www.haberyorumgazetesi.com
www.haberyorumgazetesi.com

Şerif Gürbaş


AÇIK VE SEÇİK YAZIYORUM


Belediye sarayı inşaatında usulsüzlük ve rant olabileceğine dair iddialarımızı yaklaşık 3 ay süresince ısrarla yazdık çizdik.

Bu iddiaları yazarken, en önemli belgemiz bir telefon görüşmesindeki detaylardı. Bu telefon görüşmesi, belediye sarayının zemin etüt projesini hazırlayan JEMAR Mühendislik Firması Sahibi Ayhan Çamlıdağ ile ihale sonrası sondaj çalışması yapan Akademi Mühendislik Firması yetkilisi arasında geçmişti. Bu konuşmada zemin etüt projesinin değiştirilmesi için yeniden sondaj çalışması istenmiş, ancak Ayhan Çamlıdağ bu teklifi etik bulmayarak ret etmiş. Aslında Ayhan Çamlıdağ, teklifi kabul ederek hizmeti verebilir parayı cebe indirebilirdi. Ama dürüst bir insanmış ki teklifi ret etmiş. Ancak teklifi yapan firma, daha sonra bizzat kendi ekibiyle İnegöl´e gelerek, hafriyat öncesi sondaj çalışmasını yaptı. Sondaj sonrası zemin etüt projesi değiştirilmiş midir, değiştirilmemiş midir, bunu şuan yüklenici firma ve belediye yetkililerinden başka bilse bilse, bir de Allah bilir.

Tabi biz bugüne kadar gazetemizde ortaya koyduğumuz iddiaların hepsini bu telefon görüşmesindeki teklife dayandırdık. Yani sondaj sonrası yapılmak istenen zemin etüt projesi değişikliğine?

Özellikle Belediye Başkan Yardımcısı Turgay Yel´in sondaj çalışmasına zemin güçlendirme çalışması demesi, Saadet Partili yüksek mühendis Özgür Öztürk´ün ihale sonrası yapılan sondajın şüphe uyandıran bir çalışma olduğunu beyan etmesi, sonrasında JEMAR Mühendislik firması sahibi Ayhan Çamlıdağ´ın bizim iddialarımızı destekleyen bir açıklama yapması, burada bir rant ve usulsüzlük olabileceğine dair inancımızı hep sıcak tuttu.

Aslında bu iddiaların belediye ile yani belediye başkanı Alinur Aktaş ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. Burada bizim amacımız proje değişikliğine gidilerek, bir haksız kazanç elde edilebileceğini ortaya koymaktı. Zira iddiamızı destekleyen bir belgemiz vardı.

Ancak iddialar karşısında uzun süre sessiz kalan Başkan Aktaş´ın, bir ay gibi bir zaman sonra ortaya çıkıp, büyük bir öfke ile haberlerimize tepki göstermesi, sözde çayını bile içmediği firmayı bir avukat edasıyla savunması, şahsıma hakarette bulunması, JEMAR Mühendislik Firması sahibi Ayhan Çamlıdağ´ı iş bilemezlikle suçlaması bir nevi akıl tutulmasıydı.

Kamuoyunun, özellikle de muhalefet partilerinin bu meseleye duyarsız kalması ve Aktaş´ın yazdıklarımızın asılsız ve boş şeyler olduğunu ifade etmesinden sonra bizim artık ortaya daha somut bir belge koymamız icap etti. İşte bende olan bu bilgiyi yani telefon görüşmesini savcılığa bir suç duyurusu olarak sundum.

Savcılığa verdiğim ifade de, aslında hiç kimseyi suçlamadım. Sadece telefon görüşmesindeki ifadelerin, bizde bir usulsüzlük olabileceğine dair kanaat oluşturduğunu belirterek, inşaat çalışmalarının incelenmesini talep ettim.

Savcılığa ifade verdikten 3 gün sonra yani Perşembe günü elime bir tebligat ulaştı. Başkan Aktaş gazetemizde belediye sarayı ile ilgili gündeme getirdiğimiz tüm haber ve köşe yazılarından yola çıkarak suç duyurusunda bulunmuş. Aktaş, haber ve köşe yazılarımda kendisine hakaret ettiğimi savunmuş. Tabi bende savcı beye belediye sarayı ile ilgili haber ve köşe yazılarını niçin yazdığımızı açık açık beyan ettim. 3 gün öncesinde de bizde olan bilgileri savcılığa sunduğumu ifade ederek savunmamı yaptım.

Şimdi geldiğimiz noktada, Başkan Aktaş,´a sormak istiyorum.

Belediye sarayı ile ilgili iddiaları ilk gündeme getirdiğimizde, niçin çıkıp açıklama yaparak iddiaları yalanlamadınız? Makul bir dille, sondajın yapılma gerekçelerini anlatıp iddiaların da takipçisi olacağını beyan etmeniz halinde zaten bizim haber trafiğinin önünü tıkayacaktınız ama yapmadınız. Niçin?

Yaklaşık bir ay sonra yaptığınız açıklamanızda telefon görüşmesinden haberdar olduğunuzu da bir cümle ile ifade ettiğiniz ortaya çıktı.  Meğer o benim sır sandığım telefon görüşmesinden haberdarmışsınız. Hal böyle iken, niçin çayını bile içmediğiniz firmayı savunma gereği duydunuz. Yani telefon görüşmesinde geçen ifadelere rağmen, nasıl olurda bir usulsüzlük olacağına ihtimal vermediniz?

Açıklamanızda diyorsunuz ki; firma 50 milyonluk yatırım yapacak, tabi ki parasını riske atmamak için sondaj yapabilir. Sayın Aktaş, burada laf cambazlığı yaptınız gün gibi aşikar. Firma hayrına iş yapmıyor ki. Yaptığı işin parasını tahsil edecek. 50 milyonluk yatırımı, harç borç yapmakta olan İnegöl Belediyesi, yani sizsiniz. Şayet firma ihaleden önce sondaj yaparak teklif vermiş olsaydı, dediğiniz mantıklıydı.Zira firmalar mevcut projelere göre teklif hazırlıyorlar. İhale sonrası yeniden sondaj yapılarak zemin etüt projesi değiştirilip, maliyetleri yükselterek kar elde etme teşebbüsüne giremez mi,(telefon görüşmesi onu işaret ediyor)

Hepsi bir tarafa, savcılığa gideceğim günün sabahında zabıta ekipleri, Jemar Mühendislik Firmasının sahibi Ayhan Çamlıdağ´ın ortak olduğu düğün salonuna giderek, tadilat ruhsatındaki bir eksiklik nedeniyle ceza kesilmiş. Tabi ki ilçemiz sınırları içerisinde bulunan işyerlerini denetleyerek, gerekli incelemeleri yapmak ve gerekli görüldüğünde cezai müeyyide uygulamak asli vazifeniz. Buna diyecek tek çift lafım yok. Peki, bundan bir ay önce ilçemizdeki düğün salonu sahipleriyle yaptığınız toplantı da, eksikleri olan düğün salonlarına 31 Aralık 2017 tarihine kadar süre vermişken, niçin sadece Ayhan Çamlıdağ´ın ortağı olduğu düğün salonuna ceza kestiniz. Bu cezanın kesildiği tarihin savcılığa gideceğim tarihle aynı olması bir gözdağımıydı?

Sayın Aktaş, bakın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, partisinin isteği üzerine önceki gün çok direnmesine rağmen istifa etti. Hainlik ve yolsuzluk yapmadığı sürece, hiçbir seçilmişin bu şekilde istifa ettirilmesine taraftar değilim, doğru bulmuyorum. Sandıkla gelenin sandıkla gitmesini savunan biri olarak, her şeye rağmen sizinde 2019´a kadar bu şekilde görevinizi yapmanızı temenni ediyorum. Ki, bugünlerde büyükşehir belediye başkanlığına da talip olduğunuz yazılıp çiziliyor. Allah gönlünüze göre versin, olursunuz, olmazsınız takdir parti büyüklerinizindir. Ancak şunu çok açık bir dille ifade etmek isterim ki, Altepe´nin istifasını alanlar, sizin icatlarınızdan, son 2 yıldır yaşadıklarınızdan ve şu İnegöllülere yaşattıklarınızdan haberdar ise, sizin o koltuğa oturması mümkün değil. Her şeye rağmen o koltuğa oturmayı başarırsanız, sizi oraya oturmanıza vesile olanlara beslediğim Hüsnü Zan, bir daha geri gelmemek üzere yok olacaktır.