bunu telafi etmek için, bölgede çıkarlarını koruyabilmek için bütün gücüyle Kuzey Irak´ta ki Kürt Bölgesel Yönetimi´ni Bağımsız Devlet haline getirmeye çalışıyor.Kuzey Irak´ta kurulacak Bağımsız Kürt Devleti´nin ileride ABD çıkarlarına ters düşmesi halinde kendi çıkarlarını koruyabilmek için Suriye´de PYD+YPG kontrolünde farklı bir devlet kurmak istiyor.
İşte bu durumda, aslında ipler Türkiye´nin elinde.Türkiye, ABD´nin bu planını boşa çıkarabilir.Bunun için Cumhurbaşkanı ABD´ye gitmeseydi, Trump Türkiye´ye gelmek zorunda kalacaktı.Çünkü Türkiye, ABD için vazgeçilmez bir müttefiktir.
Türkiye maalesef ABD ile Rusya arasında sıkıştırılmış durumda.Türkiye, ABD´nin oyunlarını bozmak için Rusya´ya yanaştı.Fakat Rusya Dışişleri? PYD+YPG Cenevre´de masada olmalı? deyince, Türkiye yeniden ABD´ye dönmek zorunda kaldı.
Maalesef Türkiye yanlış yönetiliyor.ABD ve Rusya´nın ayak oyunlarına alet oluyor.Aslında her iki ülkenin çıkarları aynı.Emperyalist Devletlerin amacı daha kolay sömürebilmek için, Ülkeleri olabildiğince küçük parçalara ayırmak ve kendilerine muhtaç halde bırakmak.ABD ve Rusya emperyalist ülkelerdir.Az gelişmiş ve gelişmekte olan Ülkeleri sömürerek hayatiyetlerini devam ettirirler.
Hiç ABD ile Rusya´nın Suriye ve Irak´ta birbirleri ile çarpıştığını gördünüz mü?Bunlar ikisi de Hristiyan Ülkeler.
Her ikisi de Müslümanları öldürmek ve yok etmek üzerine programlanmışlardır. Çünkü dünyada bulunan yer altı ve yerüstü kaynakların % 70´i İslâm Ülkelerinin elindedir.Petrol, Doğalgaz, Bor, Uranyum, Fosfat, Volfram, Trona(soda),Kauçuk,Demir,Çinko gibi Sanayi ve Teknolojinin ihtiyaç duyduğu temel Hammaddelerin yüzde 70´i İslâm Ülkelerine dağılmış durumdadır.Adeta Allah C.C. Müslümanların birlik olmaları için bunları hepsine dağıtmıştır.
Geleceğin en büyük silahı ?SU? Türkiye´nin elindedir. Dicle-Fırat-Manavgat suları bütün Ortadoğu´yu Hizaya sokacak kadar önemli bir durumdadır.
Çalışabilir, genç ve yetenekli nüfus yapısı da,Türkiye´de ve İslâm Ülkelerinin elindedir.İslâm Ülkeleri bir araya gelerek Avrupa Birliği-AB gibi birlik kurduklarında, ABD+AB+RUSYA ve ÇİN gibi Hammadde ve Emek ihtiyacı duyan tüm ülkeler bu bırliğe muhtaç durumda kalacaklar.
Türkiye Cumhuriyeti 1997 yılında Rahmetli Erbakan´ın Başbakanlığı´´nda Endenozya-Malezya-Pakistan-İran- Nijerya-Mısır-Bangladeş ve Türkiye olarak yaklaşık 1 milyar nüfuslu D-8´leri kurdu.2003 yılında Türkiye´yi temsilen T.C. Cumhurbaşkanı sıfatı ile yıllık D-8 toplantısına Ahmet Necdet SEZER katıldı.Toplantıda yaptığı konuşmada:
?Ben burada Siyasi birisi olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına söz veriyorum ki, bu birlik mutlaka hedefine ulaşacaktır.? diye konuşma yapmıştı.
Maalesef 2004 yılında Cidde Ekonomik Forumu´nda konuşma yapan Recep Tayyip ERDOĞAN: ?Ben İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum. Çünkü, ne olursa olsun bu birliktelikleri ne etnik, ne dini kökene ne de coğrafyaya bağlı olarak düşüneceğiz. Artık dünyada bunların hiçbirisi kaldı mı? Ekonomi ilişkilerde böyle bir şey var mı?? sözleriyle Ahmet Necdet SEZER´in tam zıddı bir tavır sergilemişti.
İşte Türkiye´nin bugün içine düştüğü vahim durum, o günlerde ortaya konan yanlış anlayıştan kaynaklanıyor.
Türkiye 2004 yılından beri D-8´lere aidat ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmiyor.Dönemsel Başkanlık sırası Türkiye´ye geldiği halde üstlenmiyor.Yani D-8´leri çalıştırmıyor.
Türkiye´yi 80 milyon yolcusu olan bir gemiye benzetirsek; Dümendeki Cumhurbaşkanı´nın maalesef gemiyi Batılıların Dümen suyuna soktuğunu görüyoruz.?Başkalarının dümen suyuna girenler, sonunda boğulurlar?
Hristiyanlar ortak menfaatleri için birlikte hareket edebiliyor, Yahudiler ortak menfaatleri için birlikte hareket edebiliyor, ancak Müslümanlar asla birlikte hareket etmeyi düşünmüyorlar bile.
Lütfen bir an önce kendinize gelin. ABD ve Rusya ile yaptığınız ittifak çabalarınızı D-8´ler için gösterin.Zararın neresinden dönerseniz kâr´dır.
